AK Parti Sözcüsü Çelik, X hesabından yaptığı paylaşımda, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in, olağanüstü kurultayda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan sözlerine tepki gösterdi.
ÖMER ÇELİK'İN AÇIKLAMALARI
Çelik, X hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize dönük olarak "cunta yönetimi" ifadesini kullanmış. Siyasi tarihimizde on yıllar boyunca cunta yönetimlerinin siyasi destekçisi her zaman CHP olmuştur.
Demokratik siyasi sözlükte "CUNTA EŞİTTİR CHP" yazar. Özgür Özel siyasi tarih bilmediği gibi siyasi cümle kurmayı da bilmiyor. Girdiği her seçimi millet iradesiyle kazanmış Cumhurbaşkanımıza karşı bu ifadeleri kullanmak kötü niyetli bir siyasi cehaletten başka bir şey değildir.
"CHP BU KURULTAYDA DA YASSIADA ZİHNİYETİNE BİAT ETMİŞTİR"
Tipik bir CHP geleneğidir; demokratik yollarla seçilmiş iradeye cunta derler, karanlık cunta yönetimlerine ise demokrasi diye bakarlar.
Cumhurbaşkanımızın büyük siyasi mücadelesi ile demokrasimiz üzerindeki bütün gizli ve açık cuntalar etkisiz hale gelmiştir. Cunta destekçisi CHP geleneği ise bu kurultayda da "Yassıada zihniyetine biat" etmiştir."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti yönetimiyle ilgili "Cunta yönetimi" sözlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Yılmaz, ana muhalefet Genel Başkanı'nın, 2023 Mayıs seçimlerinde seçmenin yüzde 50'den fazlasının oyunu alarak seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetini "cunta" olmakla suçladığını belirtti. Halkın seçtiğine "cunta" demenin, esas itibarıyla halkı "cuntacı" olarak nitelendirmek olduğunu ifade eden Yılmaz, "Milli iradeyi yok saymaktır. Bu dil demokratik siyasetin değil, vesayetçi geleneğin bugünkü dışavurumudur. Olsa olsa içindeki 'cunta' özlemini başkalarına yansıtma halidir. AK Parti ve Cumhur İttifakı tabanını aşağılayan, siyasi nezaketten nasibini almamış bu dil, fırsat bulunca her türlü aşırılığı ve baskıyı yapacağını şimdiden ortaya koymaktadır. Gerginliği, kutuplaştırmayı, kamplaştırmayı hedefleyen bu muhalefet dilinin, ana muhalefet partisine de, ülkemize ve demokrasimize de zarardan başka bir sonucu olmayacaktır. Sorumsuz ve saldırgan siyaset tarzı, geçmişte defalarca olduğu gibi, zamanı gelince halkımızdan gerekli demokratik cevabı sandıklarda alacaktır" ifadelerini kullandı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e yönelik sergilenen çirkin üslubun da kabul edilemez olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Bu yaklaşım, ekonomik istikrarımızı bozma, güven ortamını zedeleme ve insanımızın refahına kastetme anlamına gelmektedir. Sorumlu bir muhalefet; ekonomiyi baltalamayı değil, 85 milyonun refahı için yapıcı eleştiriler ile ekonomik politikalara destek olmayı gerektirir. Sorumsuz siyasetçiler ne derse desin; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın dirayetli liderliğinde, milletimizin duası ve desteğiyle Türkiye Yüzyılını inşa etmeye devam edeceğiz. Demokrasi ve kalkınma yolunda yeni hedeflere yürüyecek, Terörsüz Türkiye hedefine oluşacak, etkin dış politika ile milli menfaatlerimizi koruyacak, ekonomik programımızı kararlılıkla uygularken, halkımızın refahını artırmak için tüm gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz" açıklamasında bulundu.
BAKAN TUNÇ: ALGI OLUŞTURMA VE YARGIYI BASKI ALTINA ALMA ÇABASINDAN İBARETTİR
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da Özel'e çok sert tepki gösterdi. Bakan Tunç, sosyal medya hesabındaki paylaşımında, "Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı'nın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen adli soruşturmalar üzerinden Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelttiği çirkin ifadeler; hedef saptırma, algı oluşturma ve yargıyı baskı altına alma çabasından ibarettir. Demokratik siyasi hayatımızda en yüksek oranlarla art arda seçilerek kesintisiz en uzun süre başbakanlık görevi yapan ve halkın oylarıyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı'na 'cunta başkanı' demek, demokratik meşruiyeti inkâr, milletimizin iradesine tahammülsüzlüğün itirafıdır. Vesayet düzeniyle kol kola yürüyen, darbe dönemlerinin gölgesinde siyaset üreten 'Yassıada Zihniyeti'ni hafızalarına kazıyan aziz milletimiz, vesayetle mücadele edenle, onun gölgesinde büyüyeni ayırt edecek ferasete sahiptir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, muhtıralara, sokak kalkışmalarına ve 15 Temmuz'daki kanlı darbe girişimine karşı milletiyle birlikte mücadele etmiş, demokrasiyi korumuş, darbeci cuntacı anlayışı tarihe gömmüştür. CHP Genel Başkanı'na düşen; yargı sürecini etkilemeye çalışmak yerine, adli soruşturmalara muhatap olan arkadaşlarına yargı önünde hesap vermelerini, isnat edilen suçlamalar karşısında savunma haklarını kullanmalarını salık vererek adaletin tecellisine katkı sunmak ve hukuki sürece saygı duymaktır" ifadelerini kullandı.
BAKAN MEMİŞOĞLU: ÖZEL'İN İFADELERİ GERÇEKLİKTEN KOPUK, ÇARPIK BİR DÜŞÜNCE BİÇİMİNİN ÜRÜNÜDÜR
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ise yaptığı açıklamada, "Türkiye Cumhuriyeti'nin aziz milletinin yüce takdiriyle ve hür iradesiyle seçtiği Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı ve hükümetimizi hedef alarak "cunta yönetimi" ve "meşrûtiyetini yitirmiştir" sözlerini sarf eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamaları hiçbir suretle kabul edilemez. Muhalefet etmek demokratik bir haktır; dirayetli ve ilkeli bir siyasetle ülkemizin birliği ve beraberliğine helal gelmeden sorumluluk gerektiren bir hassasiyetle kullanılması esastır. Elde etmeyi umdukları sözde bir Pirus zaferi uğruna seçilmiş milli iradeyi keyfi bir şekilde yoksayan bir dil kabul edilemez. Sayın Cumhurbaşkanımız, siyasi tarihimizdeki varlığını demokratik seçimler üzerine inşa etmiştir. Ezcümle, Özgür Özel'in ifadeleri gerçeklikten kopuk, çarpık bir düşünce biçiminin ürünüdür." ifadelerine yer verdi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat da Özel'e çok sert tepki gösterdi: "Türkiye'de siyaset tarihinde ismi cunta ve darbecilerle yan yana anılan tek parti olan CHP'nin ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yolsuzluk ve şaibelerle ilgili tartışmaları perdelemek ve gündemi değiştirmek için her gün başka bir yalana ve iftiraya sarıldıklarını üzülerek görüyoruz. Ömrünü milletine hizmet etmeye adamış olan ve 22 yıldır milletinin büyük bir desteği ile girdiği her seçimden zaferle ayrılmış olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ve hükümetimizin ismini "cunta" ile yan yana anmak tek kelime ile iftiradır. CHP'ye Sayın Cumhurbaşkanımızın adını kirli siyasetlerine malzeme etmeden önce kendi tarihine bakmasını öneriyoruz. Ayrıca cuntacılarla kader arkadaşlığı yapmış olan CHP'yi Türkiye'ye karanlık günleri yaşatan geçmişi ile hesaplaşmaya çağırıyoruz."