Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, X hesabından, Suriye'de Esed liderliğindeki 61 yıllık Baas rejiminin çökmesine ilişkin paylaşım yaptı.
AB'nin önceliğinin bölgede güvenliğin sağlanması olduğunu aktaran Kallas, Suriye ve Orta Doğu'da "tüm yapıcı ortaklarla" birlikte çalışmaya hazır olduğunu belirtti.
Kallas, "Esed diktatörlüğünün sona ermesi olumlu ve uzun zamandır beklenen bir gelişmedir. Bu aynı zamanda Esed'in destekçileri Rusya ve İran'ın zayıflığını da göstermektedir." ifadesini kullandı.
Belçika: On yıllardır süren korku ve baskıdan sonra umut var
Belçika Başbakan Yardımcısı Petra De Sutter ise X paylaşımda, Esed "diktatörlüğünün" sona ermesiyle Suriye'de "yeni bir dönemin başladığını" aktardı.
De Sutter, "On yıllardır süren korku ve baskıdan sonra umut var. Artık tüm vatandaşların temsil edildiği ve azınlıkların korunduğu demokratik bir sisteme yer var." değerlendirmesinde bulundu.
Almanya
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Suriye'deki gelişmelere ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "Şimdi önemli olan Suriye'de hukuk ve düzenin bir an önce tesis edilmesidir. Tüm dini topluluklar, tüm azınlıklar şimdi ve gelecekte de korunma imkanına sahip olmalıdırlar." ifadelerini kullandı.
Suriye'de çöken Baas rejiminin devrik lideri Beşşar Esed'in kendi halkına acımasızca zulmettiğini, sayısız insanın ölmesine ve birçoğu Almanya'ya da gelen çok sayıda kişinin Suriye'den kaçmasına neden olduğunu kaydeden Scholz, "Suriye halkı çok büyük acılar çekti. Bu nedenle Esed'in Suriye üzerindeki hakimiyetinin sona ermesi iyi bir haber." değerlendirmesinde bulundu.
Suriye'deki çatışmaya Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararı uyarınca siyasi çözüm bulunmasının hala mümkün olduğuna dikkati çeken Scholz, "Gelecekteki yöneticileri, tüm Suriyelilerin onurlu bir şekilde ve kendi kaderlerini tayin ederek yaşamalarını, Suriye'nin egemenliğini üçüncü tarafların kötü niyetli müdahalelerine karşı korumalarını ve komşularıyla barış içinde yaşamalarını mümkün kılıp kılmadıklarına göre değerlendireceğiz." görüşünü paylaştı.
İtalya
İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Suriye'de çöken Baas rejiminin devrik lideri Beşşar Esed'in başına ne geldiğini bilmediklerini ama Esed rejiminin artık olmadığını ve yenilgisinin net olduğunu söyledi.
Suriye'deki gelişmelerle alakalı Dışişleri Bakanlığında sabah saatlerinde kriz masasını toplayan Tajani, İtalyan basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Tajani, devrik liderin akıbetine ilişkin, "Esed'in başına ne geldiği bilinmiyor. Kesin bir bilgimiz yok. Bana öyle geliyor ki Esed rejimi artık yok. Bir tepki gelmesi zor. Olsa daha önce olurdu. Rejimin yenilgisinin açık olduğuna inanıyorum." dedi.
Tajani, "Suriye'de düşen rejim ile yeni gerçeklik arasında barışçıl bir geçiş olmasını umuyoruz. Askeri değil, siyasi bir geçiş olsun. Bana öyle geliyor ki şu anda işler bu yönde gidiyor." ifadelerini kullandı.
İrlanda
İrlanda Başbakanı Simon Harris, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin yıkılmasını olumlu karşıladığını belirterek, Suriye'nin geleceğinin, kendi halkı tarafından barışçıl siyasi geçişin yanı sıra özgür ve adil seçimle belirlenmesi gerektiğini bildirdi.
Harris, Suriye'de Esed liderliğindeki Baas rejiminin devrilmesiyle ilgili yaptığı yazılı açıklamada, "Şam da dahil Suriye'de gerçekten tarihi görüntüler görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Suriye halkının izolasyonun olmadığı, komşuları ve dünyayla normalleşmiş ilişkileri yıllardır beklediğini kaydeden Harris, "Bu artık Birleşmiş Milletler (BM), Arap Ligi ve Avrupa Birliği olarak bizim görevimiz olmalı." ifadesini kullandı.
Harris, gelecek günlerde sivillerin, altyapının ve uluslararası hukukun korunmasının öncelik olduğunu vurgulayarak, 23 milyondan fazla Suriyelinin savaş, terör ve on yıllardır süren diktatörlüğün mağduru olduğunu belirtti.
İrlanda ordusunun, İsrail'in işgali altındaki Golan Tepeleri'nde BM Ateşkes Gözlem Gücü'nde (UNDOF) görev yaparken Suriye halkının çektiği acıya tanık olduğunu aktaran Harris, şunları kaydetti:
"Ömürde bir kere yaşanacak bir rejim değişikliği önümüzde. Suriye'nin geleceği, Suriyeliler tarafından barışçıl bir siyasi geçişin yanı sıra özgür ve adil bir seçimle belirlenmeli."
Harris, Esed rejiminin sona ermesinin olumlu gelişme olduğunu ancak dünyanın, Suriye'de kaosu önlemek için şimdiden harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
Suriye'deki gelişmeler
Suriye'nin kuzeyindeki Halep ilinin batı kırsalında 27 Kasım'da Esed rejimi güçleriyle rejim karşıtı silahlı gruplar arasında çatışma başlamıştı.
30 Kasım'da Halep'in merkezinin büyük bölümünü rejim güçlerinden alan rejim karşıtı gruplar, aynı gün tüm İdlib genelinde hakimiyet sağlamıştı. Gruplar, şiddetli çatışmaların ardından 5 Aralık'ta Hama kent merkezini rejim güçlerinden almıştı.
Rejim karşıtı gruplar, başkent Şam'a açılan stratejik önemdeki Humus ilinin bazı yerleşim yerlerini ele geçirerek burada ilerlemeye başlamıştı.
Suriye'nin Ürdün sınırındaki Dera ilinde 6 Aralık'ta operasyon başlatan askeri muhalifler, çatışmaların ardından il merkezini rejim güçlerinden geri almıştı.
Ülkenin güneyindeki Suveyda il genelinin tümü de 7 Aralık'ta muhalif grupların kontrolüne geçmişti. Aynı gün Kuneytra'daki yerel muhalifler de il merkezinin kontrolünü sağlamıştı.
Başkente açılan Humus ilinde de rejim karşıtı güçler, 7 Aralık'ta kent merkezine hakim olmuştu.
Şam'ın güneybatısında Esed rejimi güçlerine karşı ilerleyen gruplar 7 Aralık'ta başkentin güney banliyölerine girmişti. Rejim güçleri de Şam'da Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve uluslararası havalimanından çekilmişti.
Rejim karşıtı silahlı grupların başkente hakim olmaya başlamasıyla Esed rejimi 8 Aralık sabahı kısa sürede başkentin tüm kontrolünü kaybetmişti.
Suriye Milli Ordusu'nun Halep kırsalında 1 Aralık'ta terör örgütü PKK/YPG'ye karşı başlattığı Özgürlük Şafağı Operasyonu'nda ise Tel Rıfat ilçe merkezi, terörden kurtarılmıştı.