Aydın Salı Pazarı’nın simge isimlerinden biri olan yıllardır Hükümet Bulvarı’ndan tarihi Salı pazarına girişteki ilk sokağın başındaki tezgahta süt, yoğurt ve peynirin yanı sıra ürettiği sebze ve meyveleri satan 85 yaşındaki Müşerref Demirkol, artık ihtiyaçtan değil alışkanlıklardan dolayı pazara geldiğini söyledi. Hayatta ekonomik olarak kazandığı ne varsa bu tezgaha borçlu olduğunu ve çocuklarını da bu tezgahtan kazandığı para ile büyütüp okuttuğunu belirten yaşlı Nine, “10 yaşımdan bu yana pazara gelirim. 36 yaşımda iken 49 yıl önce eşim vefat edince iki çocuğumla kaldım. Çalışıp ürettim, bu tezgahta ürettiklerimi satarak başarılı bir hayat mücadelesi verdim. O zamanlar ‘Çocuklarımı baş-göz edeyim bir daha pazara gelmem’ derdim. Tüm hedeflerime ulaştım. Tezgah açmayınca neşemi ve sağlığımı kaybetmeye başladım. Meğer beni hayata bağlayan sağlık veren çalışmak ve pazara gelmekmiş. Artık para için değil sağlığım için pazara geliyorum. Sanırım Aydın Salı Pazarı’nın en yaşlısı benim. Ama sağlığım elverdiğince gelmeye devam edeceğim” dedi.


Pazarcılığı kadar Aydın’ın tarihi ve ticaretine yönelik önemli bilgilere de sahip olan Müşerref Demirkol, Aydın’ın aynı zamanda önemli bir ticaret merkezi olduğunu belirterek, “Aydın, hatta şu anda Hasırcılar Pazarı olarak bilinen Salı Pazarı’nın merkezi konumundaki bu bölge asırlardır ticari faaliyetlerin sürdürüldüğü mekanların başında gelirmiş. Ticaretin can damarı olan kervan yolları buradan geçer ve kervanlar da burada konaklarmış. Eski insanların ticaret anlayış sadece ihtiyacı alıp satmak değil aynı zamanda gönül almak ve başkalarının da ihtiyacını gidermek üzerineymiş. Maalesef kapital anlayış bazı gelenek ve görenekleri yok etti. Sağlığım için pazarı özlüyorum ama, herkesin halden anladığı, herkesin birbirini tanıyıp adeta halleştiği samimiyet dolu eski pazarları daha çok özlüyorum” dedi.

Kaynak: iha