Geçen yıl 74 lira olarak belirlenen zeytinyağı alım fiyatı, bu sezon 295 liraya yükselerek market raflarına yerleştirildi. Ancak düşük rekolte ve NBE 13 CMYK'daki yüksek enflasyon nedeniyle fiyatların daha da artabileceği öngörülmekte. Üreticiler, fiyattan memnun olsalar da iç piyasada tüketimde oluşabilecek gerilemelerden endişe duyuyor. Tüketiciyi tağşiş konusunda uyaran üreticiler, çözüm olarak hükümetin sübvansiyon uygulamasını öneriyor.
Geçen yıl altın sezonunu yaşayan zeytinyağında, bu sezon ciddi bir rekolte düşüşü bekleniyor. Düşük üretim, yüksek enflasyon ve dünya fiyatlarının etkisiyle zeytinyağı fiyatlarında büyük bir artış yaşanacağı belirtiliyor. Sektör temsilcileri, geçen yıl 115 TL olan 1 litre perakende zeytinyağı fiyatının şu anda 300 TL'yi aştığını, bu fiyatın 600 TL'ye kadar çıkabileceğini ifade ediyor.
Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği'nin açıkladığı 295 TL'lik alım fiyatı ve olası yeni fiyat düzenlemeleri, perakende satış fiyatlarında artış beklenildiğine işaret ediyor. Ancak, fiyat artışlarına olumlu bakan üreticilerin aksine, bu durumun iç piyasada zeytinyağı tüketimini olumsuz etkileyebileceği endişeleri bulunuyor.
Zeytinyağı sektöründe yaşanan bu gelişmeleri değerlendiren sektör temsilcileri, dünya genelinde düşük rekolte beklentisi ve Türkiye'deki ürün azlığının fiyatları yukarı çektiğini belirtiyor. Ancak, iç piyasadaki tüketimin azalabileceği ve fiyat artışlarının devam etmesi durumunda tüketicilerin sektörden uzaklaşabileceği endişeleri dile getiriliyor.
Üretici ve sektör temsilcileri arasında, zeytinyağı fiyatlarındaki artışın devam etmesi durumunda tüketicinin sektörü terk etme ihtimaline karşı hükümetin sübvansiyon uygulaması gerektiği konusunda bir görüş birliği bulunuyor. Zeytinyağı sektöründeki beklentilere göre, fiyatlar önümüzdeki dönemde daha da yükselebilir ve tüketicileri etkileyebilir.
