Zeytinburnu sınırları içerisinde yer alan Balıklı Meryem Ana Rum Manastırı, hem tarihi önemi hem de efsaneleriyle dikkat çeken bir mekan. Bu manastır, Roma İmparatoru tarafından 559 yılında inşa edildi ve günümüzde hala aktif olarak kullanılan bir ibadet yeridir. Aynı çevrede Müslüman, Ermeni ve Rum mezarlıkları da bulunmaktadır ve Merkez Efendi Camii'ne yakınlığı ile de dikkat çeker. İşte bu manastırın tarihi ve gizemli efsaneleri...
Manastırın duvarları, Orta Çağ'dan kalma dekorlar ve tablolarla süslüdür. Ayrıca, geleneksel Ortodoks manastırlarında sıkça rastlanan Meryem Ana ve Hz. İsa portreleri de bu manastırda görmek mümkündür. Balıklı Meryem Ana Rum Manastırı'nın tarihi oldukça köklüdür. 559 yılında Roma İmparatoru tarafından inşa edilen bu manastırın altında, eşsiz bir balıklı havuz bulunmaktadır. Suyun şifalı olduğuna inanılır ve ayine gelenler tarafından içilir.
BALIKLI SUYUN HİKÂYESİ
Yetkili kişilerin anlattığı balıklı su ile anlatılan hikâyede şöyledir: Ortodoks din adamlarından birinin balık kızartması esnasında bir misafiri tarafından İstanbul’un Müslümanlar tarafından fethedileceğini ifade eder. Ortodoks din adamı, Müslümanların birçok kez İstanbul’u kuşattığını ama başarılı olamadıklarını söyler. Bunun üzerine misafir ise, Osmanlı’nın İstanbul’u almayı başaracağını açıklar. Din adamı, bu dediğine inanabilmem için bu balıkların canlanıp, suya girmeleri gerekir der. Bunun üzerine balıklar canlanır ve suya girer.
BİR BAŞKA RİVAYETE GÖRE ŞİFALI SUYUN HİKÂYESİ
Balıklı Ayazma’sını da 5.yy’ da l.Leon bulup yaptırmıştır. Onun hikâyesi de genç bir delikanlı olduğu dönemde başlar. Bir yaz günü tanımadığı yaşlı ve kör bir adamın kendisinden su istemesi üzerine, çevresinden su arayışına girdiği sırada ilahi bir ses tarafından suyun olduğu yeri bulur. Bu suyun kutsal ve şifalı olduğu ilahi ses tarafından kendisine tekrar edilir. Gözleri görmeyen yaşlı adamın bu suyu içince gözleri açılır. Duyduğu ses gelecekte onun imparator olacağını söyler ve 457 yılında l.Leon imparatorluk tacını takar.
