Son günlerde ülke gündemini meşgul eden ve toplumun farklı kesimlerinde geniş yankılar uyandıran konulardan biri, TBMM'ye sunulan hayvanların uyutulmasıyla ilgili yasa tasarısıdır. Bu tasarı, kamuoyunda çeşitli tartışmalara yol açmış ve farklı görüşlerin çarpıştığı bir platform haline gelmiştir. Özellikle mama lobileri ve hayvansever dernekleri, bu konuyu manipüle ederek geniş kitlelere ulaşmayı başarmışlardır.

 2 Milyar TL’lik rant

Asıl mesele ise TUİK verilerine göre yıllık 2 milyar TL’lik mama pazarının geleceği. Yasadan sonra bu pazarı kaybedeceğini düşünen mama lobileri ve hayvanseverler, yasa tasarısına karşı geniş çaplı bir kampanya yürütüyor. Ayrıca bu gruplar, hayvanlar üzerinden vatandaşlara duygu sömürüsü yaparak haksız kazanç sağladıklarından, yasa tasarısının kendi çıkarlarına zarar vereceğini düşünüyorlar.

Avrupa'daki yasal düzenlemelerden daha ileri

Meclise sunulan tasarıya karşı oluşturulan bu manipülasyon, geniş kitleler üzerinde etkili olmuş ve toplumda algı operasyonlarına yol açmıştır. Oysa Avrupa'daki uygulamalara bakıldığında, sahipsiz hayvanlar sorununun nasıl çözüldüğüne dair net örnekler görmekteyiz. Avrupa'da, sokaktan topladıkları başıboş hayvanları barınaklarda 10 gün boyunca tutarak, sahiplerinin gelmesini veya hayvanların sahiplendirilmesini beklemektedirler. Bu süre zarfında hayvanlar, barınaklarda gerekli bakım ve tedavileri yapılarak, sağlıklı bir şekilde sahiplendirilmek üzere hazır hale getirilmektedir. TBMM'ye sunulan yasa tasarısında ise bu süre 30 gün olarak belirlenmiştir, yani Avrupa'daki yasal düzenlemelerden daha ileri bir koruma süresi öngörülmüştür.

Öncelik toplumun huzuru

Diğer yandan, sokakta masum insanların defalarca sokak hayvanları tarafından saldırıya uğradığına tanık olmuşuzdur. Bu durum, sokak hayvanlarının kontrol altına alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Sokak hayvanları sorununa çözüm bulmak amacıyla yapılan bu düzenleme hem hayvan haklarını korumak hem de toplumun güvenliğini sağlamak adına önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. İnsanların güvenliğini tehdit eden sokak hayvanları, kontrol altına alınarak hem toplumun hem de hayvanların daha güvenli ve sağlıklı bir ortamda yaşamaları sağlanacaktır.

Devlet vatandaşın güvenliğinden sorumlu

Devletlerin vatandaşlarını koruma sorumluluğu unutulmamalıdır. Devletin temel görevlerinden biri, vatandaşlarının güvenliğini sağlamaktır. Sokak hayvanları tarafından defalarca saldırıya uğrayan ve hatta hayatını kaybeden vatandaşlarımıza tanık olduk. Bu tür üzücü olayların tekrar yaşanmaması için alınacak önlemler, toplumun genel güvenliği açısından büyük önem taşımaktadır.

Toplum lobiler tarafından yanlış yönlendiriliyor

Ancak, mama lobileri ve hayvansever derneklerinin yasa tasarısına karşı yürüttüğü kampanyalar, konunun farklı bir perspektiften ele alınmasına neden olmaktadır. Bu noktada, vatandaşların bilinçli bir şekilde bilgilendirilmesi ve gerçeklerin doğru bir şekilde aktarılması büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde, duygu sömürüsü ve manipülasyonlarla oluşturulan algılar, toplumun yanlış yönlendirilmesine ve sorunun çözümünün gecikmesine yol açabilir.

Her iki tarafın da hakları dengelenmiştir

Sonuç olarak, TBMM'ye sunulan hayvanların uyutulmasıyla ilgili yasa tasarısı, toplumun güvenliği ve hayvan haklarının korunması adına önemli bir düzenlemeyi içermektedir. Bu tasarının doğru bir şekilde anlaşılması ve uygulanması hem sokak hayvanlarının hem de insanların daha güvenli bir yaşam sürmelerine katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda, toplumun tüm kesimlerinin bu önemli konuya duyarlılık göstererek, bilinçli ve sorumlu bir şekilde hareket etmeleri gerekmektedir. Devletin vatandaşlarını koruma sorumluluğu ile hayvan haklarını gözeten bu düzenleme, her iki tarafın da haklarını dengelemeyi hedeflemektedir.

Kaynak: TANER ALTUN