Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) gastronomi dalında “fark oluşturan şehirler” ağında olan Gaziantep'in en önemli lezzetlerinden olan beyran, özellikle sonbahar ve kış aylarında en çok tüketilen yemeklerin başında geliyor.“Dünyanın yemek başkenti” olarak nitelendirilen Gaziantep mutfağının en sevilen lezzetlerinden biri olan beyran, daha önceleri genelde sabah kahvaltılarında tüketilen yemekler arasında yer alıyordu.
Kentte daha önce öğle saatlerine kadar servis edilen beyran, talebin artması ve kentte gastronomi turizminin gelişmesiyle birlikte artık günün her saatinde birçok restoran ve lokantada bulunuyor.Özellikle gribal enfeksiyon hastalıkların arttığı sonbaharda ve kış aylarında hastalıklara karşı daha çok tüketilen beyran, nezle ve grip gibi solunum yolu hastalıklarına adeta şifa oluyor.
içerdiği besinlerle grip ve nezle gibi hastalıklara yakalanmayı engelleyen beyran, hasta olanların çabuk şekilde iyileşmesini sağlıyor ve bağışıklığı da güçlendiriyor.12 saat boyunca kazanlarda pişirilerek hazırlanan haşlanmış et, pirinç, et suyu, sarımsak ve pul biber başta olmak üzere çeşitli baharatlar ile hazırlanan beyran, her mevsim ve saatte vazgeçilmez lezzetler arasında yer alıyor.Birkaç dakika ocakta pişirilen, müşterinin isteğine göre acılı, orta acılı, az acılı ya da sarımsaklı olarak hazırlanan beyran, havaların serinlemesi ile daha çok ilgi görmeye başladı.Doğal antibiyotik özelliği taşıyan ve grip gibi mevsimsel hastalıklara iyi gelen ve bağışıklık sistemini de güçlendirici özelliğiyle bilinen beyran, Gaziantepliler tarafından haftada en az bir defa tüketilirken, kente gelen yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor.
Restoran işletmecisi Ahmet Çadır, havaların soğumasıyla hastalanan vatandaşların hastaneye gitmek yerine beyrancılara akın ettiğini söyledi.Sonbaharın gelmesiyle havaların serinlemeye başladığını ve enfeksiyon hastalıklarının da arttığını dile getiren Çadır, hastalanan ya da hastalanmamak için bağışıklık sistemi güçlendirmek isteyenlerin ilk tercihinin beyrancılar olduğunu bildirdi.Beyranın Osmanlı döneminde padişah yemeği olarak bilindiğini anlatan Çadır, beyranın her mevsim tüketilen bir yemek olmakla birlikte Gaziantep'te özellikle de sonbahar ve kış mevsiminde bağışıklığı güçlü tutmak için çok daha sıklıkla tercih edildiğini bildirdi.
Beyranın nezle, grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklara iyi geldiğini söyleyen Çadır, “Gaziantep'te beyran mevsimi başladı. Sonbaharın gelmesiyle ve hava değişiminin başlamasıyla insanlar şifa bulmak ve sağlıklı olmak beyrancılara akın etmeye başladılar. İşletmemizi sabah 05.00'te açıyoruz ve gece 02.30'a kadar herkese şifa dağıtıyoruz” dedi.Beyranın Gaziantep'in yöresel yemeği olduğunu belirten Çadır, “Kuzunun boyun ve kürek eti 12 saat pişer. Beyranın içinde ilik, kemik ve et suyu var. Beyran, Osmanlı döneminde bey ve padişah yemeği olarak bilinir. İçinde acı ve sarımsak barındırıyor. İçinde barındığı vitaminlerle insanların özellikle hava değişiminde hasta olmalarını engelliyor ve sağlıklı bir sonbahar geçirmelerine neden oluyor” diye konuştu.
Beyranın bağışıklık sistemini güçlendirdiğine dikkati çeken Çadır, “Gaziantep'te hasta olanlar ilk önce gelir beyan içerler, daha sonra iyileşmezlerse tabi daha iyileşmeyeni görmedik hastanelere giderler. Soğuk algınlığı nezle ve grip gibi hastalıklara iyi geldiği için beyan herkesi beyan içmeye bekliyoruz” şeklinde konuştu.Ailesiyle birlikte beyran içmeye geldiğini belirten Emre Doğanyılmaz da beyranı çok lezzetli bulduğunu ifade ederek özellikle soğuk havalarda tüketmenin faydasını gördüğünü vurguladı.