Türkiye'ye olimpiyat tarihinde boks branşında ilk altın madalyayı 2020 Tokyo'da getiren, aynı zamanda dünya şampiyonlukları bulunan milli boksör Busenaz Sürmeneli, Anadolu Ajansı (AA) Spor Sohbetleri'nin konuğu oldu.
Karadağ'da düzenlenen Avrupa Şampiyonası'nda bronz madalya alan Busenaz, bu organizasyondan sonra sağ omzundan ameliyat edildi. Son sağlık durumuyla ilgili bilgi veren başarılı sporcu, "Doktorum her şeyin yolunda gittiğini söyledi. Yavaş yavaş antrenmanlara başlayabileceğimi söyledi. Çok sevindim." dedi.
Avrupa Şampiyonası'nda altın madalyanın en büyük favorisi olduğunu ve insanların kendisine "Sen olimpiyat şampiyonusun, Avrupa'da nasıl yenildin?" soruları yönelttiğini belirterek, "Bu işler öyle basit olmuyor. Düştüysem en güçlü şekilde kalkmasını da bilirim. Avrupa Şampiyonası'nda üçüncü oldum ama bu beni daha çok hırslandırdı. Ameliyat olup bir darbe daha aldım. Güle oynaya değil, hakkını vere vere 2024 Paris'te olimpiyat madalyası alacağım." diye konuştu.
Busenaz, gelecek yılın takviminin henüz belli olmadığını aktararak, "Bizim en büyük hedefimiz şu an 2024 Paris Olimpiyat Oyunları. 2023 yılının takvimi henüz belli değil. Olimpiyat öncesi gideceğimiz şampiyonaları iyi seçmemiz lazım. Asıl hedef kota alıp Paris'e gitmek. İnşallah güzel olacak. Paris'e odaklandım, sakatlığım da geçince daha iyi çalışarak yoluma devam edeceğim." değerlendirmesinde bulundu.
"Şampiyonada orta hakemin de hataları vardı"
Busenaz Sürmeneli, Avrupa Şampiyonası'ndaki hakem hatalarının da bronz madalyada kalmasına sebep olduğunu savunarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Benim de hatalarım vardı ama şampiyonada orta hakemin de hataları vardı. Orta hakemler Avrupa şampiyonalarında çok profesyonel olmuyor. Dünya şampiyonalarında ve olimpiyatlarda hakemler küçük noktaları kaçırmazlar. Burada yaptıkları küçük hatalar benim psikolojimi de etkiledi. Demek ki hayırlısı buymuş. Büyüklerde olimpiyat ve dünya şampiyonu oldum ama Avrupa şampiyonluğu kısmet değilmiş. En üstlerini aldım bir altındaki şampiyonada altın madalya alamadım ama onu da alacağım günler gelecek."
Hiçbir zaman bahanelerin arkasına sığınmadığını vurgulayan tecrübeli boksör, "Ancak çok yoğun bir dönem geçirdik. Olimpiyattan geldik, dinlenemeden Dünya Şampiyonası'na hazırlandık. Ülkemizde olacağı için yoğun çalıştık. Normalde geçen yıl aralık ayındaydı ama mayıs ayına ertelendi. Bu yüzden hazırlık sürecimiz de uzun sürdü. Dünya şampiyonu olduktan hemen sonra Akdeniz Oyunları'na gittik. Orada da şampiyonluk aldık. Dinlenemeden bu sefer Avrupa Şampiyonası'na gittik. Hiç dinlenme fırsatımız olmadı. Kolumun sakatlığını da şuna yoruyorum, Allah artık benim dinlenmemi istedi. Çalışma tempomu düşürmem istendi sanırım. Asla isyan etmem." ifadelerini kullandı.
Yaptıkları sporun zorluğuna da dikkati çeken Busenaz, "Yarıştığınız sıkletin kilosunda kalmak, bunun antrenmanını yapmak gerçekten çok zor. Sıklet sporları yapanlar bilir bunu. Şampiyonalar 10 gün sürüyor ve sürekli aynı kiloda kalmanız gerekiyor. Psikolojik olarak da yoruluyoruz. Şennur (Demir) ablayla konuşurken ona 'Kilom 65.9 olursa gidip şunu, bunu yiyeceğim.' diyorum. Düşünsenize, her şeyi almaya paranız var ama yiyemiyorsunuz. Süreç yordu ama şu an dinlenebiliyoruz." şeklinde düşüncelerini paylaştı.
"Benim sayemde boksa başlayan çok fazla çocuk var"
Busenaz Sürmeneli, başta memleketi Trabzon olmak üzere tüm Türkiye'de çok sevgi gördüğünü dile getirdi.
Trabzon'da herkesin kendisini kızı olarak gördüğünü vurgulayan şampiyon boksör, şöyle konuştu:
"Trabzon'da herkes beni kızı olarak görüyor. Yoldan bir futbolcu geçince onu sadece bir futbolcu olarak görüyorlar ama beni evlatları gibi görüyorlar. Küçük çocuklar bana resim yapıyor, beni görmek için camımızın önüne geliyorlar. Bunlar çok güzel şeyler. Benim sayemde boksa başlayan çok fazla çocuk var. Bunlar gurur verici. Önceden 'Boks kız sporu değil' diyenler şimdi kızlarını boksa getiriyor."
Aktif boks hayatını tamamlayan eski milli takım kaptanı Şennur Demir'in kendisinin üzerinde çok emeği olduğunu da anlatan Busenaz Sürmeneli, "Uzun süre milli takım kaptanlığımızı yaptı. Kaptanda ziyade bir abla, anne gibiydi. Özel hayatımda da çok özel bir yeri var. Üç ameliyatımda da bana destek oldu. Hayatımın sonuna kadar olacak bir insan. O benim ablam, teyzem, annem gibi. Son ameliyatıma annem gelemedi ve Şennur ablayı arayıp 'Orada annesi sensin, sana emanet' diyor." şeklinde sözlerini tamamladı.
(AA)