Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta yaşayan Emel Adra, 29 Mayıs'ta Ankara'ya gönderdiği el yazması mektupta Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hitaben kendisini "büyük dedem Sultan Abdülhamid'in dördüncü kuşaktan torunu ve dedem Mehmed Selim'in Lübnan'da yaşayan hafidi (torunu) Emel Adra" şeklinde tanıttıktan sonra, aşağıdaki ifadelere yer verdi:
"Zat-ı alinizin tekrardan Cumhurbaşkanı olarak seçilmeniz dolayısıyla tebriklerimi sunarım. Sayın Cumhurbaşkanım, Türkiye'yi kendi kadim tarihine yeniden kavuşturarak, geçmişiyle barıştırmanız ve aileme olan ilginiz için şükranlarımı iletmek istiyorum.
Ailem adına sizlere teşekkürlerimi sunuyorum. Ahiret hayatımda sizin için dua ediyorum. Rabbim sizlere hayırlı ömürler nasip etsin. Biz sizlerin başarıları için dua ediyoruz. Rabbim sizi yanımızdan eksik etmesin. En derin saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Esselamü aleyküm. Allah'a emanet olunuz."
Adra, son olarak Şubat 2018'de Sultan 2. Abdülhamid'in vefatının 100. yılı dolayısıyla İstanbul'da düzenlenen konferansa katılmak için Türkiye'ye gittiklerini ve bu konferansta tüm aile üyeleriyle bir araya geldiklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın himayesinde gerçekleşen bu konferansın kendilerine aile olarak bir araya gelme fırsatı sunduğunu ifade eden Adra, "Erdoğan'a çok teşekkür ediyoruz, çünkü tüm ailemizi bir araya getirdi ve bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı" şeklinde konuştu.
Adra, konferansta ne hissettiği sorulduğunda duygularını paylaşmak istemediğini belirterek, "Eğer söylersem ağlarsınız. Ne hissettiğim hakkında hiç konuşmak istemiyorum" şeklinde yanıt verdi.
Adra, dedesi Mehmed Selim'in Beyrut'a yerleşmesi sebebiyle Lübnan'da büyüdüklerini ve o dönemde sık sık Türkiye'yi ziyaret ettiklerini dile getirdi. Ayrıca, "Bugünkü Türkiye o zaman yoktu" diyerek Türkiye'nin zaman içindeki değişimine dikkat çekti.
Adra, Türkiye'nin şu anda büyük bir gelişme gösterdiğini ve geçmişte böyle bir Türkiye'nin hayal edilemediğini ifade ederek, "Ülkenin ne kadar geliştiği ve hangi seviyeye geldiği herkes tarafından görülüyor. Önceden kimse bir şey yapmadı. 1955'teki Türkiye'yi çok iyi hatırlıyorum. Babam 1975'te vefat edene kadar her yıl ziyaret ederdik. Ancak bugünkü Türkiye o zaman yoktu." şeklinde konuştu.
aa