KAFKAS CEPHESİNDE İLK UÇUŞ, İLK HAVA ZAFERİ

Vecihi Hürkuş anlatıyor: “Kafkas Cephesi’ndeki faaliyetim yüksek kumandanlarımızın takdirlerini kazandıran başarılarımdır. Ve Türkiye’de hava faaliyetlerinde ilk düşman tayyaresi düşürmek şerefi bendenize nasip olmuştur.”  
26 Eylül 1917 sabahı, Vecihi Bey ve rasıtı Şükrü Bey   Kelkit istikametinde vazife uçuşundadır. Şükrü Bey, düşman kuvvetlerini tespit ederek notlarını tutmaktadır. Vecihi Bey, vazife hattı üzerindeki seyrüsefer işinden başka düşman tayyarelerini araştırmaktadır. Rus topçularının atışlarından yara almazlar.



Hedef düşman karargâhıdır. “Kelkit üzerine yaklaşırken Kelkit kasabasının şarkında birbirini takip eden iki uzun toz bulutu yükseldi. Evet iki tayyare yükseliyordu. Bu vaziyeti arkadaşıma göstermekle beraber bir an evvel bombalarımızı sarf etmek lüzumunu hatırlattım. Bu konuşmayı yaptığımız kısa zaman, hedefimize yaklaşmamıza kâfi gelmişti. İstikamet bakımında hedefi tam altımıza almıştım…. Rasıdımın ellerinde kutulan büyük bir bomba, boşlukta sallandı. Bu bırakış umumi atış usullerine dayanan, aynı zamanda takip edecek bombalarımızın sapma şartlarını da kontrole yarayacak birinci atıştı. Çok kısa zaman sonra, altımızdaki tayyare hangarının pek yakınından yükselen duman sütunu, isabetin iyi olduğunun işaretiydi. Bütün bombalarımızı aynı şartlar altında hedefimize sıraladık. 80 kilometre düşman içindeydik.”   İki Rus uçağı yükselmişler ve Vecihi Bey rasıtın ateş etmesine en uygun durumu hazırlamıştır. Şükrü Bey kısa bir süre ateş eder. Ancak tüfeği tutukluk yapar. Ciddi bir tehlike doğmuştur. İş, Vecihi Bey’in tüfeğine kalmıştır. Hızlı manevralarla Vecihi Bey üstünlük kazanır ve  kumanda levyesi üzerinde bulunan ateş düğmesine basar. Önce, Rus Caudron tayyaresi yapraklanır, Kelkit çayına doğru arkasında ince dik bir duman izi bırakarak dikilir. Durumu gören Moran tayyaresi pilotu savaş alanını hızla terk eder.

Editör: Funda Işık