‘19-25 Eylül Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası’ kapsamında Türk Böbrek Vakfı’nın Beyoğlu Belediyesi Emekliler evinde düzenlediği etkinlikte, şeker tüketiminin sağlığa olan olumsuz etkileri masaya yatırıldı. Tiyatro oyuncusu ve vakıf gönüllüsü Eylem Şenkal katılımcılara şekersiz Türk kahvesi ikram ederek sağlıklı yaşamın önemine dikkat çekti.
Şekerin sağlık üzerindeki etkilerini vurgulamak ve toplumu bilinçlendirmek amacıyla Beyoğlu Belediyesi Emekliler Evi’nde Dünya Şeker Tüketimine Dikkat Haftası etkinliği düzenlendi. Türkiye Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk ve İstanbul Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ ŞOK Gazetesi okuyucuları için sorularımızı cevaplayarak şekerin zararlarını ve sağlıklı yaşam tüyolarını anlattılar.
Timur Bey, aşırı şeker tüketiminin sağlık üzerindeki etkileri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Şeker tüketimi, başta böbrek hastalığı olmak üzere birçok hastalığın temelini oluşturuyor. Şeker bağımlılık yaratır ve Türkiye olarak şeker tüketimini hızla azaltmak zorundayız. Tuz tüketiminde nasıl bir ilerleme kaydettiysek, şeker konusunda da benzer adımları atmalıyız. Bu konuda halkımıza ve kurumlarımıza büyük görevler düşüyor. Aksi takdirde diyabet gibi hastalıklar ülkemizde ciddi sağlık sorunlarına yol açmaya devam edecek.
Peki, şekerin böbrek hastalığına neden olduğu doğru mu?
Timur Erk; “Evet, aşırı şeker tüketimi böbrek hastalığına ve pek çok diğer kronik hastalığa neden olabilir. Şeker, sadece vücutta enerji sağlamaz, aynı zamanda bağımlılık yapar ve uzun vadede organlarımızı zorlar. Özellikle gizli şeker kaynaklarına dikkat etmeliyiz çünkü bunlar fark edilmeden vücuda ciddi zararlar verebilir.
YÜZDE 15’İ DİYABET YÜZDE 15’İ GİZLİ ŞEKER HASTASI
Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ, Türkiye’de şeker hastalığı ne kadar yaygın?
Türkiye’de toplumun yüzde 15’inde diyabet, yüzde 15’inde ise gizli şeker hastalığı bulunuyor. Ayrıca, insanların üçte birinde kilo fazlalığı var ve bu durum ileride daha büyük sağlık sorunlarına yol açacak. Şeker hastalığı nedeniyle sosyal güvenlik harcamalarının önemli bir kısmı bu hastalıkla başa çıkmak için harcanıyor. Bu yüzden, önlem almak şart. Şeker ve kilo fazlalığını engellemek en önemli adım olacaktır.
Sofra şekeri neden bu kadar tehlikeli?
Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ; “Sofra şekeri, vücudun ihtiyacı olan hiçbir şeyi sağlamaz. Örneğin, su, süt, et veya peynir gibi gıdalar vücut için gerekli ama sofra şekeri asla bir zorunluluk değil. Bir insan ömrü boyunca hiç şeker yemese hiçbir eksiklik hissetmez. Sofra şekeri, gizli şeker hastalığı ve kilo fazlalığına neden olan en büyük faktörlerden biridir. Özellikle fruktoz içeren gıdalardan ve şekerli içeceklerden uzak durmak gerekiyor.”
UZAK DURULMASI GEREKEN 5 MADDE
Sağlıklı beslenme için uzak durulması gereken maddeler nelerdir?
Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ; “Beslenmede uzak durmamız gereken beş şey var. Birincisi şeker ve şekerli gıdalar, ikincisi beyaz ekmek, üçüncüsü pirinç pilavı, dördüncüsü fruktoz içeren içecekler ve beşincisi dışarıda hazırlanmış yiyecekler. Bunlardan uzak durarak sağlığımızı koruyabiliriz.
ŞEKER BAĞIMLILIĞI HASTALIĞA ZEMİN HAZIRLIYOR
Günlük hayatta şekerden korunmak için başka ne gibi önlemler alınabilir?
Timur Erk; “Şeker tüketimini sınırlamanın yanı sıra, bilinçli bir toplum oluşturmak gerekiyor. Tükettiğimiz gıdaların içeriğini kontrol etmeli ve gizli şeker kaynaklarına karşı dikkatli olmalıyız. Özellikle evde hazırladığımız yemeklerde şeker kullanmaktan kaçınmalıyız. Şeker bağımlılığı, uzun vadede birçok hastalığa zemin hazırlıyor. Bu yüzden, şeker tüketimini azaltarak hem sağlığımızı koruyabilir hem de daha kaliteli bir yaşam sürebiliriz.”
ÇOCUKLARIMIZI EĞİTMELİYİZ
Peki, şeker tüketimini konusunda topluma düşen görev nedir?
Timur Erk; “Toplum olarak bilinçlenmek ve bu konuda adımlar atmak zorundayız. Özellikle çocuklarımızı şeker tüketimi konusunda eğitmeliyiz. Bu konuda medyanın, sağlık kurumlarının ve eğitimcilerin büyük sorumlulukları var. Şeker tüketimini azaltmak, sağlıklı bir toplum inşa etmenin en önemli yollarından biridir.”
Fiziksel aktivitenin önemi nedir?
Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ; “Fiziksel aktivite, özellikle yürüyüş çok önemlidir. Her gün yaşınıza ve kapasitenize uygun olarak 20 ila 60 dakika arasında yürümelisiniz. Bu, kasların gelişimini sağlarken ileri yaşta kas kaybını önler. Aynı zamanda şeker tüketimini sınırlamanın en etkili yollarından biridir.
Son olarak, şeker tüketimini azaltmak isteyen bireyler neler yapmalı?
Kubilay Karşıdağ; “Öncelikle rafine şekerden uzak durmalı, şekerli içecekleri tüketmemeli ve doğal beslenmeye yönelmeli. Yani sofranızdan şekeri çıkarmak ve her gün düzenli yürüyüş yapmak, sağlıklı bir yaşamın en temel adımlarıdır.”