Eski MI6 başkanı Richard Dearlove, Independent Türkçe'nin aktardığına göre, Vladimir Putin'in sağlığında "temel bir sorun" olduğuna dair iddiaları gündeme getirdi.


Putin'den ziyaret öncesi Türkiye'ye övgü
 

1999 ile 2004 yılları arasında Britanya istihbarat servisi MI6'nin başında bulunan Dearlove, Avrupa'daki kaynaklarının Putin'in sağlığının kötüye gittiğine inandığını ifade etti. Putin'in Parkinson hastalığına yakalanmış olabileceği ve semptomları arasında sanrı görmenin bulunduğu öne sürüldü.

Ex-MI6 boss Richard Dearlove tells tale of handling Cold War double agent |  Daily Mail Online

Richard Dearlove'un açıklamaları, son yıllarda Vladimir Putin'in sağlık durumu hakkında yapılan çeşitli spekülasyonların bir parçası olarak değerlendiriliyor. Dearlove, Putin'in "paranoyasının" ve muhalif Aleksey Navalni'nin ölümünün bu hastalıkla ilişkili olabileceğini belirtti. Ancak Dearlove, tıbbi bir uzman olmadığına rağmen Doğu Avrupa'daki bazı tanıdıklarının Putin'in temel bir sağlık sorunu yaşadığına inandığını dile getirdi. Navalni'nin ölümü, Kremlin'in tekrar seçilmesi beklenen bir dönemde gerçekleştiği için dikkat çekici.

Buna ek olarak, Dearlove, Putin'in sağlık durumunun kamuoyuna yansıyan görüntüsünün sürekli olarak güçlü olduğunu ve bu durumun, Putin'in karakterinin bir parçası olduğunu ve hastalık iddialarının Putin'in sağlığını göstermek için kullanılabileceğini ifade etti.

Ancak, bu haberin İngiliz istihbarat teşkilatı MI6'in Putin'in imajına yönelik bir enformasyon saldırısı olabileceği de değerlendiriliyor. Çünkü Dearlove'un iddiaları kanıtlanmıyor ve sadece "gözlemlerinden" ve "duyumlarından" yola çıkarak Putin'in sağlık durumu hakkında yorum yapıyor. Bu da Rusya'ya karşı dezenformasyon iddialarını güçlendiriyor.

Öte yandan, Navalni'nin ölümünün "olağan süphelisi" olarak lanse edilen Putin yerine dikkatlerin Amerikan istihbaratına, yani CIA'ya çevrilmesi gerektiğini savunan haberler de bulunuyor. Bu durum, CIA'nın muhalif ismin ölümü üzerinden Rus liderini zor durumda bırakmaya çalıştığı teorilerini güçlendiriyor. Dolayısıyla, "cinayetin kazanan tarafı"nın kim olduğu konusu gündeme gelirken, gözler CIA'ya çevriliyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ