Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 19 Ocak tarihinde yaptığı konuşma sonrası "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçlamasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gözaltına alınmış, ardından iki gün sonra tutuklanarak Silivri'deki Marmara Cezaevi'ne gönderilmişti. Özdağ, hakkındaki davanın ilk duruşma tarihinin 11 Haziran olarak belirlendiğini duyurmasının ardından, belirlenen tarihe sert tepki gösterdi.
Özdağ, duruşma tarihinin çok uzun bir süre sonrasına atılmasını adaletsizlik olarak değerlendirdi. Sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "Bir siyasi parti liderinin 2,5 ay boyunca tutuklu kaldıktan sonra, bomboş bir iddianameyle 2 ay daha hücrede tutulması, adaletin neresinde?" diyerek, sürecin tamamen siyasi bir operasyon olduğunu belirtti.
"2 AY DAHA TUTUKLUYUM"
Özdağ'ın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda "Bugün 16. Asliye Ceza Mahkemesi ilk duruşma gününü 11 Haziran 2025 tarihine verdi. Önümüzdeki 2 ay tutukluluğum devam edecek" ifadeleri yer aldı.
"2 AY DAHA TEK BAŞINA HÜCREDE TUTMAK ADALET DEĞİL"
Özdağ tepkisini "Bir siyasi parti genel başkanını 2,5 ay hapiste tuttuktan sonra bomboş bir iddianame ile önümüzdeki 2 ay daha tek başına hücrede tutmak adalet değildir" sözleriyle dile getirirken şunları ekledi:
"BEN ÜMİT ÖZDAĞ, ÖCALAN İÇİN REHİN TUTULUYORUM"
"Şunu bir kez daha gördük: Ben Ümit Özdağ, Öcalan için rehin tutuluyorum. Büyük Türk Milleti Ümit Özdağ senin evladındır ve ancak Allah'a ve sana emanettir."
CEZAEVİNDE İMAMOĞLU İLE KARŞILAŞMIŞTI
Ümit Özdağ, yine Silivri'de tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu ile cezaevinde karşılaştıklarını söylemişti. Sosyal medyadan duyurduğu olayda Özdağ "Sayın İmamoğlu’nu benim 62 günden bu yana rehin tutulduğum Silivri-Marmara Ceza İnfaz Kurumu binasına getirdiklerini infaz memurlarından öğrendim." deyip İmamoğlu'yla avukat kabininde karşılaştığını ve moralinin iyi olduğunu paylaşmıştı.
ÜMİT ÖZDAĞ HAKKINDA HAZIRLANAN İDDİANAMENİN DETAYLARINA ULAŞILDI
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında basın ve yayın yoluyla zincirleme şekilde "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan 1 yıl 10 ay 15 günden 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianamenin detaylarına ulaşıldı.
AA'nın aktardığına göre; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü "ihbar eden" olarak yer aldı.
İddianame
Özdağ'ın kullandığı sosyal medya hesabından farklı tarihlerde 34 paylaşımda, Suriyeliler ve diğer sığınmacı gruplara ilişkin dezenformasyon içerikli paylaşımlar yaptığı, bu paylaşımların yetkili makamlarca yalanlandığı kaydedildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan tutuklanan Ramin Saeidi'nin dijital materyal incelemesinde, "Ambargotv" hesabını kullandığının tespit edildiği aktarılan iddianamede, bu kişinin söz konusu soruşturma kapsamında alınan ifadesine yer verildi.
Saeidi ifadesinde, İran Tebriz doğumlu olduğunu, "Ambargotv" isimli Twitter hesabının kendisine ait olmadığını, Özdağ'a ait olduğunu belirtti.
Bu hesapta paylaşılan videoların kurgu ve düzenleme işlemleriyle ilgilenen kişilerden biri olduğunu, Özdağ ile 2021'de tanıştıklarını aktaran Saeidi, şunları kaydetti:
"Bu tanışıklık üzerine Ümit Özdağ'a ait olan "@ambargo tv" isimli X, YouTube ve Instagram hesaplarında paylaşılan videoların kurgu ve edit çalışmalarını gönüllü olarak yapmaya başladım. Halen de bu işleri yürütmekteyim. Bunların haricinde soruşturma dosyasında bulunan araştırma raporunda belirtilen haber niteliği taşıyan paylaşımları ben gerçekleştirmedim. Yapılan paylaşımların içeriğini ben belirlemiyordum. Bana direkt Ümit Özdağ tarafından talepte bulunuluyordu. Ben de bu talepler doğrultusunda videoların kurgu ve edit işlemlerini yapıp, benden istenildiği şekilde kendilerine gösteriyordum. Onların onayı sonrasında belirtmiş olduğum sosyal medya platformları üzerinden paylaşımlarını gerçekleştiriyordum. Yapmış olduğum video kurgu ve editlerin teyidini ben almıyordum. Ben sadece benden istenildiği şekilde düzenleme gerçekleştiriyordum."
Saeidi, buradaki paylaşımların kendisine ait olmadığını savunarak, "Ben sadece paylaşılacak videoların kurgu ve editlerini yapmaktaydım ve bunların talimatlarını da Ümit Özdağ'ın kendisinden alarak gerçekleştiriyordum." ifadelerini kullandı.
- "Kayseri'deki protestolara katılanlar paylaşımlardan etkilendi"
İddianamede, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme veya aşağılama" suçundan yürütülen soruşturmanın şüphelisi Oğuzhan Kumpınar tarafından çekilen videonun, Özdağ'ın resmi X hesabından paylaşıldığı ifade edildi.
Kayseri Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğünce 21 Ocak'ta hazırlanan rapora değinilen iddianamede, 30 Haziran-3 Temmuz 2024 tarihinde Kayseri'de meydana gelen olaylarda, yaklaşık 15 bin 100 kişinin protestolara katıldığı, olayların meydana geldiği mahallelerde 263 ikamet-işyeri ve 166 araçta zarar meydana geldiği, 25 emniyet personeli ve 1 itfaiye personelinin yaralandığı ve olaylara katılan kişilerin Zafer Partili ve müzahir şahıslar tarafından sosyal medyada yaptıkları paylaşımlardan etkilenmiş olduklarının değerlendirildiği belirtildi.
İddianamede, Özdağ'ın savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini ve atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığını savunduğu kaydedildi.
- "Özdağ'ın paylaşımları halkı kin ve düşmanlığa yönlendirici nitelikte"
Özdağ'ın sosyal medya paylaşımlarındaki söz ve beyanlarının kışkırtıcı tutum ve davranışlar sergilemeye yönelik ifadeler içerdiği belirtilen iddianamede, bu paylaşımların halkın bir kesiminin diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa, ayrımcılığı gerektirecek nefrete yönlendirici nitelikte olduğu ifade edildi.
İddianamede, paylaşımların birçok hesap ve grup tarafından yorumlar ile birçok defa paylaşılarak medyada gündem oluşturduğu kaydedilerek, "Bunu müteakip tahrik edilenler nazarında endişe yaratacak şekilde bir etki oluşturarak, kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıktığı" değerlendirmesi yapıldı.
Özdağ'ın paylaşımlarının Kayseri'de meydana gelen olayların oluşumunda etkili olduğu vurgulanan iddianamede, söz konusu suçun somut tehlike unsurunun da gerçekleştiği, şüphelinin 18 Ağustos-24 Aralık 2024 tarihlerinde de ayrımcılığı gerektirecek, nefrete yönlendirici nitelikteki paylaşımlarına devam ettiği, üzerine atılı suçu işlediği hususunda yeterli suç şüphesinin bulunduğu anlatıldı.
İddianamede, Özdağ hakkında partisinin il başkanları istişare toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sarf ettiği sözlerden dolayı "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan da iddianame düzenlendiği hatırlatıldı.
Hazırlanan iddianamede, Özdağ'ın, basın ve yayın yoluyla zincirleme şekilde "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan 1 yıl 10 ay 15 günden 7 yıl 10 ay 15 güne kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
İddianamede Özdağ hakkında ayrıca, Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinde yer alan "belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma" hükmünün uygulanması talep edildi.