Uludağ'ın eteklerinde yer alan kırsal Alaçam Mahallesi'nde yaşayan kadınlar, kurdukları dernek sayesinde güçlerini birleştirdi.
Dernek bünyesinde sosyal sorumluluk projeleri hazırlayan kadınlar, köyde yetiştirdikleri ahududu, böğürtlen gibi meyveleri işleyip katma değerli ürün haline getirmek için kooperatif kurdu.
Kestel Belediyesinin katkılarıyla Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansının (BEBKA) mali destek programına başvuran kadınlar, "Kestel Belediyesi ve Alaçam Köyü Kadınları Dayanışma Derneği Yenilikçi Teknolojiler ile Katma Değerli Tarımsal Ürünler Üretim Projesi" ile destek almaya hak kazandı.
Destek kapsamında, mevcut derneğin kooperatifleşmesi sağlandı, kooperatif bünyesine meyve kurutma, meyve sıkma, pastörize, şişeleme makineleri ve pişirme atölyesi kuruldu.
Kadınlar, bu sayede tarladan topladıkları ahududu ve böğürtlenleri meyve suyu, meyve kurusu ve kurabiyeye dönüştürerek yine BEBKA desteğiyle kurulan kendi internet sitelerinden ve e-ticaret siteleri üzerinden tüketiciye ulaştırıyor.
"Proje kapsamında minik bir fabrikamız oldu"
Dernek Başkanı Ayşenur Doğan, AA muhabirine, sosyal projeler üretmek için 2021 yılında kurdukları dernekle kadınların ekonomik kalkınmasının desteklenmesi amacıyla proje yaptıklarını söyledi.
Yetiştirdikleri meyveleri köyde işleyip pazarlamayı istediklerini ifade eden Doğan, "Bu süreci oluşturmak amacıyla da bir proje yazdık. Kestel Belediyemiz projeye destek oldu ve projeyi BEBKA'ya sunduk. Projemiz kabul edildi. Bu konuda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza, BEBKA'ya ve Kestel Belediyesine teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Proje kapsamında burada şimdi minik bir fabrikamız oldu. Üretimden başlattığımız süreci pazarlamaya kadar yapabiliyoruz. Projeyle bu kabiliyete sahip olduk." dedi.
Doğan, köy olarak temel kazançlarını ahududu ve böğürtlenden sağladıklarını belirterek, "Şimdi o ürünleri katma değerli hale dönüştürüyoruz. Bunun dışında birçok sebze üretimi de yapıyoruz. İlk olarak şu anda ahududu kurusu, böğürtlen ve ahududu suyu üretiyoruz. Önümüzdeki yıllarda bunları sebzelerle ve diğer meyvelerle çeşitlendirmek istiyoruz. Şu an marka ürünümüzü yaptık. Ahududundan yaptığımız kurabiyemiz var. O kurabiyeyle de pazara çıkmak istiyoruz. E-ticaret sitelerine, kendi web sitemize koyarak ürünlerimizi doğrudan kendimiz pazarlamak istiyoruz." diye konuştu.
Doğan, derneğe 150 kadının üye olduğunu, kooperatifte ise 10 kadının görev aldığını anlattı.
BEBKA'nın tarladan toplanan meyveleri son aşamaya getirecek bütün ekipmanı kooperatife sağladığını vurgulayan Doğan, şunları kaydetti:
"Ahududuyu tarladan topluyoruz. Ahududuyu dondurarak kurutan bir makinemiz var. Kurutulmuş ve çok uzun ömürlü bir meyve kurusu elde ediyoruz. Aynı zamanda yine ahududu ve böğürtleninin suyunu çıkarabildiğimiz meyve suyu presimiz var. Şişeleme makinelerimiz, meyve suyunu şekerleme ve dinlendirme tankımız var. Ürettiğimiz meyve sularını pastörize edebildiğimiz makinemiz var. Yine aynı zamanda köyümüzde çok fazla mısır üretimi olduğu için mısır ununu üretebileceğimiz bir makine var. Pişirme atölyemizde de bir mutfakta ihtiyaç duyabileceğimiz her türlü ekipmanı edindik. Depomuzdaki raflar, ürünlerimizi paketleyebileceğimiz şişelerimiz, kapaklarımız, her şeyimiz proje kapsamında sağlandı."
Gürcü köyü olduklarını ve ürünlerine bal rengi anlamına gelen Gürcüce "Taplisperi" markasını seçtiklerini dile getiren Doğan, marka tescilini de proje kapsamında yaptıklarını sözlerine ekledi.
"300 milyon liraya yakın desteği yerel yönetimlere ve kooperatiflere kazandırdık"
BEBKA İzleme ve Değerlendirme Birim Başkanı Erhan Öztürk de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına bağlı olarak Bursa, Eskişehir ve Bilecik illerinde faaliyet gösterdiklerini ifade etti.
Öztürk, 2010 yılından bugüne kadar 100'e yakın projeyi hem mali destek programları kapsamında hem de sosyal destekleme programları kapsamında desteklediklerini belirterek, "Bütün bu vermiş olduğumuz destekleri 2024 yılı rakamlarıyla yaklaşık 300 milyon liraya yakın bir desteği bölgemizdeki hem yerel yönetimlere hem de kooperatiflere kazandırmış olduk." dedi.
Diğer ortakların finansmanlarıyla toplam 400 milyon liralık bir yatırımın bölgeye kazandırıldığına dikkati çeken Öztürk, şunları söyledi:
"Burada da aslında iyi uygulama örneğimizi gözlemlemiş bulunuyoruz. Yerelde üretilen ürünlerin işlenerek ve yerinde pazarlanarak kırsalda yaşayan kadınlarımızın daha fazla gelir elde etmesi ve kente göçün biraz daha önüne geçilebilmesiyle ilgili bir çalışma yürütüldü. Biz de sonuçlardan oldukça memnunuz. Hem burada istihdam ediliyor hem de yerelde üretilen ürünlerin katma değerli bir şekilde satışı sağlanıyor. Bu ve benzeri projelerin desteklenmesine ajansımız tarafından devam edilecek."