3. Ulusal Arktik Bilimsel Araştırma Seferi, uluslararası ikili iş birlikleri kapsamında Brezilya, Çekya ve Norveç'ten katılım sağlayan bilim insanlarına laboratuvar oldu.

Yabancı bilim insanları, Arktik Okyanusu'na adapte ekosistem, balıklar ve fitoplanktonların iklim değişikliğinden nasıl etkilendiğine ilişkin çalışmalar gerçekleştirdi.

Öte yandan seferde Arktik bölgede bulunan deniz buzlarının erimesi sebebiyle açılan yeni ticaret rotaları ve bunların hangi dönemlerde açıldığı yönünde de çalışmalar yapıldı.

Arktik Bilimsel Araştırma Seferi Koordinatörü Prof. Dr. Burcu Özsoy, yaptığı açıklamada, seferde yabancı katılımcıların olmasının çok kıymetli olduğunu söyledi.

Antarktika ile Arktik seferleri arasında karşılaştırma yapan Özsoy, şunları kaydetti:

"Antarktika seferlerimizde de her sene özellikle ülkelerle yaptığımız anlaşmalar çerçevesinde yabancı bilim insanlarını seferlerimize dahil ediyorduk. Bu sene gerçekleştirdiğimiz bir ilk de yabancı bilim insanlarının da Arktik seferimize dahil olmasıdır. Bu bizler için çok kıymetli çünkü uluslararası iş birliği kutup bölgelerinde çok anlamlı hale geliyor, çok izole bir ortamdasınız ve ülkelerin birlikte bilimsel anlamda birleşmesi yapılan çalışmalara çok büyük bir güç katıyor."

Prof. Dr. Özsoy, bu yıl gerçekleştirilen araştırma seferinde Brezilya, Çekya ve Norveç'ten katılımcıların yer aldığını anlatarak, "Hem Türk bilim insanlarıyla beraber ortak çalışmalar yapması ve sahada yabancı bilim insanlarının seferlerimize katılıyor olması, ileriki yıllarda çıkacak bilimsel makalelerde, yine bilim camiasına ortak çalışmaların sunulması bilim diplomasisi yönünden de ülkemizin masadaki gücünü arttıran bir faktör." diye konuştu.

EN BÜYÜK RİSK KARAYA UZAKLIK

Uluslararası ikili iş birlikleri kapsamında Norveç Uygulama Bilimleri Üniversitesi Denizcilik Çalışmaları Enstitüsü'nden bilimsel araştırma seferine katılan Meriç Karahalil de Tromso Limanı'ndan başlayıp 3 bin deniz mili katederek seferi tamamladıklarını ifade etti.

Karahalil, Arktik bölgede özellikle denizcilik alanında çeşitli gelişmelerin olduğunu, turizm ve balıkçılık faaliyetlerinde artış yaşandığını dile getirdi.

Svalbard bölgesine seyir halindeyken derinliği gösteren cihazdan alınan bilgilerle haritadaki verilerin uyuşmadığını tespit ettiklerini aktaran Karahalil, denizcilik anlamında en büyük risklerden birinin ana karaya uzaklık olduğu bilgisini verdi.

Karahalil, "İrili ufaklı birçok turizm tekneleri, birçok yolcu gemileri bu bölgelerde seyir yapmaktadır. Halihazırda 500-600 mil mesafeden bu bölgede seyir yapan gemilerin herhangi bir olası acil durumunda bu bölgelere yardım ulaşması zaman almaktadır." diye konuştu. AA

Editör: Eray Erginbaş