Kolektif bir çalışmanın ürünü olan 616 sayfalık "Türk Halk Edebiyatı", halk edebiyatını tarihi kök ve derinlikleriyle ele alıp sahanın tür-şekil örneklerini, kuramlarını, biyografilerini, bibliyografilerini, meselelerini, farklı dünya görüşleriyle oluşup şekillenerek yüzyıllarca devam eden kollarını hem öğrenci hem de araştırmacıların yararına sunuyor.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulkadir Emeksiz, esere ilişkin yaptığı açıklamada, çalışmanın bir ihtiyaçtan doğduğunu belirtti.

Lisans öğrencilerinin derslerine yardımcı olması amacıyla yola çıktıklarını aktaran Emeksiz, bir eğitim döneminin 14 hafta olması dikkate alınarak çalışmanın 14 bölüm halinde hazırlandığını söyledi.

Kitabın editörlüğünü üstlenen Emeksiz, üniversite öğrencileri için yardımcı bir ders kaynağı olduğunu dile getirerek, "Akademik takvime göre planladığımız konu dağılımı sayesinde gerek ders takibinin gerekse de bir öğretim üyesinin dersi belirli bir kronoloji ve sistematiğe göre aktarımının kolaylaştırılması hedeflendi. Konuların tasnifi de kullanılan dil de buna göre şekilleniyor. 14 farklı bölüm, alanında uzmanlaşmış araştırmacı ve hocalarımızın katkılarıyla meydana geldi. Türk halk edebiyatının tarihi kökleri, kaynakları, kuramları, tür ve şekil özellikleri, güncel meseleleri anlatıldı." dedi.

TÜM ARAŞTIRMACILAR İÇİN KAYNAK

Alana ilgi duyan tüm araştırmacıların yararlanabileceği bir içeriği olduğunu sözlerine ekleyen Emeksiz, konuları okura sunma biçiminin bu kapsam gözetilerek belirlendiğini vurguladı.

Abdulkadir Emeksiz, akademi dışından bir kişinin de eser aracılığıyla Türk halk edebiyatına dair temel konulara vakıf konuma gelebileceğini kaydederek, "Her bölüm sonunda verilen kaynaklardan yararlanarak araştırmacılar ilgi duydukları konuyu daha da derinlemesine öğrenme fırsatı bulabilir. Konular işlenirken sadece bilgilendirme yapılmamış, yer yer tartışma ve sorun alanlarına da değinilmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

Kitabın 10 yazarın kaleme aldığı kolektif bir çalışmanın ürünü olduğunun altını çizen Emeksiz, şunları kaydetti:

"Kolektif kitaplar belirli bölümlere yoğunlaşma fırsatı sunması sebebiyle kolaylıklar sağlamasının yanında fikir ve üslup birliği açısından birtakım zorluklar da barındırır elbet. Bizler, bu zorlukları bir zenginliğe dönüştürebilmek için süreç içinde 12 kez toplantı gerçekleştirip ortak bir emeği ortaya çıkarmaya gayret ettik. Hepimizi derinden sarsan yüzyılın felaketine de süreç içinde yakalandık, doğrudan etkilenen hocalarımız oldu. Bu haliyle zor bir dönemin ardından eser ortaya çıktı diyebilirim."

EN KADİM DAMAR HALK EDEBİYATI

Prof. Dr. Emeksiz, İstanbul Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyatı bölümü içinde en son yapılandırılan kürsünün "Türk Halk Edebiyatı" olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:

"Muhteva yönünden en kadim damar olan bu edebiyata dair yapılan çalışmalar da diğer alanlarla karşılaştırıldığında epey az kalıyor. Koşuya geriden başladığımız için daha çok koşmamız gerekiyor diyelim. Biz de bu sebeple alana yeni ve bütüncül bir eser kazandırmak istedik. Sancılı bir sürecin ardından hak ettiği akademik konuma yükselen Türk halk edebiyatını, tarihin en eski yazılarında da güncel sosyal medya paylaşımlarında da bulabileceğimizi, ne denli kapsamlı bir edebiyatla iç içe olduğumuzu aktarmak niyetindeyiz. Bunu elbette kapalı ve ağdalı bir anlatımla değil, herkesin faydalanabileceği bir düzenle vermeyi tercih ettik. Böylece Türkçenin bir bilim dili olarak yeterliliğini de gösteren kitap, bir yönüyle kendini gerçekleştirmiş olacak."

Alanı bütüncül yaklaşımla ele alan eser sayısının oldukça kısıtlı olduğunu vurgulayan Emeksiz, "Türk halk edebiyatı üzerine yapılmış çok kıymetli çalışmalar var elbette. Bunun yanında zaman geçiyor ve yenilikler ortaya çıkıyor." ifadelerini kullandı.

Hakkı verilmiş her eserin muhakkak Türk edebiyatına katkı sağlayacağını kaydeden Emeksiz, "Biz de daha önce doğrudan halk edebiyatını kapsayıcı şekilde ele alan ilgili eserlerin faydası konusunda sabitiz. Onları göz ardı etmeksizin eserimizde de hakkını teslim ettik. Ayrıca bu kitapta geçmişten günümüze uzanıp halk edebiyatını hayatın içinden durumuyla ele almak eseri farklı kılıyor. Türk halk edebiyatını İslamiyet öncesi dönemden alan bakış açımızın Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM), netlore ve fakelore gibi kavramlara uzanması buna örnek gösterilebilir. Öte yandan halk edebiyatının dinamikliğini eserin karekod destekli yapısı sayesinde güncele ayak uydurmasıyla da göstermekteyiz. Telefon uygulamasından yararlanarak okuyucu daha uzun soluklu metinlere, görüntü kayıtlarına ulaşabiliyor. Bu uygulamanın gelecek basımlarda arttırılmasını da hedefliyoruz." diye konuştu. 

Kaynak: AA