Müze, Türk halılarının evrimini adım adım takip edebileceğiniz benzersiz bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Türk halı sanatı, köklü bir geçmişe sahip olup Orta Asya'dan başlayarak Anadolu'ya kadar uzanan zengin bir tarihi barındırıyor. İlk halıların Türkler tarafından dokunmasıyla başlayan bu sanat, zamanla gelişerek Osmanlı İmparatorluğu'nun etkisi altında Batı'ya yayıldı. Türk halıları, özellikle 13. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar olan süreçte Anadolu'da düzenli bir şekilde evrim geçirdi. Bölge bölge öne çıkan dokuma merkezleriyle büyük bir yelpazede çeşitlilik kazandı.
RESSAM ADIYLA TANINAN HALILAR
Osmanlı İmparatorluğu'nun batıya ihraç ettiği halılar, ressamlar tarafından büyük ilgi gördü ve resmeden sanatçıların adlarıyla anıldı. Holbein, Lotto, Crivelli, Memling ve Bellini gibi ünlü ressamlarla aynı adı taşıyan halılar Avrupa’da haklı bir şöhrete ulaştı. 16. ve 17. yüzyıllarda Türk halı sanatı, Uşak halıları ve Osmanlı saray halıları ile doruk noktasına ulaştı. Fethedildikten sonra Tebriz ve Kahire'de yeni teknik ve desen anlayışlarına ilham kaynağı oldu.
HALI DOKUMA MERKEZLERİ
17. yüzyılda Anadolu’da çeşitli bölgelerinde önemli halı dokuma merkezleri ortaya çıkmıştır. Dönemin halı üretim merkezleri Bergama, Gördes, Demirci, Çanakkale, Konya, Aksaray ve Niğde olarak kayda geçerken, 18. yüzyılda Konya, Ladik, Gördes, Kula, Mucur, Bergama, Milas, Çanakkale, Kırşehir ve Sivas halıları önem kazandı. Bu dönemde Türk halıları, estetik ve teknik açıdan zenginleşmiş ve dünya çapında haklı bir şöhrete ulaşmıştır. YEŞİM MÜNEVVEROĞLU