T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteği ile hazırlanan ve Uluslararası Bilim ve Sanat Yaratıcıları Derneği tarafından organize edilen festival, bu sene bilim ve sanatın kesişim noktasında yeni bir akımı deneyimliyor. Festivalin merkezinde, insan ve makine arasındaki sınırları zorlayan, geleceği yeniden şekillendiren bir kavram olarak ‘Transhümanizm’ yer alıyor. Disiplinlerarası bir çalışma ortaya koyan festival, teknolojinin insan hayatını nasıl dönüştürdüğünü ve bu dönüşümün sinemadaki yansımalarını ele alıyor.
TRANSHÜMANİZMİ ODAĞINA ALAN İLK FESTİVAL!
Festival bu sene, geleceğin bireyini ve toplumunu şekillendirecek olan transhümanizm akımını konu alan filmler, paneller ve organizasyonlarla katılımcılara kapsamlı bir deneyim sunmaya hazırlanıyor. Festival kapsamında düzenlenecek ödül töreninde sunucularından biri, insan ile robot arasındaki sınırı bulanıklaştırarak, transhümanizmin canlı bir temsilcisi olan bir robot olacak. Bu yenilikçi yaklaşım, seyircilere geleceğin insan-makine entegrasyonunu deneyimleme fırsatı sunarken, festivalin İdari Direktörü Filiz Dağ, bu yenilikçi yaklaşım hakkında açıklamalarda bulundu.
'TRANSHÜMANİZM İLE GECE KARANLIKTA GÖREN BİYONİK GÖZLER,BOZULMAYAN ELEKTRONİK ORGANLAR, YAPAY ZEKAYA BAĞLANAN BEYİNLER MÜMKÜN OLACAK!'
Filiz Dağ: ‘Bu sene de bir ilki hayata geçirerek afişimizi Transhüman bir kadın ve aile figürüyle donatıyoruz. Afişimizin göndermelerinden biri de teknoloji ve gelişmelerle aile kavramının devamlılığını vurguladığımız gibi, geliştirilen hemen her figür yıllarca hep erkek olarak kurgulandı. Biz burada da geliştirilen bir kadın temsili ele alarak fark yaratmayı istedik. Transhümanizm için kimisi insanüstü boyuta geçiş der kimisi de insanın doğal yeteneklerinin ötesi olarak yorumlar. Özetle en gelişmiş teknolojileri genetik mühendisliği, yapay zeka, sibernetik, nano-teknoloji ve Android gibi cihazları kullanarak fiziksel ve bilişsel olarak insanı geliştirmeyi, insanın sahip olduğu sınırlılıkları, engelleri ortadan kaldırmayı hedefleyen felsefi bir akım denilebilir. Aslında bu alana çok da yabancı olduğumuz söylenemez de…' dedi.
Dağ sözlerinde 'Son dönemde hatta bu seneki olimpiyatlarda da engelli bireyler belli robotik donanımlarla yürüme becerisine, depremde enkazda kalan çocuklarımıza robotik el ve kollarla, kimi zaman yapay kalp vb. olarak karşımıza çıkıyor. Sadece bu tarz geliştirmelerin engellilik sürecinde değil, isteğe bağlı herkesin elde edeceği bir akım haline dönüşümü söz konusu. Ben hep şunu söylerim, bir gün gelecek günümüzde estetik burun, saç ektirme, meme, yüz gerdirme, Botox ameliyatı nasıl normalleştiyse ve herkesin erişimindeyse çok yakın bir zamanda Transhümanizmle insanların kendilerini geliştirmesi de bu şekilde normalleşecek. Kartal gibi uçan, çita gibi koşan insanlar, km’lerce uzağı veya gece karanlıkta gören biyonik gözler, bozulmayan elektronik organlar, yaşlanmayan bir insanlık, yapay zekaya bağlanan beyinler… vb daha neler neler… Bir zamanların çizgi filmi Müfettiş Gadget, bilim kurgu ve fantastik kahramanlarından Cyborg veya İronman gerçeğe dönüşüyor.’ İfadelerine yer verdi.