Mardin'in Ömerli ilçesinde bulunan Bekkıro Kasrı, tarihi ile bölgenin kültürel ve toplumsal hayatında önemli bir rol oynuyor. Geleneksel taş kasırları ve iki katlı avlulu evleriyle dikkat çeken bu yapı, bayramlaşma, taziyeler ve toplumsal sorunların çözümü gibi birçok etkinliğe ev sahipliği yapıyor.
Bu tarihi konak sadece mimarisiyle değil, aynı zamanda kültürel ve toplumsal işlevleriyle de büyük bir öneme sahip. Duvarları, sadece taştan değil, aynı zamanda geçmişten günümüze aktarılan değerlerle de örülmüş. Her bir taşı adeta, yüzyıllar boyunca bu topraklarda yaşananları anlatıyor…
Basın Platformu Başkanı Mehmet Remzi Tanış’ın düzenlediği "Gazeteciler Sorunlarını Anlatıyor Mardin Çalıştayı " organizasyonu sebebiyle inanç mozaiği Mardin'de bir araya gelen gazeteciler Mardin’in tarihi yerleri ve yapılarını da gezdi. Bu ziyaretlerden biri de Bekkıro Kasrı oldu.
Mardin Ömerli Belediye Başkanı, Ömeryan Aşiret Temsilcisi, Kanaat Önderi Hüsamettin Altındağ ile Mardin Sanayi ve Teknoloji Müdürü Dr. Yılmaz Altındağ gazetecileri ağırlayarak Bekkıro Kasrı konağını ve Ömeryan Aşiretinin yaşam kültürünü anlattılar.
KADINLARIMIZ HER DÖNEMDE DEĞER GÖRMÜŞTÜR
Ömeryan Aşireti mensuplarının sürekli okuyan bir aile, kız çocuklarının okuma oranının yüksek olduğunu ve aşiret kadınlarının öteki olarak yansıtıldığı durumların doğru olmadığını ifade eden Yılmaz ve Hüsamettin Altındağ şöyle konuştular: ” Bizde kadınlar her dönemde değer görmüştür, sosyal yaşamın her alanında görev almışlardır. Örnek verirsek, Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye’de kadının adının olmadığı dönemde benim anneannem 20-25 yıl boyunca muhtarlık ve çok zor bir bölgede yöneticilik yapmıştır. Babaannem ise yine keza öyle, sosyal yaşam içerisinde hep söz sahibi birisi olmuştur. Günümüzde de kadınlarımız eğitimli ve iş sahibidirler. Dolayısıyla anlatıldığı gibi değil. Realite çok farklı kadınlar bizim baş tacımızdır, dün de, bugün de yarın da yine böyle olacaktır.”
AŞİRET EĞİTİMLE YOĞRULMUŞ
Mardin Sanayi ve Teknoloji Müdürü Dr. Yılmaz Altındağ, aşiret yapılarının eğitimle yoğrulduğunu belirtirken, Ömeryan Aşireti’nin tarihçesine de ışık tutuyor. Altındağ’a göre, bu aşiret adeta devletin gölge gücü gibi faaliyet göstermiştir ve Bekkıro Kasrı, bu gücün merkezi olmuştur. Bu kasr, otoritenin simgesi olarak kullanılmış ve içerisinde zindan odaları barındırmıştır. Suçlu bulunan misafirler bu zindanlarda cezalarını çekermiş. Ömeryan Aşireti’nin yazılı olmayan, ancak herkes tarafından bilinen ve uygulanan kuralları bulunmaktaymış. İlk etapta kendi kanunlarına göre çözümlenen sorunlar, eğer aşiret içinde çözülemezse devletin resmi kanallarına taşınırmış. Hatta sivil inisiyatif ve sivil mahkeme odaları bile mevcutmuş.
BAYRAMLAŞMA GELENEĞİ
Bayram namazının ardından ilçe sakinleri, yakınlarının mezarlarını ziyaret ettikten sonra evlerine dönmeden önce ilk olarak Kasr-ı Bekkiro Konağı'na uğrarlar. Bu konakta bir araya gelerek bayramlaşan halk, geçmişten günümüze süregelen bu geleneği devam ettirmektedir.
TOPLUMSAL SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNDE MERKEZ
Sadece bayramlaşma geleneğiyle değil, aynı zamanda sosyal barışın korunmasında oynadığı rolle de öne çıkıyor. Kan davaları, kız kaçırma, toprak ve arazi anlaşmazlıkları gibi sorunlar bu konakta kurulan "oda" meclislerinde çözülüyor. Alınan kararlar, aşiret mensupları için bağlayıcı nitelik taşıyor ve her koşulda uygulanıyor. Böylece, konak bir sivil mahkeme işlevi görüyor ve toplumsal barışın korunmasında önemli bir görev üstleniyor.
TAZİYE GELENEĞİ SÜRDÜRÜLÜYOR
Taziyeler açısından da önemli bir merkez olan Bekkiro Kasrı Ömerli’de aşirete mensup bir kişinin vefatı durumunda, cenaze defnedildikten sonraki ilk yemek bu konakta hep birlikte yeniliyor ve taziye yerine öyle gidiliyor. Konak sahipleri, taziye yerinde ilk üç gün kayıp yaşayan aile ile aynı ortamda bulunarak acılarını paylaşıyorlar. Bu gelenek, taziye kültürünün sürdürülmesine önemli bir katkı sağlıyor.