Osmanlı döneminin en önemli mimarı olan Mimar Sinan, inşa ettiği her yapıya inanılmaz bir özen göstermiş, en ufak detayları bile düşünmüş. Kalfalık eseri olan Süleymaniye Cami'sinin kusursuz olması için gösterdiği çaba, günümüzde bile örnek olarak gösterilen bu eseri ortaya çıkarmış. Mimar Sinan, yaptığı eserlerde sadece teknik ve şık duruşa değil pek çok detaya özen gösterirdi. Yapılardaki aydınlatmalardan akustiğe her türlü detayı düşünürdü. Mimar Sinan'ın Kanuni Sultan Süleyman için yaptığı Süleymaniye Cami'ndeki akustik de tesadüf değil.
CAMİDE NARGİLE İÇMİŞ
Cami inşa edilirken, Mimar Sinan akustiği nasıl sağlayacağıyla ilgili o kadar uzun düşünmüş ki inşaatın bitmesi beklenenden çok daha uzun sürmüş. Bazı kişiler, Kanuni Sultan Süleyman'a giderek Mimar Sinan'ın çalışmak yerine camide nargile içtiğini söylemişler. Bu duruma öfkelenen ve caminin inşaatına giden Kanuni Sultan Süleyman, Mimar Sinan'ı gerçekten de nargile içerken görmüş. Mimar Sinan, bu durumu Sultan'a şöyle açıklamış: Nargilenin içinde tütün olmadığını, sadece fokurtusu sayesinde camideki akustiği ölçmek istediğini belirtmiş.
KUBBE ÇAPI YÜKSEKLİKTEN FAZLA
Mimar Sinan, Selçuklulardan gelen bir gelenek olan küpleri camiye yerleştirerek akustiği güçlendirmiş. Camide düzgün prizmatik formlardan, kare planlı şemalardan kaçınarak
mihrap nişi, payanda, maskure gibi elemanlarla ses dalgalarının farklı yönlerde yayılmasını sağlamış. Kubbe çapının odanın toplam yüksekliğinden daha fazla olması akustik için gerekli olduğundan Mimar Sinan bunu da hesaplamış. Hatta sıvanın içine keten katarak akustik açıdan fazla yansıma olmasını engellemiş.
FUNDA IŞIK