Tüm dünyada, arkeolojinin bir alt disiplini olarak 1960’larda doğan su altı arkeolojisinin ortaya çıktığı yer olarak kabul edilen Türkiye’de, bugüne kadar Türk ve yabancı birçok bilim insanı, su altı arkeolojisi alanında çalışmalar yaptı. Bu çalışmalara katılan bilim insanları, elde ettikleri tecrübelerle öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de yapılan kazılarda elde edilen bulgular da dünya tarihine ışık tuttu. 


DÜNYADA BÖYLE ZENGİNLİK YOK

Türkiye’de 1986-1998 yıllarında çalışmalar yapan Stokholm’deki Vasa Müzesi Araştırma Direktörü Frederick Hocker, “Türkiye’de denizciliğin uzun bir geçmişi var.

Coğrafi konumu sebebiyle son 5 bin yıl içinde Türkiye’den geçen ya da kıyılarında yelken açan farklı kültürler oldu.

Antik dünyada, Orta Çağ dünyasında kim varsa buradan geçti.

Dolayısıyla Anadolu kıyılarında, bulunabilecek potansiyel malzeme zenginliği, dünyanın başka hiçbir yerinde yok” dedi.
 

BODRUM’DAKİ EN ÖNEMLİ MÜZE

Texas A&M Üniversitesi Denizcilik Arkeolojisi Programı’ndan Prof. Dr. Cemal Pulak, “Su altı kazılarındaki ilk buluntular, Bodrum Müzesi’nde sergileniyor.

Uluburun Batığı en önemlilerinden biri ve olduğu gibi sergileniyor.

Dolayısıyla Bodrum Müzesi, su altı arkeolojisi bakımından dünyanın en önemli müzesi” diye konuştu.

Yenikapı kazılarında yer alan Prof. Dr. Ufuk Kocabaş ise, “Marmaray metro istasyonu için gerçekleştirilen kazılarda 37 adet Orta Çağ batığı bulundu.

Dünyadaki en büyük toplu gemi buluntusu Yenikapı’da” dedi.

AA

Editör: Hande Durmaz