Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Sinan Ateş Cinayeti Davası’nın Dördüncü Celsesi Başladı
Ankara’nın Sincan ilçesindeki Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda bugün görülen Sinan Ateş cinayeti davasının dördüncü duruşmasında önemli gelişmeler yaşandı. Duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları, Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, annesi Saniye Ateş, kardeşleri ve yakınlarının yanı sıra Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, CHP Genel Başkan Yardımcıları Murat Bakan ve Meryem Gül Çiftci Binici de katıldı.
Duruşmada Bugüne Kadar Neler Yaşandı?
Pazartesi günü başlayan duruşmada dün itibarıyla sanık savunmaları tamamlandı ve avukatların beyanlarına geçildi. Dünkü celsede 19 sanık avukatının beyanları dinlenirken, bugünkü duruşmada avukat beyanlarının alınmasına devam ediliyor. Duruşmanın ilerleyen aşamalarında ise müşteki Ayşe Ateş’in dinlenmesi bekleniyor.
Sanık Çep’e Mahkeme Uyarısı
Duruşma esnasında dikkat çeken bir diğer gelişme, sanıklardan Doğukan Çep’in tuvalet ihtiyacı için salondan çıkarıldığı sırada müştekilerin bulunduğu tarafta oturan izleyicilere dönerek başını sallayarak tehdit ettiği iddiaları oldu. Mahkeme başkanı bu durumu üye hakim tarafından görüldüğünü ve Çep’i uyardığını belirtti. Başkan, “Doğukan anladın mı?” diyerek Çep’e durumun ciddiyetini ifade etmeye çalıştı, ancak Çep’in konuşmasına izin verilmedi ve duruşma avukat beyanlarıyla devam etti.
Ayşe Ateş’ten Çarpıcı Açıklamalar
Duruşma öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Ayşe Ateş, yaşadıklarını ve davadaki süreçleri şu sözlerle aktardı:
“Duruşma salonunda yaşanılanları günlerdir sessizce izliyorum. Avukatımız dışarıya atılıyor, izleyenler salondan kovuluyor. Kovuşturmanın genişlememesi için bir irade gösteriliyor. Soru sormamız engelleniyor. Ne sorsak ‘Dosyayla ilgisi yok’ deniliyor. Nasıl yok, niye yok? İfadem orada. Açın, bakın. İsim isim anlatmışım.”
Ayşe Ateş, “Katil beyanlarını kanun kabul edip sosyal medyada ve televizyonlarda aklama mahkemelerinin kurulduğunu” belirterek, Sinan Ateş’in nasıl öldürüldüğünün kamera kayıtlarında açıkça görüldüğünü ifade etti.
Ateş, sözlerine şöyle devam etti:
“Kiralık katil, arabanın arkasından çıkıyor, silahını Sinan’ın vücuduna doğrultup ateş ediyor. Sinan ne ayağından vurulan bir insanın refleksini veriyor ne de başka bir hamlede bulunabiliyor. Sadece bilinçsizce yere düşüyor. O düşerken kiralık katil Selman’ı da vuruyor. Selman can havliyle kaçıyor. Kaçarken elinde ne silah var ne de başka bir şey. Kiralık katil devam ediyor. Öne doğru bir adım atıp düşmekte olan Sinan’a tekrar ateş ediyor. İlk ifadelerinde de beyan ettiği gibi Sinan'ı etkisiz hale getirip kaçıyor. Selman geri döndüğünde Sinan'ın cansız bedeniyle karşılaşıp dizlerinin üstüne yıkılıyor.”
Ayşe Ateş, davasının devam ettiği bu süreçteki zorlukları ve yaşadığı baskıyı şu sözlerle özetledi:
“Bugünkü duruşmada vereceğim ifadede sanıkların yaptığı gibi katillerden karton kahraman çıkarma hikayelerini değil, Sinan hayattayken yaşadıklarımızı, Sinan’ın bana anlattıklarını, canilerin bize yaşattıklarını anlatacağım. Hem de hiçbir ismi pas geçmeden, tıpkı ilk gün hastanede savcıya verdiğim ifadede yaptığım gibi… O günden sonra yakın arkadaşlarım bana 'Ayşe, bu isimleri söyleme. Seni de yaşatmazlar. Sen, Sinan'ın sana söylediği alt kademedeki isimleri ver. Diğerlerini devlet ortaya çıkarır.' dediler. Ölmekten, öldürülmekten, çocuklarımı bir de annesiz bırakmaktan korktum.”
Ateş, kendisinin konuşsa da konuşmasa da öldürüleceğine ikna olduğunu belirterek, bildiği hiçbir şeyin sır kalmasını istemediğini ifade etti.
Ayşe Ateş, mahkemedeki süreci ve kamuoyundaki tepkileri de değerlendirdi:
“Müdafilerin duruşmada bu siyasi cinayetin Pensilvanya’da kurgulandığını, senaryosunu da Mustafa Özcan’ın yazdığını, kendisinin de onlara hizmet ettiğini iddia ettiklerini” belirten Ateş, “Bu, MHP ve Ülkü Ocaklarına karşı yapılan bir kumpas girişimiymiş