Gazeteci Fatih Altaylı, kendi YouTube kanalında kara para suçlamasıyla tutuklu olduğu ABD’de Ağustos 2023’te tahliye edilen Sezgin Baran Korkmaz’ı konuk etti.

Programda konuşan Korkmaz, Süleyman Soylu’ya ilişkin çarpıcı iddialarda bulundu. Korkmaz, Süleyman Soylu’nun Erdoğan’dan talimat alarak İnan Kıraç’ın borcunu, Korkmaz’a sildirdiğini ve bunu yapmak için de Soylu’nun ‘devlet meselesi’ dediğini öne sürdü.

Bodrum’daki Paramount oteline ‘çöktüğüne’ ilişkin iddialara da yanıt veren Korkmaz, otele gittiğinde Nagehan Alçı, Cem Küçük gibi isimlerin tatil yaptığını belirtti. Korkmaz, otele ilişkin, ‘Ben otele gittiğimde baktım kimse para ödemiyor. Herkes ünlü” dedi.

Paramount otelde Nagihan Alçı ve Cem Küçük kaldı

Paramount oteli iddialarına yanıt veren Korkmaz, “Şirketler hacizlerle karşılaşırsa ben bunları satın alıyorum. Ben bu işi yapıyorum. Bodrum’da Paramont oteli var ve bu otel satılık. Ben bunlara bir para teklifinde bulunuyorum, onlar da biz bu paraya satmayız diyor. Daha sonrasında üzerinden 6 ay geçiyor. Cihan Ekşioğlu, ‘bak bu güzel otel. Üzerinde hacizler var’ diyor. Ben de ben burayı bu paraya alırım diyorum. Ama ben bir şartla alırım diyorum, icra dosyalarının tamamını öderim ama size para vermem diyorum. Biz tek tek tek icra dosyalarının hepsini ödemişiz. Daha sonra 35 milyon euroya anlaştık. Otel işletemesin de onlara ait ben de değil. Ben de alacağım oteli görmek istiyorum. Ben otele gittiğimde baktım kimse para ödemiyor. Herkes ünlü. Ben oraya otelin işletmecisi olarak gitmedim. Nagehan Alçı, Cem Küçük, Veysi Ateş’i gördüm. Ama benim misafirim değildi. Onlar o otelde paraları ile mi kalıyordu, kimin misafiriydi bilmiyorum. Ben oteli aldıktan sonra bir sene İstanbul’da kaldım. Bir kişi sizin otelinize çökerse gidip dava açarsınız. Ne zamanki ben tutuklanıyorum, benim otelime çöktüler deniyor. Babanla ticaret yapmamış birine sen nasıl gelip de ‘benim otelime çöktü’ diyebilirsin” dedi.

Süleyman Soylu İnan Kıraç’ın borcunu ‘devlet meselesi diyerek sildirdi”

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, kendisini çağırdığını ve İnan Kıraç’ın borcunu sildirdiğini iddia eden Korkmaz, Soylu’nun bu iş için ise ‘devlet meselesi’ dediğini öne sürdü.

Korkmaz, "Kıraça Holding'in %45 hissesi, Nahum ailesindeydi. İnan Kıraç ile Nahum ailesi arasında sorun vardı. İnan Kıraç, Nahum ailesi ile anlaşamadığını, benim dışarıdan bir kişi olarak Nahum ailesindeki hisseleri almamı, daha sonra o hisseleri benden alacağını söyledi. Ben de kabul ettim. Nahum ailesi ile görüştüm. Kıraça Holding'in %45 hissesini 60 milyon dolara aldım. Daha sonra İnan Kıraç'tan paramı istedim ama kendisi buna yanaşmadı. Ben de alacağıma karşılık İnan Kıraç hakkında ihtiyati haciz kararı aldırdım. Bunun üzerine İnan Kıraç, Sayın Erdoğan'a gidip Sezgin Baran Korkmaz'ın kendisine çökmeye çalıştığını anlatmış ve Erdoğan da dosyayı Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'e vermiş. Abdülhamit Gül, dosyayı inceletmiş ve Erdoğan'a dosyanın ticari bir alacak verecek meselesi olduğunu belirtmiş. Daha sonra birileri Erdoğan'a bu işin içinde çökme meselesi olduğunu söyleyerek, bu işin İçişleri Bakanı'nın görevine girdiğini söylemiş ve Erdoğan dosyayı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya vermiş. Bunun üzerine Soylu, beni Ankara'daki makamına davet etti. Gittiğimde, hukuken haklı olduğumu ihtiyati haciz kararı aldığımı, İnan Kıraç'a hacze gideceğimi söyledim. Bakan Soylu, 50 milyon dolarlık borcu silmem gerektiğini ve hisseleri bedelsiz şekilde İnan Kıraç'a vermem gerektiğini bana söyledi. Nedenini sorduğumda bu işin devlet meselesi olduğunu söyledi. Ben, Soylu'ya 'Kürt olduğum için mi bana böyle davranıyorsunuz' dediğimde, odadaki bir emniyet müdürü bana karşı çıkıştı. Konuşma farklı yerlere gitti. Ben de bu sefer 'Ben Trabzonlu olmadığım için mi benimle böyle konuşuyorsunuz' dedim. Bu sefer emniyet müdürü ayağa kalktı, ben de ayağa kalktım. Gerginlik olunca ben bakanlıktan çıktım. 10 dakika uzaklaştıktan sonra beni bir daha aradılar. Yeniden çağırdılar. Gittiğimde Soylu, 'Bu devlet meselesi İnan Kıraç'ın borcunu sileceksin' dedi. Ben de tamam deyip hiçbir şey demeden ayrıldım. Sonra Ankara'da devlette etkin birini aradım, bu konunun devletle alakasını öğrenmek istedim. O ise bunun devletle ilgili olmadığını, Soylu'nun Erdoğan'a ve Kıraç'a şirin gözükmek için işgüzarlık yaptığını söyledi. Daha sonra beni biri daha aradı, 'Seni Ankara'da ezdiler mi' dedi. Ben de 'nasıl yani' dediğimde, 'Soylu, görüntülü olarak İnan Kıraç'ı aradı, olayı böyle anlattı' dedi. Ben, İnan Kıraç'a çökmeye çalışmadım, İnan Kıraç bana çökmeye çalıştı. Hatta İnan Kıraç'ı İnan Kıraç yönetmiyor. Kendisine vasi atanması lazım. Kendi kızıyla yaşadığı sorunların arkasında da bu var. İnan Kıraç üzerinden İpek Kıraç'a da çökmek istiyorlar” şeklinde konuştu.

Kaynak: HABER MERKEZİ-GAZETE PENCERE