Halk arasında sıklıkla konuşulan ancak birçok yanlış anlamaya ve bilgi eksikliğine sebep olan sedef hastalığını, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nden Prof. Dr. Zekai Kutlubay ile detaylı bir şekilde ele aldık. Sedef hastalığına dair doğru bilgiye ulaşmak ve toplumda farkındalığı artırmak adına yaptığımız röportajda, hastalığın tanımından tedavi yöntemlerine, yaygın yanlış inançlardan psikososyal etkilere kadar pek çok konuyu konuştuk.
Gazete Yazıyor muhabirimiz Senay Güncavar sedef hastalığı ile ilgili merak edilenleri Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nden Prof. Dr. Zekayi Kutlubay’a sordu.
İşte sedef hastalığı hakkında tüm bilinmesi gereken detaylar…
Sedef hastalığı nedir ve nasıl ortaya çıkar?
Sedef hastalığı (psoriasis), ciltteki hücrelerin normalden daha fazla sayıda çoğalmasına bağlı olarak görülen bir hastalıktır. Bağışıklık sistemi aracılı ve uzun süreli (kronik) bir hastalıktır. Hastalığın oluşmasında genetik sebepler, yaşam şartları, hava kirliliği, stres, kullanılan ilaçlar gibi pek çok faktör rol oynar
Hastalığın belirtileri nelerdir?
Sedef özellikle diz, dirsek, saçlı deri ve kalça olmak üzere tüm vücudu tutabilir. Ciltten keskin bir sınırla ayrılan, üzerine hastalığa isim veren sedef rengi kepeklerin olduğu, kızarık döküntüler ile görülür.
AKILLI İLAÇLAR SON DERECE GÜVENLİ
Sedef hastalığı için mevcut tedavi yöntemleri nelerdir?
Sedef hastalığında eski dönemlerden beri nemlendiriciler, kortikosteroid veya diğer bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanılmış. Ancak günümüzde teknolojiyle beraber oldukça başarılı, akıllı ilaç adı verilen ilaçlar çıkmıştır. Bu akıllı ilaçlar, vücudun bağışıklık sistemine zarar vermeden sedef lezyonlarını söndürmektedir. Kullanımları oldukça kolay olduğu gibi yan etki olarak da oldukça güvenli ilaçlardır
Tedavide ki başarı oranı nedir? Yoksa bu hastalık ömür boyu devam eder mi?
Sedef ömür boyu süren bir hastalıktır. Hastalarda hiçbir döküntü veya belirti olmasa da sessizce bekler diyebiliriz. Ancak günümüzdeki akıllı ilaçlar ile döküntülerin tamamından kurtulunabilir. Aynı zamanda yeni çıkacak olan döküntülerinde önüne geçebilir.
HASTALARIN ÖZGÜVENİNİ ETKİLİYEBİLİR
Sedef hastalığına sahip olan bireylerde görülen psikososyal etkiler nelerdir? Bu hastalık, kişinin yaşam kalitesini nasıl etkiler?
Bahsettiğimiz gibi döküntüler, saçlı deri, diz ve dirsek gibi göz önünde olan alanlar olduğu için, sedef hastaların özgüvenini büyük ölçüde etkileyen bir hastalıktır. Hastaların günlük yaşam içerisinde büyük kızarık kepekli lezyonlarla gezmesi psikososyal hayatlarına büyük darbeler indirebilir. Hastaların toplum içerisinde rahat hareket etmesini kısıtlayabilir. Bu yüzden hastalığın tedavisi oldukça önemlidir. Sedef hastalarını bu döküntülerden kurtulabileceklerini söylemek önemlidir
SEDEF BULAŞICI DEĞİLDİR
Toplumda sedef hastalığına dair yaygın yanlış anlamalar nelerdir? Bu hastalığın bulaşıcı olduğu söylemleri gibi…
Toplumumuzda sedefin bulaşıcı olduğuna inanılmaktadır. Bazı insanlar tarafından bu döküntülerden kurtulmanın imkansız olduğuna inanılmaktadır. Yine insanlar bu hastalığın beslenmeden veya karaciğerden geldiğine inanmaktadır. Sedef bir cilt hastalığıdır. Eklemlerde romatizma yapabilir ancak karaciğer veya başka bir organdan geldiğini söylemek doğru değildir. Aynı zamanda bu hastalık bağışıklık sistemi ile alakalı bir hastalıktır. Yani bulaşıcı değildir. Hastalığın oluşması için gereken faktörler varsa hastalık oluşacaktır. Bir sedeflinin lezyonuna temas edilmesi vs gibi bulaşması söz konusu değildir. Hastalığın oluşmasında ise beslenme önemli bir faktör olarak saymak mümkün değildir. Bahsettiğimiz gibi hastalık vücudun kendi kendine karşı aktive olan bağışıklık hücrelerinden kaynaklanır.
BİLGİ KİRLİLİĞİNDEN KURTULMALI
Sedef hastalığına dair toplumda farkındalığı artırmak ve hastaların yaşadığı zorluklara dikkat çekmek adına neler yapılabilir?
En önemlisi hastaların ulaşacağı bilgi kaynaklarının düzeltilmesi. Sedef ile ilgili olarak toplumda büyük bir bilgi kirliliği mevcuttur. Medya olsun, internet olsun birçok alanda sedef ile ilgili yanlış bilgiler dönmektedir. Sedef hastalarının kurduğu hastalık dernekleri, ayrıca medya ve internet sitesi gibi kanallardan hastalara doğru bilgiler ulaştırmak oldukça önemli. Bu hastalığın bulaşıcı olmadığını bilerek hastalardan kaçınılmamalı, bu hastaların tedavi olabileceği bilgisi verilerek uzman dermatologlara yönlendirmek gerekir. Sedefli hastalar umut verici tedavilerin olduğunu bilmeliler.