CHP Kocaeli milletvekili Hurşit Güneş de bu tartışmalara dahil oldu. Hurşit Güneş, yasa tasarısı hakkında ötanazi benzetmesi yaparak sosyal medya hesabından paylaşım yaptı. Güneş;
"13 Nisan tarihli sayısında The Economist dergisi “Yardımlı Ölüm” (Assisted Dying) başlıklı ve temel olarak ötanazi hakkı üzerine bir yazıyı yayınlamıştı. İlgiyle ve mesafeyle okumuştum.Ötanazi çoğu ülkede yasak, ancak İngiltere’den hemen haftada bir uçağa atlayıp İsviçre’ye ölmeye giden oluyormuş. Bunların çoğu yaşlı ve varlıklı kişilermiş. Tabii kararı bireyin kendisi veya bilincini yitirmiş ise en yakınları veriyor.
Şimdi batıda tıbben ölüme çok yaklaşmış ve geri kalan sürede çok ıstırap çekileceği halde bunun öne alınma hakkı tartışılıyor. Ben buna iki yönden karşıyım. Biri (kimseyi bağlamaz) dini inancımdan ötürü. İntihar yasaklanmıştır. (Ancak yanlış anlaşılmasın aslında yasak olan öldürmektir, can almaktır!) İkincisi de felsefi olarak doğada can alma değil, yaşatma üzerine bir düzeni sürdürmeliyiz. İntihar da nihayet bir cinayettir. Başkasını değil, kendini öldürüyorsun. (İdamı da suçlu için bir kurtuluş, infaz edeni de katil yapan bir işlem olarak görürüm)
Şimdi bütün bunları neden yazdım? Konu tabii sokak köpekleri. Çok tedirgin eden bir durum elbette. Çünkü insanları öldürebiliyorlar. Onların şu andaki halleri de ayrıca acıklı. Açlıktan kuduruyorlar. Ben ölüme ve öldürmeye karşı olan biri olarak uyutulmayı da kabul etmiyorum. Ne insan, ne de hayvan için. Ancak kısırlaştırma yöntemiyle de gelinen sayının azaltılabileceğini düşünmüyorum. Çok büyük insan kapasitesi ve mali kaynak gerekiyor. Çünkü doğum sayısını çok aşan bir kısırlaştırma yapamadığınız takdirde nüfus artmaya devam eder. Bu kadar sayıda köpeğin barınakta beslenmesi de yerel yönetimlerin kapasitesini aşar. Bu konuda tartışmaya ve doğru politikayı belirlemeye ihtiyaç var. Vicdanen bizi üzmeyecek bir çözüm bulmalıyız." ifadelerini kullandı.