Amerika ile birlikte dünya politikalarına yön veren AB üyesi devletler,İsrail’in Filistinli katliamına karşı İsrail yanlısı politikalar ve söylemler geliştirirken, toplum bu durumu tasdik etmiyor. Tepkiler çığ gibi büyüyor. İsrail katliamlarının bir insanlık suçu olduğunu, buna sessiz kalan hatta savunan her devletin bu suça ortak olduğu görüşü ‘hakim görüş’ olarak ortaya çıkıyor.
Avrupa’nın İsrail politikasına yönelik tepkiler, buzdağının sadece görünen yüzü. Avrupalı halk, Ortadoğu ve dünyanın herhangi bir bölgesindeki savaşların nedeni olarak da “emperyalist-sömürgeci” olarak adlandırdıkları yönetimlerini sorumlu tutuyor. Siyasi partilerin ikiyüzlü ve savaş eğilimli politikaları, Avrupalı halkın siyasi eğilimlerine de yansıyor.
Araştırmalar ve siyasi seçim sonuçları ise beklentileri karşılanmayan gençlerin, aslında çelişkili görünse de aşırı sağa kaydığını ortaya koyuyor. Gençlerin bunu belki de kızgınlıkla yaptığı, aşırı sağın karizmatik ve havalı liderlerinin de etkisinin de bunda rol oynadığı savunuluyor.
Özellikle barınma ve sağlık hizmetlerinde yaşanan krizlerle hayatları istikrarsızlaşan genç Avrupalı nüfusun, kurtuluşu aşırı sağda görmesi, fikir önderleri ve aydın kesim arasında büyük rahatsızlığa yol açıyor.
Kıta genelinde radikal sağ seçmen imajı (tipik olarak beyaz, erkek, üniversite mezunu olmayan ve hepsinden önemlisi yaşlı) değişiyor ve araştırmalar birçok ülkede aşırı sağa verilen desteğin genç seçmenler arasında en hızlı şekilde arttığını gösteriyor.
Geçen yıl Fransa'da yapılan cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinde aşırı sağcı Marine Le Pen’in partisi Ulusal Birlik, 18-24 yaş grubundakilerin oylarının yüzde 39'unu, 25-34 yaş grubundakilerin ise yüzde 49'unu almıştı. Geçen yıl Eylül ayında İtalya'da yapılan seçimlerden önce, Giorgia Meloni'nin İtalya'nın Kardeşleri partisi yüzde 22 oyla 35 yaş altı gençler arasında en büyük partiydi.
Aşırı sağ eğilimi, Avusturya, Almanya, Hollanda, İsveç ve Danimarka gibi ülkelerde en güçlü şekilde görülüyor. İspanya'da aşırı muhafazakar Vox partisinin 35 yaş altı oylarındaki payı yüzde 22'den (Nisan 2019) yüzde 34'e yükseldi. Oran, bu yılın Temmuz ayında düştü ancak hala yüzde 27 seviyesinde bulunuyor.
Hollanda'da PVV, daha önce yüzde 7 olan oy oranına karşılık yüzde 17 oy alarak 18-34 yaş arası gençler arasında en büyük parti haline geldi. İsveç'te 2022'de yapılan oylamada, 18-21 kuşağının yüzde 22'si aşırı sağ İsveç Demokratları’na oy verirken, 2018'de bu oran yüzde 12'ydi.
