CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, hem Cumhuriyet'in hem de partisinin kimsesizlerin kimsesi olduğunu belirterek tüm sosyal sınıfların sorunlarıyla ilgilenmenin boyunlarının borcu olduğunu ifade etti.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (DİSK) "Gelirde adalet, vergide adalet" sloganıyla İstanbul'dan Ankara'ya yürüyüş başlattığını hatırlatan Özel, yürüyüşü takip ettiklerini söyledi.
CHP örgütlerinin Eskişehir'de yürüyüşe eşlik edeceğini dile getiren Özel, "Cuma günü ben, grubum ve Ankara'daki üyelerimiz DİSK ile beraber Ulus'a kadar yürüyeceğiz. Onların yürüyüşlerine destek vereceğiz. Ayaklarına yeni ayaklar eklenecek, yeni yollarla tanışacak, yeni kabuklar çatlayacak, söylediklerimizi yeni kulaklar işitmeye başlayacak. Bu ülkenin kaderini değiştireceğiz" diye konuştu.
Özel, bundan sonra emekle sermaye karşı karşıya gelmişse emeğin, kadınla erkek karşı karşıya gelmişse kadının, haklıyla haksız karşı karşıyaysa haklının, güçlü ile zayıf karşı karşıya gelmişse zayıfın yanında olacaklarını belirtti.
Ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Özel, en düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyine çıkarılması gerektiğini savundu. Emeklilere bir defaya mahsus olmak üzere verilen 5 bin liralık destekten Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı çiftçilerin yararlandırılmadığına dikkati çeken Özel, "Atatürk'ün 'milletin efendisi' dediklerine bu 5 bin lirayı da çok görmüşler. Yazıklar olsun. Düzenlemeyi Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu için Anayasa Mahkemesine taşıdık. En düşük emekli maaşı asgari ücret olmadan bu işin peşini bırakmayacağız. Mağdur edilen çiftçilerin de yanında olacağız" dedi.
'BİNDİĞİN DALI KESİYORSUN'
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin Anayasa Mahkemesinin tutuklu milletvekili Can Atalay hakkındaki ihlal kararına uymama kararını "darbe" olarak nitelendiren Özel, "15 Temmuz'da 'darbe kimden gelirse gelsin karşısındayız' demiş, bombalar altında o gün demokrasiyi savunan milletvekilleriyle birlikte sabaha kadar beklemiş, o gün demokrasinin arkasında durmuş biri olarak söylüyorum; bundan sonra Tayyip Erdoğan'a karşı biri darbeye kalkışırsa yine biz onun yanında gerekirse tankın üstünde oluruz ama bu darbe girişiminde Recep Tayyip Erdoğan'a meydanı bırakmayız, ona dar ederiz" ifadesini kullandı.
Anayasa'nın 153. maddesinin açık ve net olduğunu söyleyen Özel, "Anayasa Mahkemesi kararı bekletilmeden Resmi Gazete'de yayımlanır. Yürütme, yasama, yargı organlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Vatandaş Recep Tayyip Erdoğan'ı da bağlıyor, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı sıfatı taşıyan Tayyip Erdoğan'ı da bağlıyor. Diyor ki 'Ben Anayasanın bu maddesini yok sayarım.' Sen bunu yaparsan, birisi de çıkar Anayasa'nın 104. maddesini yok sayar. Bir sayfayı yırtıp atan, öbür sayfanın yırtıp atılmasına bir şey diyemez. Sen gücünü Anayasa'dan alıyorsun, sen bindiğin dalı kesiyorsun." değerlendirmesinde bulundu.
CHP Genel Başkanı Özel, eyleme geçtiklerini dile getirerek şöyle devam etti:
Meclis'teki direnişimiz sürüyor. Meclis'te arkadaşlarımız nöbet tutuyor. Yeni bir eylem kararına kadar nöbetimiz devam edecek. O nöbet neden Meclis'te tutuluyor? Anayasa'nın 75. maddesi TBMM'yi ve oluşumunu tarif ediyor. Ben o Anayasa'ya sahip çıkmazsam, kürsüde de Genel Kurul salonunda da milletin verdiği yetkiyi kötüye kullanmış olurum. Anayasa'nın bir maddesine karşı çıkan, kendi varlığını, kendi meşruiyetini inkar eder. Erdoğan, aklını başına topla, bindiğin dalı kesme.
Sayın Erdoğan, sende Anayasa'yı değiştirecek sayı yok. Özgür Özel'de, Cumhuriyet Halk Partisinde de seninle birlikte Anayasa Mahkemesini güçsüzleştirecek, kararlarına uymamayı keyfileştirecek, Anayasa'yı hiçleştirecek bir işbirliğine gidecek göz yok. Seninle birlikte Anayasa'yı çiğnemeye kalkarsam gözüm çıksın kardeşim. Anayasalar bugün yapılan, durdukça güçlenen, uygulandıkça olgunlaşan önemli metinlerdir. Anayasa herkes için yapılır hatta her doğana yapılır. Bu Anayasa her doğana değil, Erdoğan'a yapıldığı için şu anda kriz üretmektedir. Bu Anayasa her doğanın değil, Erdoğan'ın anayasasıdır. Ben hakem rolü üstleneceğim dediğinde buna herkes şaşırmaktadır.
BABAEVİNE DÖNÜN ÇAĞRISI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ilk yurt dışı ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne, ikincisini de Azerbaycan'a yapacağını belirterek, 25 Kasım'da ise Bosna Hersek'e gitmeyi planladıklarını söyledi.
Özel, İsrail-Filistin meselesinde CHP'nin dünyadaki sol örgütler üzerinden barış çağrısı ve etkin mücadelesinin görüleceğini dile getirerek, dış politikada ilkeli ve kararlı bir politika izleyeceklerini dile getirdi.
CHP kurultayında parti yönetimi ve kadrolarının değiştiğini anımsatan Özel, şunları kaydetti:
Partimiz, bundan sonra daha genç bir ekiple ama geçmiş tecrübelerden faydalanarak, kimseye vefasızlık etmeden, kimseyi geride bırakmadan herkesi sahiplenerek bir büyük aile olduğumuzun farkında yürüyüşüne başladı. CHP babaevidir. Kimi bizim gibi babaevinde oturur kimi uzakta, ırakta oturur, kimi yakında oturur. Hepsinin babaevinde çorba kaynamaktadır, baca tütmektedir. 'Başım sıkışırsa, zorlanırsam, gideceğim bir babaevi var' der. Bugün bu baba evinde biz çorbayı kaynatanlarız, ateşi harlayanlarız ama bu baba evinin kapıları, bu baba evinde doğmuş, dedeleri bu baba evine doğmuş, bugün başı sıkışmış bütün esnafın, çiftçilerin, köylülerin, işçilerin, yaşlısının, gencinin gidişattan memnun olmayan herkesin baba evidir. Bu baba evinin tapusu ne Özgür Özel'dedir ne Kemal Bey'de ne de İsmet Paşa'da, Bülent Ecevit'te. Bu baba evinin tapusu, senin babandan çok sevdiğin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'te. Gelin baba evine; değiştirelim, güçlenelim.