Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cidde'de düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) İcra Komitesi Olağanüstü Toplantısı'nın, İsrail'in artan zulmü karşısında İslam aleminin kararlılığını, Filistin halkıyla dayanışmasını ve Filistin davasına desteğini somut bir şekilde gösterdiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Cidde'deki toplantıyı, Gazze'ye yönelik saldırıları ve Türkiye'nin yardımları ile krizin çözümüne yönelik attığı adımları değerlendirdi.
"Cidde'de yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı İcra Komitesi Olağanüstü Toplantısı'nı, İsrail'in artan zulmü karşısında İslam aleminin kararlılığını, Filistin halkıyla dayanışmasını ve Filistin davasına desteğini somut bir şekilde göstermesi bakımından takdirle karşılıyorum." ifadesini kullanan Erdoğan, 7 Ekim'de başlayan ve tüm bölgeye sıçrama riski bulunan krizin çözümü için ilk günden itibaren yoğun gayret sarf ettiklerini vurguladı.
İKİ YÜZLÜ YAYINLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şimdiye kadar devlet ve hükümet başkanı seviyesinde 18 liderle telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Mısır makamlarıyla işbirliği içerisinde 3 uçak dolusu insani yardım malzemesini bölgeye ulaştırdık. 17 yıldır abluka altında yaşayan mazlum Gazze halkına yardım elimizi uzatmaya devam ediyoruz. Ancak sükuneti sağlamaya matuf çabalarımız, bölgeye uçak gemilerinin gönderilmesi, Filistin halkına yönelik yardımların kesilmesi ve Gazze halkının toptan cezalandırılması gibi adımlarla sekteye uğradı. İyice etkisizleşen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi sorumluluğunu bir kez daha yerine getiremedi. İnsan hak ve hürriyetleri konusunda mangalda kül bırakmayan Batılı ülkeler, ateşe körükle gitmek dışında hiçbir adım atmadı. Uluslararası medya organları, taraflı ve ikiyüzlü yayınlarıyla adeta insan kıyımını aklama yarışına girdi."
GÜVENLİ BÖLGELERİ VURDULAR
"Güvenli bölge" denilen alanlara göç eden masum insanların, sınır kapılarının, camilerin, okulların ve sivil yerleşim yerlerinin bombalanmasının son 12 günde şahit olunan savaş suçlarından birkaçı olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dün, El Ehli Arab Hastanesi'ne yönelik menfur saldırıyla Gazze'deki katliam bir başka boyuta taşınmıştır. İnsanlığa karşı suç teşkil eden ve Gazze halkına yönelik soykırım derecesine varan bu saldırının faillerini lanetliyorum. Yüreklerimizi dağlayan dünkü katliamdan failler kadar 7 Ekim'den bu yana yaptıkları açıklamalarla ateşe benzin dökenler de sorumludur. İsrail bombardımanlarında şehit olan çoğu çocuk ve kadın 4 bin Gazzeli kardeşimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar niyaz ediyorum. Türkiye olarak önce insani ateşkesin, sonrasında da kalıcı istikrarın tesisi için çalışmayı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
İstanbul’da İsrail’e Gazze öfkesi
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) üyeleri, akşam saatlerinde Sarıyer'deki ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu önünde toplanarak, Gazze'ye yönelik saldırılara tepki gösterdi.
ABD ve İsrail aleyhine çeşitli sloganlar atan gruptakiler, saldırılarda ölenler için dua etti, Kur'an-ı Kerim okudu.
Sela okuyan ve dualar eden katılımcılar zaman zaman tekbir getirdi.
Basın açıklaması yapan AGD İstanbul İl Başkanı Mehmet Yaroğlu, ABD'nin işgalci İsrail'in rejiminin hamisi ve suç ortağı olduğunu söyledi.
Gazze'de hastaneye düzenlenen saldırıda birçok savunmasız masum insanın öldüğünü ifade eden Yaroğlu, "Onlarla aynı safta olduğumuzu, aynı vücudun birer azaları olduğumuzu buradan ilan ediyoruz. Kalbimiz, bedenimiz, ruhumuz onlarla birlikte." dedi.
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı ise sivil inisiyatif olarak sadece protesto gösterisi yapabildiklerini söyledi.
Yazıcı, "Bizden taşkınlık çıkmaz. Bizden kamu malına zarar olmaz. Biz ancak ve ancak haklı duruşumuzu, haklı davamızı haykırarak Filistin'in yanında olduğumuzu söyleyebiliriz. Onun ötesinde fiili olarak iş yapacak olan devlet yöneticilerimizdir." diye konuştu.