Okulların açılmasıyla birlikte özellikle çocuklarda çok sık görülen bulaşıcı hastalıklar konusunda uyaran uzmanlar, dikkat edilmesi gereken hususlarda önemli bilgiler verdiler.
Mevsimsel geçiş sebebiyle gribal enfeksiyonların kapımızı daha sık çaldığını, sonbahar aylarının özellikle de çocuklu aileler açısından ‘enfeksiyon ve hastalık’ anlamına geldiğini belirten uzmanlar, “Bu geçiş sürecine, okulların açılması da eklenince bakteriler çok daha hızlı yayılıp bulaşabildiğinden nezle ve gripten orta kulak iltihabına, sinüzitten bademciğe, farenjitten alerjiye, kızamıktan kabakulağa dek pek çok hastalık kapıyı çalıyor” şeklinde uyarıyorlar.
Evde çok daha hijyenik ortamlarda bulunan ve bu yüzden pek hastalanmayan çocukların, okul ve kreşlerin açılması ile birlikte kalabalık ortama girmeleri, bulundukları mekanda havalandırmanın yeterli olmaması, hijyenik şartların tam olarak sağlanamaması, çocukların bir birleriyle temasta olmalarının bulaşıcı hastalıkların kolayca yayılması için ortam oluşturduğunu ifade eden uzmanlar, hastalıklardan korunma hususunda anne-babalar kadar öğretmenlerin de ciddi sorumlulukları bulunduğunu belirtiyorlar.
“Enfeksiyonlara karşı bağışıklığını güçlendirin!”
Hastalıklara karşı korunmada çocukların bağışıklık sisteminin ve beslenmesinin önemli olduğunu belirten uzmanlar, “Sağlıklı ve dengeli beslenme, enfeksiyon ve hastalıklara karşı koymada son derece önem taşıyor. Çocuklara bu alışkanlığı kazandırmada anne, babalara çok önemli görev düşüyor. Çocukların ev yemekleri ile beslenmesi, ‘sebze yemeğini sevmiyor’ diye hemen pes edilmemesi gerekiyor. Sebzeler farklı hazırlama şekilleri ile çocuğa farklı zamanlarda yeniden tattırılarak sevdirilebiliyor. Kayısı, elma, üzüm, nar, domates, vişne, portakal, zencefil-bal karışımı, çörek otu ve keçiboynuzu özü gibi bazı besinler enfeksiyonlara karşı bağışıklığı artırmada etkili rol oynuyor. Buna karşın faydalı diye aşırıya kaçılmaması gerekiyor, aksi halde fayda yerine zarara neden olabiliyor. Önemli olan her meyve ve sebzeyi kendi mevsiminde tüketmektir. Enfeksiyona yakalandıktan sonra değil, yakalanmadan önce bağışıklığı güçlendirmek gerekiyor” şeklinde bilgi veriyor.
“Doğru alışkanlıklar kazandırın!”
Anne, baba ve öğretmenlerin, çocukların hastalıklardan korunmak için doğru alışkanlıkları kazanmasını sağlayabileceğini ifade eden uzmanlar, dikkat edilmesi gereken hususları şu şekilde sıraladılar :
“Suyla temas önemli: Mikroplar en fazla elleriniz yoluyla bulaştığı için gün içerisinde ellerini sabunla yıkamayı ihmal etmemeli, ellerini ağzına, burnuna sürmemeli.
Arkadaşlarını öpebilir mi?: Hastalıklar çoğunlukla ağızdan çıkan damlacıklar ve temas yoluyla bulaştığından çocuklar arkadaşlarını öpmemeli, kendisini öpenlere de izin vermemeli.
Hastaya yaklaşmasın: Çocuğunuz okulda hasta kişilerle yakın temasta bulunmamalı, mümkün olduğunca uzak durmalı.
Kağıt mendille iyi ‘arkadaş’ olsun: Çocuğunuz öksürüp hapşırırken ağzını eliyle değil; koluyla ya da kağıt mendille kapatmalı, her hapşırmadan sonra mendili çöp kutusuna atmalı.
Toplu taşımada dikkat: Toplu taşıma araçlarındaki tutaç gibi yerleri mümkünse kağıt mendil ile tutmalı, ellerini ilk fırsatta yıkamalı ya da kaliteli antibakteriyel jel ile temizlemeli.
İnce ve kat kat giyinsin: Çocuğunuz siz ebeveynlerin önerilerine kulak vermeli, soğuk günlerde ince sayılabilecek kıyafetlerden kaçınmalı. Atlet giymeyi ihmal etmemeli. Çok kalın giyinmek yerine kolayca çıkarılabilecek ince ve kat kat giysiler giymeli.
Kalabalık kapalı ortamlardan kaçsın: Mikroplar en çok kalabalık ve kapalı ortamlarda bulaştığından sınıf teneffüslerde pencereler açılarak havalandırılmalı. Alışveriş merkezleri gibi kalabalık ortamlar yerine açık hava etkinlikleri tercih edilmeli.
Kendi bardağını kullansın: Kardeşi ya da en yakın arkadaşı da olsa başkasının çatalını, kaşığını ve bardağını kullanmamalı.
Abur cubura yer yok: Sağlıklı ve dengeli beslenmeli. Sürekli abur cubur tüketmemeli, sebze-meyve yemeli”
“Hasta Çocuğu Okula Göndermeyin”
Bulaşıcı hastalık tanısı konan çocukların doktorun önerdiği süre boyunca okula gönderilmemesi gerektiğini belirten uzmanlar, çocukta herhangi bir hastalık ortaya çıktığında, okul yetkililerinin bu durumdan haberdar edilmesi gerektiğini ve hastaya yakın diğer çocukların takibe alınarak hastalığın yayılmasını engelleyecek tedbirlerin alınması gerektiğinin altını çiziyorlar. FATMA SÜMER