Kötü bakışlara ve başa gelebilecek olumsuzluklara karşı nazar duası okunur. Genellikle nazardan çocuklar ve hamileler etkilenmektedir. Özellikle yeni dünyaya gelen bebeklere nazar değmemesi için okunmalıdır. Nazardan kurtulmak için Kur`an-ı Kerim`de yer edinen surelerin yanı sıra nazar duaları da okunabilir. Peygamber Efendimizin torunlarını nazardan korumak için okumuş olduğu yakarma da vardır. Nazara karşı okunacak dualar ve ayetler için “Nazar Duası Arapça Yazılışı ve Türkçe Okunuşu” içeriğimize ayrıntılı göz atabilirsiniz.

Nazar Muska, Muska, Nazar

Nazarın mahiyeti ve nasıl olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber, bazı kimselerin bakışlarıyla olumsuz etkiler meydana getirebildikleri dinen de kabul edilmektedir. 

Nazar Gerçek mi?

Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de, “İnkâr edenler Kur’ân’ı dinlediklerinde, neredeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi.” (el-Kalem, 68/51-52) buyrulmaktadır. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Göz değmesi (nazar) haktır.” (Buhârî, Tıb, 36 [5740]; Müslim, Selâm, 41 [2187]) buyurmuş; yüzünde sarılık gördüğü biri için; “Bunun için dua edin, çünkü kendisinde nazar var.” (Buhârî, Tıb, 35 [5739]; Müslim, Selâm, 59 [2197]) demiştir.

Nazar Muska, Muska, Nazar

Resûlullah’ın (s.a.s.) nazar değmesine karşı Muavvizeteyn (Felak ve Nâs) sûrelerini okuduğu; ashabına da bunları okumalarını tavsiye ettiği rivâyet edilmektedir (Tirmizî, Tıb, 16 [2058]; Nesâî, İsti‘âze, 37 [5494]).

Nazar Duası

 Hz. Peygamber (s.a.s.) torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i nazar ve benzeri olumsuzluklardan korumak için onlara şu duayı okurdu:

أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللَّهِ التَّامَّةِ، مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ وَهَامَّةٍ، وَمِنْ كُلِّ عَيْنٍ لاَمَّةٍ.

“Her türlü şeytan ve zehirli hayvanlardan ve bütün kem gözlerden Allah’ın eksiksiz kelimelerine sığınırım.” (Buhârî, Ehâdîsu’l-enbiyâ, 10 [3371]).

Yine Resûl-i Ekrem (s.a.s.), “Kim hoşuna giden bir şey görür de; ‘Mâşâallah lâ kuvvete illâ billâh’ (Allah’ın dilediği olur. Ondan başka kuvvet ve kudret sahibi yoktur) derse, ona hiçbir şey zarar vermez.” (Beyhakî, Şu‘abü’l-îmân, 4/212-213 [4060]) buyurmuştur.

Kaynak: Din İşleri Yüksek Kurulu