Milyonlarca vatandaş Narin Güran’ın bulunmasından sonra ortaya çıkan olayları konuşmaya devam ediyor. 8 yaşındaki Narin Güran’ın 8 Ağustos'ta Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kendi evinden yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta olan, Eğertutmaz deresinde bir çuval içinde üzeri taş ve ağaç dallarıyla kapalı halde bulunmuştu. TV 24’te Duygu Göktürk’ün sorularını yanıtlayan Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Alkan kan donduran açıklamalarda bulundu. Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Alkan, toplamda 91 adet biyolojik bulgu ve sürüntü örneği alındığını dile getirerek, Narin Güran’ı saklayan kişinin tam bir şeytan olduğunu söyledi.
ADLİ TIP UZMANININ AÇIKLAMALARI
“Öncelikle, medyaya ‘ön otopsi’ diye yansıdı ama ön otopsi diye bir şey yoktur! Medyaya yansıyan bilgiler, Diyarbakır’da 12 saat süren otopsi işlemi sonrası hazırlanan savcı tutanağından sızan bilgiler. Narin’in sabah 08.45’te bulunan cansız bedenine önce Diyarbakır Adli Tıp’ta, savcı huzurunda, ölüm muayenesi yapıldı. Tüm vücut; gözle görünür kesici- delici alet veya silahla yaralama, iç kanama var mı diye incelendi. Sonrasında kafatasında; beyin, beyincik, göğüste; kalp, akciğer, karında da karaciğer, dalak gibi diğer organlardan parçalar alındı. Cinsel istismar şüphesi de olduğu için muhtemelen genital ve dışkı bölgesinden de örnekler alınmıştır. Zaten savcılık raporunda da moleküler ve genetik incelemeye esas olacak şekilde toplamda 91 adet biyolojik bulgu ve sürüntü örneği alındığı yazıyor. Böylelikle otopsi bitirilmiş, defin izni verilmiştir.”
ADLİ TIP RAPORU NE ZAMAN ÇIKACAK?
''Normalde otopsi raporunun çıkması en erken 3 hafta, en geç de 2 ay ile 8 ay arasında çıkar ama 'Cumhurbaşkanı da olayı yakından takip ediyorum' dediğine göre, adli tıp bütün işleri bir kenara koyup, bu olaya yöneldi. Herhalde ya cumaya ya pazartesiye çıkar diye değerlendiriyorum.''
"CESETTE LEZYON VAR MI?"
‘‘Karaciğer, akciğer gibi organlar ile beyinden alınan örnekler mikroskop ile detaylı şekilde incelenecek. Biz buna histopatolojik inceleme diyoruz. Cesette bir lezyon var mı, nefessiz bırakılarak mı öldürüldü gibi önemli bilgileri verir bu inceleme. Ayrıca alınan karaciğer, böbrek, kan ve idrar örneklerinde de zehir aranacak. DNA incelemeleri yapılacak. Sonra bu veriler birleştirilerek Narin’in ölüm sebebi ve saati ortaya konacak. Bu işlemi de İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı yapacak. Zira tüm örnekler ana merkezdeki birinci kurulda; adli tıpçı başkan, 2 adli tıpçı üye, ayrıca genel cerrahi, kadın doğum, kalp hastalıkları, çocuk gibi branşlardan birer uzmanın olduğu ekipçe incelenecek.”
"AĞABEYİN ISIRIKTAKİ SIKINTISI"
Abi de cinayetin bir parçası olabilir mi sorusuna, Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Alkan, şu ifadelere yer verdi:
''Bende diş konusunda bir gelişme kaydedilemeyecek çünkü abinin kolundaki ısırıkta sıkıntı şuydu; üzerinden sanırım 9 gün geçmişti. Şimdi yaralar ilk başta diş izlerini net olarak gösterir ama kolumuzu ısırsak, önce kızarır sonra morarır, sonra yeşerir sonra morarır, lezyon özellikleri kaybolur ve geniş bir morluk olarak kalır. O zaman adli tıp, 'Narin'in mi değil mi tespit edemedik' dedi. Öyle olunca yine tespit edemeyecek. Şu an yine tespit olmayacak ama burada abideki ısırık izini Narin'e mi değil mi kısmı sorguda çözülebilecek bir şey. Bence öyle bir durum olsaydı abi sorguda söylerdi. Çünkü sonuçta sorgu ciddi bir bir şey. Ben abinin işin içinden çıkacak kanaatinde değilim ama birçok kişi abiyi şu an şüpheli olarak görüyor.''
"ZOR AMA İMKANSZI DEĞİL"
‘‘19 gün geçmesi işi biraz zorlaştırmakla beraber imkânsız değildir. Muhakkak bir sonuca ulaşılır. Narin’in cansız bedeninin suda bulunması, adli tıpçı yaklaşımı ile söylüyorum, olumludur. Su, 23-24 derece olduğu için cesedin çürümesi yavaşlamıştır. Yine aynı yaklaşımla, cansız bedenin çuval içine konulması da olumludur. Akıntıdan etkilenmediği için deliller kaybolmamıştır. Otopsiden çıkan ve bizim bilmediğimiz bazı başka detaylar da illa vardır. Soruşturma da bu detaylar ışığında, çapraz sorgu şeklinde devam ediyordur.’’
CİNSEL İSTİSMAR VAR MI?
‘‘Otopsi sonunda eğer cinsel istismar varsa muhakkak ortaya çıkacaktır. Eğer ceset direkt suya atılmış olsaydı; balıklar yiyebilir, akıntı cesede zarar verebilir, deliller kaybolabilirdi ama dere suyu, tatlı su. Artı olarak ceset çuval içinde olduğu için olası akıntıdan da etkilenmiyor. 19. günde bulunmuş bir cesede göre- adli tıpçı dili ile söylüyorum- bulunabilecek en iyi konumda bulundu. Dışarıda- açık havada kalsaydı 19 günlük kadar çürürdü ancak suda ve çuvalda olduğu için 7-8 günlük kadar çürümüştür. Dolayısıyla her ne olduysa şüphesiz ortaya çıkacaktır.’’
"NARİN, SUDA BOĞULMADI"
“Boğma denilince suda boğulma anlaşılmasın. Ağız, burun kapatılarak ya da boyun sıkılarak oluşan bir boğma izinden bahsediyoruz. Boğazda hyoid kemik ve tiroid kartilaj denilen kemikler var. Elle, ip ya da başka bir cisimle boğazı sıkılarak öldürüldü ise bu kemik kırılır. Buna muhakkak bakılmıştır.
"BENCE TEK KİŞİNİN İŞİ DEĞİL"
“Toprağa gömülseydi, çok daha çabuk ve kolay bulurdu çünkü hele de yeni kazılan toprağı drone ile tespit etmek çok daha kolay. Tarlaya atsalardı, 40 derece sıcakta, çürüme ile ortaya koku çıkar ve bulunurdu. Direkt suya atsalar, ileride gölet var, zaman içinde oradan çıkardı. Yani öyle bir düzenek kurmuşlar ki... Hem derenin içini kazmış hem taşla sağlamlaştırmışlar hem de çuvala koyup, üzerini taş ve bitki ile örtmüşler. Yani Narin’i henüz kim öldürdü bilmiyoruz ama saklayanlar (ki bence tek kişinin işi değil bu) birer şeytan.”
"BİLGİ DOĞRU DEĞİL"
Sol bacak, diz kapağından itibaren bir kopma olmasına değinen Adli Tıp Uzmanı Alkan, “Çürüme ile kaval kemiği falan kopmaz. Bağ dokuları değil 20 gün 3-5 sene sonra bile ancak çürür. Bu durumda zorlama ihtimali yüksek gibi. Ancak bu bilgi doğru da olmayabilir gibi geldi bana.’’
"DÜZENEĞİ KURUP, NARİN'İ GÖMDÜLER"
“Bence akşam üzeri öldürüldü Narin. Ama hava erken karardığı ve ışık da yakamayacakları için sabah erkenden, 6-7 gibi gün ışıyınca, geldiler ve bu düzeneği kurup, Narin’i gömdüler.