1926 yılında kurulan ve 1963’te holdingleşen Koç Grubu’nda ilk kez aile arasında anlaşmazlık çıktı.

İnan Kıraç, 2020 yılında yaşamını yitiren eşi, Koç Holding kurucusu Vehbi Koç’un kızı Suna Kıraç’ın mirası nedeniyle davalık olduğu kızı İpek Kıraç’ı evlatlıktan reddettiğini açıkladı

İpek Kıraç’ı tüm mal varlığına el koymaya çalışmakla suçlayan İnan Kıraç, kuracağı vakıf aracılığı ile tüm mal varlığını eğitime muhtaç çocuklara bağışlayacağını söyledi.

İnan Kıraç'ın, Suna Kıraç'a ait hesaptan yüz milyonlarca doları usulsüz bir şekilde aktardığını, Koç Holding hisselerinin bir kısmını 600 Milyon TL'ye sattığını iddia eden İpek Kıraç, babasının mal varlıklarına tedbir konulmasını talep etti

İstanbul Anadolu Aile Mahkemesi'nde baba kız arasında görülen miras davasında yeni bir gelişme yaşandı. İpek Kıraç'ın talebi üzerine mahkeme, İnan Kıraç'a ait Karsan şirketi hisselerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verdi.

IPEK3 (1)

1984 doğumlu İpek Kıraç, küçük yaşta İnan-Suna Kıraç çifti tarafından evlat edinilmişti

İpek Kıraç; Vehbi Koç Vakfı, Temel Ticaret ve Yatırım A.Ş., Amerikan Hastanesi, Zer Merkezi Hizmetler A.Ş., Arçelik Pazarlama A.Ş. ve Setur Servis Turistik A.Ş. Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini yürütüyor.

IPEK1 (1)

Koç Okulu Yönetim Kurulu Başkanı olan Kıraç, Koç Üniversitesi ve Galatasaray Eğitim Vakfı Mütevelli Heyet Üyeliği, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) Yönetim Kurulu Üyesi ve Mütevelli Heyet Üyeliği görevlerine devam ediyor.

Serveti 1,2 milyar dolar olan İpek Kıraç, Türkiye’nin en zengin on dokuzuncu iş insanıdır. Dünyanın en zenginleri listesinde ise 2324. sırada bulunuyor.

Bu arada İpek Kıraç akşam saatlerinde yazılı bir açıklama yaparak kamuoyuna seslendi. İpek Kıraç'ın açıklaması aynen şöyle:

"Bugün Cumhuriyet Gazetesi'nde yer alan ve sonrasında diğer medya kuruluşlarına yansıyan haberler üzerine çok üzülerek bu açıklamayı yapmaya mecbur kaldım.

Öncelikle belirtmek isterim ki; bugün halen devam eden hukuki süreç ilk olarak Ocak 2023’te babam İnan Kıraç tarafından açılan ve annem Suna Kıraç'ın vasiyeti doğrultusunda verilen mirasçılık kararının iptaline yönelik olan dava ile başlamıştır. Dolayısıyla her ne kadar davanın görünen tarafı ben olsam da, babam İnan Kıraç aslında eşi Suna Kıraç’ı ve son arzularını dava etmektedir.

"Davanın sonuca bağlandığı haber yanlıştır"

Zaman içerisinde eklenen yeni davalarla kapsam genişlemiş ve son olarak evlatlıktan ret talebi ile aleyhime yeni bir dava açılmıştır. Bu davanın henüz ilk duruşması dahi yapılmamış olup sonuca bağlandığı yönündeki haber yanlıştır. Devam eden hukuki süreçler hakkında herhangi bir yorum yapmayı doğru bulmamakla birlikte, babam tarafından basına verildiği anlaşılan ve gerçeği yansıtmayan haberler vesilesiyle aleyhime karşı bir algı yönetimine izin vermeyi doğru ve adil bulmuyorum. Annemin bana bıraktığı manevi ve maddi mirası koruma çabam sanki hakkım olmayanı ele geçirmeye çalışıyormuşum gibi yansıtılmaktadır. Halbuki haberlerde belirtilenin aksine, henüz devam eden dava sürecinin sonuçlanan ilk mahkemesinde karar lehime çıkmış olup annemin bana bıraktığı mirasın meşruluğu hukuken de tescil edilmiştir.

"Benim annem Suna Kıraç, babam ise İnan Kıraç’tır"

Beni “İpek” olarak var eden; beni yetiştiren ve bana emek veren ailemdir. Buna rağmen babamın her türlü vesileyle “evlat edinilmiş” olmamı gündeme getirmesi bütün bu süreçte en çok üzüldüğüm husustur. Benim annem Suna Kıraç, babam ise İnan Kıraç’tır. Beni doğuran olmasa da yetiştiren ailem tarafından belirli değerler ve ilkeler etrafında büyütüldüm. Hal böyleyken, babamın son yıllarda bu ilkelere aykırı attığı adımlar, içerisinde anıldığı çevreler ve konular, kendisine, kurumlarımıza ve ailemize zarar veren kararlar ne yazık ki beni hem şaşırtmakta hem de üzmektedir. 

Her şeye rağmen, ailemizin bu ülkeye dair sorumluluklarının bilincinde olarak annemin bana emanet ettiği manevi ve maddi mirası savunuyor ve yaşatmak için çalışıyorum. Sürecin devamına dair en büyük dileğim; babamın bir aile olduğumuzu ve bu mirası birlikte korumamız gerektiğini anımsamasıdır. Beni büyük bir sevgiyle yetiştiren babamın aynı arzuyla hareket edeceğine olan ümidimi hala korumaktayım. Zira bu davaların tümü özü itibariyle annemin iradesine ve manevi mirasına aykırı olup, sonucu ne olursa olsun kazananı olmayacaktır.

Saygılarımla,

İpek Kıraç"

Kaynak: HABER MERKEZİ