Eski İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, kayınbiraderi aynı zamanda Zafer Partisi Kurucular Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu Üyesi olan Hasan Basri Akşener hakkında, avukatı aracılığıyla suç duyurusunda bulundu. Dilekçede tehdit söylemleri nedeniyle adli kontrol talep edildi.
Üyesi Hasan Basri Akşener ise söz konusu suç duyurusuna şu sözlerle tepki gösterdi: "Kayınbiraderiniz olarak beni 12 yaşından beri tanıyorsunuz. O günden bugüne benden ne gibi bir şiddet gördünüz ? Bu tarz bir düşüncenin bile aklınızdan geçmesi yanlış. Size son dönemlerde kızmış olabilirim, ama önceleri büyük saygı gösterdim.
Ne yazık ki bu saygıyı sizden göremedim. Ne zenginliğiniz ne de sahip olduğunuz kartvizit benim için bir anlam taşıyor. Asıl üzüldüğüm nokta, sizin bu düşmanlık besleyen ruh haliniz. Türkiye'de tanınan birisiniz, siyaset yaptınız, parti kurdunuz. Ama bunlar beni ilgilendirmiyor, çünkü ben her zaman bağımsız özgür bir birey olduğumu söyledim. Hiçbir zaman sizinle aynı fikirde olmadım, bu da sizden bir beklentim olmadığını gösteriyor.
En güçlü döneminizde bile sadece soyadımız dışında bir benzerliğimiz yoktu. Fikirlerimizin tamamı uyuşmuyor diye bunu hep yazarak dile getirdim. Bugüne kadar sizden kişisel maddi bir çıkar talep etmedim. Bunu sizden daha iyi bilen yoktur. Sizin bu gerçeği başkalarına anlatmanız lazım: "Lafı sert ama merttir !" demeliydiniz. Beni avukatınız, özel kaleminiz tanımaz, muhatabım onlar değil. Demeyecekler mi sanıyorsunuz, kayınbiraderini bile ikna edememiş, çıkar yol bulamamış mahkemeye veriyor diye!
Oturup insan bu gibi bir konuşmadınız ki, hep yoksaydınız ! Bu yeni değil hep böyleydi, etrafınızda diğer aile fertlerinden, başka öne çıkan kimseyi istememek, tek olmak gibi bir egonuz var. Bunu iyi biliyorum. Tarihe de böyle tek olarak geçeceksiniz ne yazık ki ! Sultan II. Abdülhamid ablasının eşi yani eniştesinin bile kendine suikast yapacağından şüphe etmiş, Prens Sabahattin'in babasıydı, adam ülkeyi terk etti bu nedenle ! Sizin de onun gibi garip bir vehime kapılma konusunda farkınız yok. Size karşı en ağır ithamları dile getirenlerle bile el sıkıştınız, onlarla selamlaştınız. Pekiyi bana gelince neden düşmanlık besliyorsunuz ?
Sadece ben mi, en yakınım dedikleriniz neden sizden uzaklaştı ! İstediğiniz kadar beni mahkemeye verebilirsiniz, hatta iktidar ile bağlantı kurup hapse de attırabilirsiniz. Eğer hapse girersem, Türkiye ekonomisi düzelecek mi, ülke rahatlayacak mı ? Siz beni ve diğer en yakınım dediğiniz arkadaşlarınızı hapise attırmak için mi parti kurdunuz ? Aslında biz koruma talep etmeliyiz, çünkü özel yazışmalarımızı basına verdiniz.
Bizi aleni şekilde hedef gösterdiniz. Kamudan usulsüz ihale mi aldık, devletin malına mı çöktük, vergi mi kaçırdık neyin mahkemesi bu ! Beni insan yerine koymadığınız için, mahkemeye bile veremez demiştim. Ama yanlış anlaşıldı. Bu, aslında benim sizinle ilgili bildiğim bir şeyler olduğundan korktuğunuz için anlamına gelmez. Siz kimseden korkmazsınız, geçmişte öyle tanıdım. Arkadaşlarınıza sorun niye sizi itham ediyorlar, bunu yapanlar en yakınlarınız, sorunu başka yerde aramayınız.
Beni nasıl tanıyorsanız ben hala öyleyim, kimsenin kayığına binmedim, dilediğimi yazar ederim, sonu ne olacaksa olur, bunu hiç düşünmedim. Benim yazılarım her zaman şeffaf ve açık. Twitter'da yazdıklarım da zaten herkesin bildiği, açık kaynaklardan tekrar ettiğim şeyler. Gizli bilgiler peşinde değilim, onu en yakın arkadaşlarınız daha iyi bilir. Dilekçede yazılan gibi toplumsal huzuru bozacak adam olarak beni mi buldunuz ? Devletin arşivlerinde her şeyim kayıtlı. Bu suçlama iyi niyetli değil. Bana her şeyi diyebilirsiniz ama bu suçlama bir düşmanlık göstergesidir, sözlerimi çarpıtarak beni hapse attırma niyetindesiniz. Akıl almaz bir suçlama bu !"