Menzil Cemaati’nde taht ve miras kavgası devam ediyor. Menzil’in lideri Abdulbaki Elhüseyni’nin 12 Temmuz 2023’te yaşamını yitirmesinin ardından oğulları Muhammed Saki, Muhammed Mubarek ve Muhammed Fettah Elhüseyni “eş şeyhlik" denilen bir sistem ile cemaati birlikte yöneteceklerini açıklamış olsa da aralarındaki mücadele her geçen gün daha da derinleşiyor.

Son olarak Muhammed Mübarek Erol, kardeşler arasındaki kavgayla ilgili Menzil Yolu isimli X hesabından yazılı bir açıklama paylaştı.

Sözlerine 'Gündemi daha fazla meşgul etmemeliyiz' diye başlayan Mübarek Erol şöyle devam etti; 'O yüzden biz haklı çıkmışız, haksız zannedilmişiz bunu önemsemiyoruz. Doğru doğruya götürür, yanlış doğruya götürmez. Biz doğru olanı yapıp halimizi Allah Teâlâ’ya arz ediyoruz. Bu fitneyi ortadan kaldırmak için her zaman hazır olduğumuzu da buradan tekrar ifade etmek istiyoruz. Yeter ki taraflar buna gönülden talip olsunlar. Öyle olursa fitneyi ortadan kaldırmak çok kolaydır. Bizler, yolumuzun ve meşrebimizin gereklerini yerine getirmekle mükellefiz. Mazlum coğrafyalarda zulümler devam ederken böyle bir meseleyle ümmet-i Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) gündemini daha fazla meşgul etmemeliyiz. Bilakis mümin kardeşlerimizin üzerindeki imtihanları aşması için çok dua etmeli ve gayret göstermeliyiz.

Bir köyden neşet etmiş bu hizmetler, hiç şüphesiz Allah Teâlâ’nın rızası ve müminlerin gönül hoşnutluğu olmadan bu denli büyümezdi. Bu zeminde hareket edenler arasında müminlerin düşmanları da var, nefsinin peşinden gidenler de var, bilmeden yapanlar da…” yazdı.

12C92E83 Menzil Seyhleri 768X440 1

'SÜKUNETLE SEYRETMEYE DEVAM EDECEĞİZ'

Sosyal medya üzerinden ağır ithamlara maruz kaldıklarını söyleyen Erol; 'Bu ithamlara hem muhteva hem üslup açısından çok benzer ifadeleri, son günlerde kendileri tarafından yayınlanan ses ve video kayıtlarından da duymak bizleri derinden üzmüştür. Bu malum kayıtlarda dünyanın yaşayan en zalim kâfirinden daha aşağı addedilmek, dine ve devlete zarar vermiş hain bir örgütten daha beter ilan edilmek, artık sözün bittiği yere vardığımızı açıkça göstermiştir. Bugüne kadar sert ettik, ama maalesef bu sefer kendileri sınır tanımayan bu hırs ve öfkeyi ifşa etti. Biz elimizden geldiğince sükûnetle seyretmeye devam edeceğiz. Çünkü Ehl-i sünnet ailesi nesillerdir ümmet-i Muhammed’e (sallallahu aleyhi ve sellem) hizmet etmektedir.' ifadelerin yer verdi. 

30 EKİM'DE BAŞKA BİR AÇIKLAMA YAPILMIŞTI 

30 Ekim’de yayınlanan bir diğer açıklamada da dört kardeşin anlaştığını söylenmiş şu ifadeler eyer verilmişti; 'Menzil’deki ihtilaflı konulardan biri, camimizin batısındaki inşaat alanlarıyla ilgiliydi. Bu konudaki ihtilafımız şudur: Biz, ‘Rahmetli Gavsımız o alanı kardeşlerinden, köy projemizdeki inşaatları yapmak üzere üç yıl önce ödemesini yapıp satın aldı’ diyoruz. Onlarsa üç yıldan fazla zaman önce bu yapılan alışveriş akdinin geçersiz olduğunu iddia ederek ‘Burası amcalarımızındır’ diyorlar. Bu ihtilafla ilgili olarak hakem heyeti tarafları, şahitleri dinledi, delil ve belgeleri inceledi. Böylece hakikat güneş gibi ortaya çıktı. Taraflardan gözlemcilerin de katıldığı bu toplantıdan sonra hakem heyeti İlmi Komisyon’daki hocalardan kanaatlerini sözlü olarak aldı. Bu hadisenin ardından hükmün aleyhte karara bağlanmasını engellemek adına abimiz, kendi komisyonunun bir bölümünü sonraki toplantılara göndermedi. Daha sonra hakem heyetinin yetkisini kısıtladığını, umuma açık olmayan özel bir görüşmede kendilerine beyan etti.

Mekanlarda gerekli gördükleri değişiklikleri yapıyor ve buralara kendi logolarını, tabelalarını asıyor. Yani devir işlemlerine konu edilen alanların kullanımı hususunda herhangi bir engel zaten bulunmuyor. Dolayısıyla söz konusu talep, süreci zora sokmak adına öne sürülmüş bir bahaneden fazlası değildir. İhtilaflı yerlerin mülkiyetleri ellerinde olduğu için böyle sıkıntılar çıkıyor. Hâlbuki bu köy, Gavsımızın evlatlarına emanetidir. 

Verilecek hükümden kaçıldığı söylenen açıklamada, “Oysa en doğrusu, hak neyse ona teslim olmaktır. Aksi halde haksızlıklar devam edecektir. Biz, çıkacak hükümlerin aleyhimizde yahut lehimizde olmasına bakmadan hakkı talep ediyoruz. Bunun ortaya çıkması için hakem heyetine ciddiyetle ve saygıyla yaklaşıyoruz. Heyetin işlerine herhangi bir şekilde müdahil olmuyoruz.'

Muhabir: MEHMET FATİH ERDOĞDU