Uyan, bankacılık sektörüne ilişkin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sıkı para politikası duruşunun bir yansıması olarak bankacılık sektörü üzerindeki kısıtlamalar ve regülasyonların bir miktar gevşemesine rağmen bir süre daha devam edecek gibi göründüğünü belirtti.
Bankacılık sektörünün ikinci çeyrekte yüzde 8 civarında bir büyüme sergilediğini anlatan Uyan, bu büyümenin büyük oranda kredi/finansman kaynaklı olduğunu vurguladı.
Mevduat/fon tarafındaki büyümenin sınırlı kalmasında, büyük oranda KKM’den çıkış stratejisi neticesinde müşterilerin alternatif getiri sunan yatırım fonu gibi ürünlere yönelmesinin etkili olduğunu belirten Uyan, "Yılın ikinci yarısında iç talepte bir miktar daha soğuma beklendiğinden sektördeki büyüme oranları ilk yarıya benzer seyredecektir. Tüm bu faktörler ve zorunlu karşılık (ZK) uygulamalarının devam etmesi banka karlılıkları üzerinde baskı oluşturmaya devam edecektir. Ayrıca kur hareketliliği sınırlı olacağı için kambiyo gelirlerinin de bu yıl mutedil şekilde büyüyeceğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Uyan, katılım finans sektörü özelinden bakıldığında yılın geri kalanında dış ticaret finansmanı ve finansal kiralama gibi istisnai ürünlerde büyümelerin devam edeceğini söyledi.
Merkez Bankasının gelecek dönemde faiz indirim döngüsü başlasa dahi faiz dışı politika enstrümanlarında sıkı duruşunu sürdürebileceğini belirten Uyan, şunları söyledi:
"Tüm bu faktörlere iç talepteki zayıf gidişat eklendiğinde yeni yılın bankacılık sektörü açısından bu yıldan çok da farklı olmayacağı gibi bir tablo karşımıza çıkıyor. 2025 yılında konvansiyonel bankacılık ve katılım finans sektörü için koşullar çok farklılaşacak gibi görünmese de görece daha iyimser bir tablo bekliyoruz. Ekonomik iklimin istikrar kazanması ve piyasalardaki belirsizliklerin azlmasıyla birlikte oluşacak öngörülebilir koşullar karlılığı olumlu yönde etkileyecektir."
"Mevduat büyümesi yıl sonunda TÜFE’nin altında kalabilir"
Ufuk Uyan, hem konvansiyonel bankacılık sektöründe hem de katılım finans sektöründe, regülasyonlarla ve sıkılaşma tedbirleriyle geçen bir yılı yaşadıklarını bildirdi.
Ekonomi yönetiminin ZK uygulamaları ve selektif kredi yaklaşımına devam ettiğini hatırlatan Uyan, bu durumun kredi büyümelerinde istisna sektörler haricinde baskı oluşturmayı sürdürdüğünü söyledi.
Yıl sonunda TL kredilerde yıllık TÜFE artışı üzerinde bir büyüme beklemediklerini dile getiren Uyan, yabancı kredilere büyüme sınırlaması getirildiğini anımsatarak, şu bilgileri paylaştı:
"Bu kısıtlamalarla birlikte toplam kredi büyümesinde yıl sonunda daha mutedil bir büyüme beklendiğini ifade edebiliriz. Mevduat tarafında büyüme oranları daha düşük seyrettiğinden, büyümenin yıl sonunda yıllık TÜFE’nin altında kalacağını tahmin ediyoruz. Sektörün öz kaynak karlılığının, karlılığı baskılayan unsurların etkisiyle yılı ortalama yüzde 30 seviyelerinde tamamlayacağını öngörüyoruz."
Uyan, katılım finans alanında hükümetin attığı adımları da değerlendirdi.
Orta Vadeli Program’da (OVP) katılım finansa özel bir başlık açılmasının bu alandaki kararlılığın ve uzun vadeli hedeflerin somut bir göstergesi olduğuna işaret eden Uyan, Uluslararası İslami Altyapı ve Likidite Kuruluşu'nun (IILC) kurulmasına yönelik çalışmaların da Türkiye'nin katılım finansta küresel bir merkez olma yolundaki konumunu güçlendireceğini vurguladı.
Uyan, Türkiye’nin coğrafi ve kültürel avantajlarının katılım finans açısından önemli fırsatlar sunduğunu belirterek, “Uluslararası piyasalardan daha fazla pay alabilmek için inovatif ürünler ve teknolojik altyapıların geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu vizyon doğrultusunda atılan adımların, yalnızca ekonomik kazanç açısından değil, aynı zamanda teknoloji, sosyal sorumluluk ve etik değerler açısından da ülkemizi uluslararası arenada daha güçlü bir konuma taşıyacağına inanıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
"Karlılık noktasında pozitif ayrışan bir tablo çiziyoruz"
Kuveyt Türk Genel Müdürü Uyan, Kuveyt Türk olarak dijital yatırımlar ve müşteri ihtiyacına yönelik çözümlerin finansal sonuçlara yansıdığını, yılın ilk yarısında kullandırılan fon büyüklüğünün yıllık yüzde 19 artışla 398 milyar liraya ulaştığını kaydetti.
Aktif büyüklüğün 761 milyar liraya yükseldiğini anımsatan Uyan, yıllık yüzde 54 artışla 15 milyar liraya yükselen net karla birlikte bankanın öz varlıklarının 57 milyar liraya çıktığını bildirdi.
Uyan, fiyat istikrarının öncelik olduğu ve ekonominin bu eksende şekillendiği bir dönemde, ilk yarı sonuçlarında başarılı bir grafik çizdiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İç talep son çeyreğe yaklaştıkça daha da yavaşlıyor ve bu durumun bankacılık sektörü üzerinde etkileri görülüyor. Her ne kadar toplanan ve kullandırılan fonlar tarafında yüksek kaynak maliyeti ve selektif kredi uygulamalarının etkisiyle önceki yıllara kıyasla daha düşük büyüme oranları söz konusu olsa da kredi-mevduat dışı gelir kalemleri, gider optimizasyonları ve görece daha düşük karşılık maliyetleriyle gelir tablomuzu güçlü tutmaya çalışıyoruz. Karlılık noktasında sektörde pozitif ayrışan bir tablo çiziyoruz."
Kuveyt Türk Finans Grubu yaklaşımıyla müşterilere, iştirakler aracılığıyla 360 derece hizmet sunmayı amaçladıklarını belirten Uyan, Architecht, Katılım Emeklilik, Neova Sigorta, Kuveyt Türk Portföy, KT Bank AG, KT Sukuk Varlık Kiralama ve Kuveyt Türk Yatırım Menkul Değerler ile grubun her geçen gün büyümeye devam ettiğini söyledi.
Uyan, Kuveyt Türk olarak, çiftçileri ve KOBİ'leri iş ortağı olarak görüp, onlara değer katacak finansal bir yol haritası çizmeye önem verdiklerini belirtti.
Tarım bankacılığı çerçevesinde Tohum Kart ile çiftçilere ödeme dönemlerini hasat zamanına göre planlayarak birçok hizmet sunduklarını bildiren Uyan, "TARSİM’e aracılık etmemizin yanı sıra Elektronik Ürün Senedi (ELÜS) alım-satım işlemleri ve bu senetlerin teminat olarak kullanılmasıyla finansman sağlıyoruz. Kuveyt Türk Mobil ile çiftçi hesabı açılabiliyor ve aidatsız Tohum Kart başvuruları anında tamamlanarak, ihtiyaçlar hemen karşılanabiliyor. Yakın bir dönemde TÜMOSAN ile işbirliğine imza attık ve TÜMOSAN bayileri ile çiftçilerimize sunduğumuz finansal çözümlerle, tarıma destek sağlamayı amaçlıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Uyan, Türk Eximbank kaynaklı kredilerle ihracatçılara 10 yılın üzerinde finansman sağladıklarını ve 2024'te eylüle kadar 400 milyon lirayı aşkın kredi kullandırdıklarını belirtti.
Türk Eximbank'ın katılım bankacılığı açılımının finansmanları daha kapsamlı hale getirdiğini söyleyen Uyan, ilk protokol imzalayan katılım bankalarından biri olduklarını ve ihracat kredisindeki lider konumlarını Türk Eximbank kaynaklarıyla güçlendireceklerini vurguladı.
"Yeni nesil bankacılıkta öncü olmak gibi alt stratejiler üzerinde çalışıyoruz"
Ufuk Uyan, Kuveyt Türk olarak, müşterileriyle kurdukları ve samimiyetten doğan ilişki bankacılığına büyük önem verdiklerinin altını çizdi.
Tüm işlemlerin dijital kanallara taşınması, bankaların müşterilerle kurduğu fiziksel bağı zayıflatsa da Kuveyt Türk olarak bu konuda gerekli aksiyonları aldıklarını anlatan Uyan, dijital kanallardaki kullanıcı dostu ara yüzle, dijital asistan Selim’le ve deneyim araştırmalarıyla, dijitalde de müşterilerle yakın teması sürdürdüklerini kaydetti.
Uyan, dijital ürün yelpazesinin genişletilerek dijital yetenekleri güçlendirmek, API entegrasyonları ve servis bankacılığı iş modelleriyle yeni nesil bankacılıkta sektörde öncü olmak gibi alt stratejiler üzerinde çalıştıklarına vurgu yaptı.
Türkiye'de bir ilke imza atarak geliştirilen dijital araç finansmanına değinen Uyan, "Kuveyt Türk Mobil üzerinden sunulan sıfır ve ikinci el araç finansmanı hizmetiyle müşterilerin finansmana kolay, hızlı ve pratik şekilde ulaşmasını sağlıyoruz. Bu hizmet, araç finansmanı kullanan müşterilerin tercihinde ilk yılında yüzde 30'lara ulaşırken, ikinci yılında yüzde 55 oranına yükseldi. Günümüzde her iki araçtan biri dijital araç finansmanı ile satın alınıyor." diye konuştu.
Uyan, tüzel müşteriler için teminat mektubu başvurularını artık Kuveyt Türk Mobil'den de aldıklarını ve 2025'e kadar dijital teminat mektubu oranını yüzde 90'a çıkarmayı hedeflediklerini belirterek, 2024'te başlatılan ihale öneri menüsüyle, müşterilere uygun ihaleleri göstererek teminat mektubu kullanımını artıracaklarına dikkati çekti.
Kuveyt Türk API Market üzerinden 400’e yaklaşan API ile yazılımcılara en iyi deneyimi sunmaya çalıştıklarını anlatan Uyan, şöyle devam etti:
"Sağladığımız altyapımızla 100’den fazla kurum ve fintekle işbirliğine gittik. Fintek sektöründe ödeme ve e-para kuruluşlarıyla yaptığımız iş birliklerinin sayıları giderek artıyor. Hazine ürünleri alanında önde gelen bir bankayız, özellikle kıymetli maden alanında yoğun faaliyet gösteren kurumlardanız. Bu kapsamda altın alım/satım API’lerimizi farklı fintekler üzerinde konumlandırarak yeni müşteri portföylerine ulaşmayı hedefliyor, hacimlerimizi artırmayı amaçlıyoruz."
"Geçen sene 1,3 milyar lira çatı GES finansmanı kullandırdık"
Kuveyt Türk Genel Müdürü Uyan, sürdürülebilirliği topluma değer katan ve bu topraklarda kazandığını bu topraklar için faydaya dönüştüren bir yaklaşımla ele aldıklarını, toplumsal ve kültürel değerleri muhafaza etmeyi önemsediklerini dile getirdi.
İklimle mücadelede ulusal ve uluslararası yapılan çalışmaları yakından takip ettiklerini ifade eden Uyan, Çevresel, Sosyal, Kurumsal Yönetişim (ESG) göstergelerini geliştirici aksiyonlar almaya yönelik strateji izlediklerini vurguladı.
Uyan, Kuveyt Türk’te, ESG modelini, sürdürülebilirlik yönetişim yapısını geliştirecek ve ESG risk değerlendirme sistemini oluşturacak şekilde iki farklı servis kurduklarını belirterek, "Ayrıca sürdürülebilir bankacılık, çevre yönetimi, toplumsal fayda ve güvenlik ile paydaşlarla iletişim ve iş birlikleri başlıkları altında altı farklı çalışma grubu kurduk. Bu çalışma gruplarımızın ana önceliği kamu otoritelerinden gelen sürdürülebilirlik bağlantılı regülasyonlara kurumumuzu hazırlamak."diye konuştu.
Sürdürülebilir ekonomik kalkınmaya destek olmak amacıyla yenilenebilir enerji ve çatı GES finansmanı başta olmak üzere sürdürülebilir yatırımlara devam ettiklerini aktaran Uyan, geçen sene 95 MW’lık çatı GES finansmanına aracılık ederek 1,3 milyar lira çatı GES finansmanı kullandırdıklarını vurguladı.
Uyan, 2021 yılında Türkiye’de ve dünyada bir ilk olan "Global Sürdürülebilir Tier 2 Sermaye Benzeri Sukuk İhracı" gerçekleştirdiklerine dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Elde edilen kaynağı, yenilenebilir enerji finansmanı başta olmak üzere yeşil ve sosyal proje finansmanlarında değerlendirdik. Öte yandan Sıfır Atık Belgesi alan ilk katılım finans kuruluşu olduk. Sahip olduğumuz doğrudan emisyonları hesaplayarak geçen yıl ilk defa Karbon Saydamlık Projesi’ne (CDP) katıldık ve B skoru elde ettik. Bu yıl da karbon ve su ayak izi hesaplama ve raporlama çalışmalarımıza devam ediyoruz. Son olarak, hayata geçirdiğimiz yeni bir projeden bahsedebiliriz. Kurumsal stratejilerimiz arasında yer alan ‘sürdürülebilir bir dünya inşa etmeye öncülük etmek’ hedefimiz doğrultusunda, Isparta'da 134 dönümlük araziye kurulu 13,67 kWp gücündeki güneş enerjili elektrik santralini devreye aldık. Türkiye'deki Kuveyt Türk lokasyonlarımızın elektrik kullanımının yüzde 80'inin bu santral üzerinden karşılanmasını planlıyoruz. Arazi tipi güneş enerjili elektrik santralini kurup üretim sağlayan Türkiye’deki ilk ve tek katılım finans kuruluşu olmaktan dolayı memnuniyet duyuyoruz."