ManpowerGroup, yayımladığı “2024 Otomotiv Çalışma Dünyası Görünümü raporunda sektörün geleceğini şekillendiren trendleri, bu trendlerin çalışan ve iş ortamlarına etkisini inceledi.
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan ManpowerGroup Türkiye Genel Müdürü Feyza Narlı, “Yeni teknolojiler, tüketici tercihleri ve çevresel endişeler ulaşımı yeniden şekillendirirken otomotiv endüstrisi de köklü bir dönüşüm geçiriyor. Elektrikli araçlar, otonom sürüş, bağlantılı araçlar gibi yenilikler, otomotiv iş gücünde yeni beceri ve yetkinliklere olan talebi artırıyor. Bu nedenle otomotiv sektörü hızla değişen ortama uyum sağlayabilen, çeşitliliği ve yeniliği kucaklayabilen ve karmaşık paydaş ilişkilerini yönetebilen liderlere ihtiyaç duyuyor. Hazırladığımız bu raporda da günümüzde otomotiv sektörünü ve iş gücünü etkileyen en önemli beş eğilimi analiz ederek sektöre yol göstermeyi amaçladık.” dedi.
ManpowerGroup'un “2024 Otomotiv Çalışma Dünyası Görünümü” raporundaki beş temel trendin özetleri şu şekilde:
Kalifiye yetenek ihtiyaçları değişiyor
Otomotiv endüstrisi en köklü değişim dönemlerinden birini yaşıyor. Daha güvenli ve daha bağlantılı araçlar tüketiciler için harika bir gelişme olsa da bu karmaşık sistemlerin onarımı da daha zor olabiliyor. Bu nedenle bu araçları onarmak için gereken kalifiye yetenekleri bulmak ve eğitmek sektör için önemli bir zorluk haline geliyor. Siber güvenlik giderek daha önemli hale geldikçe otomotiv endüstrisinin siber güvenlik yeteneklerini bulmak için teknoloji ve neredeyse diğer tüm sektörlerle rekabet etmesi gerekecek. Ayrıca otomobil üreticileri bağlantılı araçların yarattığı artan büyük veri hacminden yararlanmaya çalıştıkça veri analitiği ve makine öğrenimi gibi beceriler de giderek daha değerli hale gelecek.
Tedarik zincirlerinin yerelleştirilmesi
Kovid-19 salgını ve Ukrayna'daki savaş gibi son olaylar, tedarik zincirlerinin kesintiye karşı ne kadar savunmasız olduğunu ortaya çıkardı. Tedarik zincirlerinin yerelleştirilmesi ve çoğaltılması, şu anda bir bölgede mevcut olmayabilecek özel yetenekler gerektirecek. Bu durum, vasıflı iş gücünün işe alınması, elde tutulması ve eğitilmesine yönelik çabaların önemini artıracak. Örneğin Avrupa'da akü ürünlerine yönelik artan talebi desteklemek için 2025 yılına kadar 800 bin işçiye ihtiyaç duyulacak.
Dijital müşteri deneyimi ön planda
Araç sahipliği de radikal bir dönüşümden geçiriyor. Otonom, elektrikli ve paylaşımlı mobilitenin yükselişiyle birlikte tüketiciler otomobillerle olan ilişkilerini yeniden gözden geçiriyor. Bazıları aboneliğe dayalı veya kullanım başına ödeme modellerini tercih ediyor. Araç sahipliğinin geleceği her zamankinden daha esnek, çeşitli ve kişiselleştirilmiş olacak. Bu nedenle nitelikli dijital müşteri deneyimi (CX) yetenekleri için diğer sektörlerle rekabet devam edecek. Otonom araç inovasyonu, rekabetçi farklılaşmayı sürdürmek için mevcut en yetenekli mühendislik yeteneklerinin işe alınmasını ve elde tutulmasını gerektirecek.
Etkili işçi ilişkileri stratejisi kritik önem taşıyacak
Dünyanın dört bir yanında hem otomobil üreticileri hem de tüketiciler, yanmalı motor odaklı otomotiv endüstrisinden elektrikli araçlara dramatik bir geçişi tetikliyor. Araçların altyapıları ve otomotiv üretim süreci kökten değiştikçe çalışanlar ve tüketiciler üzerindeki etkileri de yeni yeni ortaya çıkıyor. Rapora göre içten yanmalı motorlu araçların üretimine bağlı bazı işler ortadan kalkacak. Bu durum ABD'deki son UAW grevlerinde olduğu gibi hâlihazırda işçilerle artan gerilimler yaratıyor. Bu nedenle işçileri bir araya getirmek ve etkili işçi ilişkileri stratejisi gelecekte kritik önem taşıyacak. Milyonlarca şarj istasyonunun kurulması ve bakımı için vasıflı teknik iş gücü gerekecek. Otomobil üreticileri sadece araçları elektrikli hale getirmekle kalmayıp aynı zamanda faaliyetlerinin karbon ayak izini de azaltmaya çalıştıkça yeşil işlerin ve becerilerin önemi artacak.
İşverenler vasıflı yetenekleri bulamıyor
Yaşlanan iş gücü, azalan doğum oranları, imalat işine ilişkin olumsuz algılar ve diğer sektörlerden gelen rekabetin birleşimi, nitelikli iş gücü bulmayı ve elde tutmayı otomotiv sektörü için sürekli bir zorluk haline getirecek. Bununla birlikte, dünyadaki en karmaşık ürünlerden bazılarının üreticisi olan bu sektör, küresel zorluklara ve bunların üstesinden gelmek için yenilikçi yaklaşımlara yabancı değil. Otomotiv endüstrisi, geçmişte birçok çalışan arasında bir imaj sorunu yaşa da günümüzde daha güvenli ve sektör genelinde kadınlar için fırsatlar sunuyor. Bununla birlikte kadınlar genel iş gücünün yarısını oluştursa da otomotiv iş gücünün yalnızca yüzde 27'sini temsil ediyor. Diğer yandan otomotiv işverenlerinin yüzde 76'sı ihtiyaç duydukları vasıflı yetenekleri bulmakta zorlanıyor. Operasyon ve lojistik (yüzde 29), BT ve veri (yüzde 25), mühendislik (yüzde 22) ve üretim ve imalat (yüzde 19) bulunması en zor beceriler olarak sıralanıyor. Yetenek eksikliğinin üstesinden gelmek için dünya çapındaki otomotiv işverenleri çalışanlarına ne zaman ve nerede çalışacakları konusunda esneklik sunmaya devam ediyor.