KUMBURGAZ HENÜZ KIRILMADI
- ‘1999 depreminden hemen sonra Marmara'da bundan sonra beklediğimiz büyük bir deprem yoktur’ dediğimiz zaman herkes karşı çıkmaktaydı. Şu anda konuşanlar da 250 yılda bir depremlerin olduğuna değiniyor. Oysa kırılmayan sadece Kumburgaz çukurunun üzerine bindirilen Kumburgaz sırtı, Silivri sırtının indirme fayı kalmıştır. Ama o da Kuzey Anadolu fayı değildir. Bu gerçekle kimse yüzleşmek istememektedir. Hayali bir şekilde İstanbul'a yakın yerlerden geçen faylarda depremler aramaktadırlar.
KUMBURGAZ’DA EN FAZLA 6,5
- Silivri Tekirdağ fayı 1912'de kırılmış, Çınarcık fay hattı da 1999 ve 1894'te kırılmış. Kumburgaz çukuru risk taşıyan faydır. Bu anlamda bu fayda maksimum 6,5'luk deprem olabilir. Çekmece Gölü’nün çevresinde ve kıyılarda heyelan bölgeleri görmekteyiz. Sarıyla görülen çakıl taşı çukurçeşme formasyonu, riskli heyelan yapılı su taşıyan bir tabakadır.
İSTANBUL GÜVENİLİR YER
- Dördüncü haritada sarı olan Çukurçeşme, onun üstünde Bakırköy. Bu bölge risk taşımaktadır. Bu risk haritada gösterildiği gibi Silivri ile Büyükçekmece, Büyükçekmece ile Yeşilköy arasında 50 ve 70 km'lik iki fayın kırılmasıyla 7 ve 7,2'lik deprem riski söz konusu değildir. Çünkü bölgede, Yeşilköy ile Büyükçekmece arasında fay yoktur. Kuzey Marmara kenar fayı, ölü faydır. Kumburgaz çukurundaki fay risk taşımaktadır. İstanbul, yani Marmara Bölgesi, Türkiye’nin deprem yönünden en güvenli yeridir.
KOZAN-CEYHAN STRESLİ
- 6 Şubat depremi fay üzerine stres yüklemiştir. Benzer olay 6 Şubat’ta Pazarcık depreminden daha sonra kırılan Antakya fayını tetiklemiştir. Diğer taraftan ise Kozan ve Ceyhan fayında da stres yüklüdür. Bu anlamda Antakya'da fay kırılmış olmasına karşılık Ceyhan ve Kozan fayında ve Doğanşehir Gözene hattı boyunca giden bu faylarda stres vardır. Yeşilyurt'u etkileyen stres bu fay üzerindedir.
ANTAKYA 2 DEFA KIRILDI
- Kuzeydeki faydan yani Doğu Anadolu fayı dediğimiz Adana'ya doğru gitmeyen tam tersi Pazarcık'ta kalan, oradan da Pütürge ve Sivrice’ye kadar giden fay hattının en Batıdaki kesiminde kırılmanın oluşturduğu stres, Antakya'yı yıktı. Ama daha sonra Antakya'da ikinci kırılma gerçekleşmiştir. Yani bir kırılmadan sonra diğerine stres aktarıyor.
CETVELLE FAY ÇİZİYORLAR
- 1894’te Yalova Çınarcık'ta fay kırıldı. O fayın bir daha stres doldurabilmesi için o kadar bir zaman daha gerekiyor yani kitlenecek bir zaman. 1912'de Tekirdağ Silivri kırıldı. O zamana kadar birikmesi gerekiyor ama bu diyalektiği bilmeyen arkadaşlar cetvel gibi fayı çizmeye kalkıyorlar. Tamamen yanlış bir şey. Fayın üzenindeki yıllık kitlenme alanının ölçülmesi gerekiyor.
ÇEKİÇLE DAĞLARI DOLAŞSINLAR
- Bana, ‘diğer proflardan sizin farkınız ne’ diye sorabilirsiz. Diğer arkadaşlar tamamen (JEO)Morfoloji üzerine Avrupa'dan gelen bir grupla Marmara Denizi'nde bir hafta dolaşan gemiyle yayın yapıyorlar. 15 gün sonra bu yayını çöpe atıyorlar. Ama onunla doktor, doçent, bilmem ne oluyor lar. Daha sonra başka bir grup geliyor onunla yayın yapıyor. Ama hiçbiri gelip de ellerine çekici alıp da dağları kırıp, dağlardaki o kuvvetin oluşturduğu çizgisel yapıları, yönlerini belirleyip onları etkileyen kuvvetleri ölçmek disiplinine sahip değiller. Öyle bir disiplinimiz yok .
GÖZÜMÜ KAYBETTİM
- Ben bu yüzden gözümü kaybettim. 20 saat mikroskopla bakıyordum. Orada kayaları üç boyutlu inceliyorsunuz, onu ortaya koyuyorsunuz. Kayaların içindeki minerallerin biçim değişimine bakıyorsunuz. Mikro düzeyden makro düzeye kadar inceliyorsunuz bu deformasyon biçimini. Bunu araştırmazsanız olayı da net görmeniz mümkün değil.
İSTANBUL’DA 35 KM’LİK FAY
- İstanbul’daki 35 km’lik bir fay kırılmamış. Bunun derinliğini herkes 15 km söylüyor. Oysaki derinliği 7,5 km… Depremde büyüklük, yırtılan yüzeyin büyüklüğü ile 40 km’ye 10 km olsa, 400 km yüzey yırtılır. 6,5 büyüklüğünde deprem için 500 km’lik bir yüzey yırtığı gerektirir.
MARMARA HESABI YANLIŞ
- Antakya'daki 5,5-6,5 km'lik depremde 40 kilometrelik bir fay yırtılmıştı. Bazıları burası için 180 kilometrelik fay demişti. Bu açıklamayı yapanların sayı bilmediğini gösteriyor. 7,7 - 7,8’lik bir deprem oldu. Bir ucu Pazarköy’de, bir ucu Kırıkhan’daydı. Bir ucu gitti Gölbaşı'ndan daha ileriye nereye, Pütürge’ye kadar. 350 km kırıldığı zaman 7,8 deprem oldu. Şimdi bu hesaplara göre nasıl Marmara'ya 7,8- 8,1 deprem koydu bunlar?
O MAKALE ÇÖP OLDU
- Silivri'de olan 2019 depremini de ‘burası çok riskli’ diye ben söylemiştim. “Marmara'da 99 depreminden sonra, ‘7.5'lik depremin 30 yıl içinde olma olma ihtimali % 65'tir” diye yazdılar. Ve bu yazıyı da Nature Dergisi’nde çıkardılar. Sonra ne oldu? O makaleyi yazan Rolando Armijo, ‘Ben o makaleyi yazdım, ama ne fayı biliyormuşuz, ne yeri’ demişti. Hepsi çöp. Ama bizim toplum hâlâ onu söylüyor.
1912’DEN BERİ ENERJİ BOŞALTIYOR
- 1912 den beri Tekirdağ- Silivri fayı üzerinde bir sürü deprem oluyor. O depremlerde de yılanın sürtünmesi gibi, kilitlenmemiş enerjisini boşaltıyor. Ben 99 depreminin olduğu yıl ‘Marmara'da bundan sonra deprem yok’ dedim. Çünkü büyük faylar önceden kırılmış.
K.ANADOLU’DA RİSK NEREDE?
- Peki Kuzey Anadolu fay hattında neresi tehlike arz ediyor? Kuzey Anadolu fay hattı kendini kırdı. Aşağıyı, yukarıya götürdü. Erzurum’a, Ardahan'a doğru giden Kuzey Anadolu fayının doğuya doğru giden kolları var, oralarda risk var.
ADANA BOYUNCA GİDEN FAY YOK
- Bu depremde (Kahramanmaraş depremi) gördük ki, fay Pazarcık’ta sonlanmakta. İki kol biri Amanos dağlarının doğu kenarından, Türkoğlu’ndan Kırıkhan’a kadar giden bir yolla birleşmekte. Ama hiçbir şekilde Pazarcık, Türkoğlu, Düziçi, Adana, Osmaniye ve Yumurtalık boyunca giden bir fay yok. Arap plakası etrafında Torosların döndüğü bir durum çıkmıştır ortaya. Bu depremde Adana ve İskenderun bütünüyle yıkılacak denilen Doğu Anadolu fayı, bu bölümde çalışmamaktadır, öyle bir fay yoktur. Aynı olay 1999 depreminden sonra da ortaya atıldı. “Fay, İzmit Körfezinden çıkacak, Adaların güneyinden gelecek, kuzeyden bütün kıyı boyunca ilerleyerek, Kuzey Marmara kıyısı boyunca ilerleyerek Saroz’a gidecek” deniliyordu. Kuzey Marmara kenarından geçen böyle bir fay yok. O faya dayanarak böyle iki tane 7,4 büyüklüğünde deprem, üç tane 7 üzeri deprem, 30 yıl içinde yüzde 65 olacak lafı çöpe atıldı. Diğer taraftan ise Adana fayı ile Çekmece arasında kalan fayı da Adalar fayını da Kuzey Anadolu fayının devamı olarak koyan model de çöpe atılmıştır.
İZMİR VE BURSA YANLIŞLARI
- Sürekli, “İzmir'i ikiye ayıran Tuzla fayı büyük risk taşıyor” dedikleri o fay, aslında böyle önemli bir fay değildir. Keza bunun batısındaki, Seferihisar fayı da aynı yorum içindedir. Bu hata Bodrum’da yapılmıştır. Bodrum'da Gökova’yı aşan normal fay, Bodrum'un içinden geçen yeraltılı bir fayla deprem olduğu ileri sürülmüş ama bir tane yeraltılı fay burada çözülmemiştir. Aslında bu da kaçma tektoniği olarak Karlıova'dan Batıya doğru kaçan, Anadolu bloğu gelip, Marmara'ya girmeden evvel iki kolla beraber biri Kuzeyden yani Adalardan ve Kuzey Marmara’dan giden, öbür kol da Güneyden yani Uludağ Bursa çukurunda Ulubat’a; Ulubat'tan Manyas Gölü’ne giden yine parmak gibi açılan bir faydır. Bunun da ne gerçekle ne haritayla ilgisi vardır. Bu yanlış, Bursa için de geçerlidir.
BURSA İÇİN HAYALİ MODEL
- Kuzey Anadolu fayı Sapanca Gölü’nden Çınarcık'a kadar uzanıp, oradan Güneye doğru dönerek İmralı, oranın güneyinden Bandırma'ya doğru uzanan bir hat oluşturmaktadır. Bu hat da Bandırma’nın güneyinden, Kaz Dağlarına kadar uzanan bir yapıdır. Ama kesinlikle çatal şeklinde ayrılan, Kuzey Anadolunun Kuzey kolu, Güney kolu, orta kolu diye bir yapı söz konusu değildir. Böyle olunca sürekli Bursa’da büyük risk var, Kuzey Anadolu'nun Güney kolu Bursa’yı yararak geçecek denilen yer, tamamen hayali bir modeldir. Çünkü Uludağ, çöken bir fay gibi tamamen gerilmeli olarak çökmekte, öndeki bölge Bursa ovası, bu çökmeyle açılmaktadır. Bunun Doğudaki kesimi İnegöl ovası Batıda da aynı şekildedir. Bu çökme 1855'te Uludağ fayının iki yanında kırılma olduğu için Batıda İnegöl fayında bir risk söz konusudur.
GEMLİK-MUDANYA HATTINDA RİSK
- Bandırma'dan gelip Sarıköy’den, Yenice Gölü’ne giden fay hattı, Yenice Gölde de 1953'te kırıldığı için, Kuzey de kalan bir kesim kalmıştır. Bu boyuta baktığımız zaman Bursa’nın da böyle bir risk taşıdığı modeli yanlış modelden kaynaklanmaktadır. Yalova Çınarcık'tan gelen fay hattı Gemlik Mudanya hattı boyunca giden bir fay vardır, o riskli olabilir. Ama kesinlikle Bursa ovası içinden geçip Kuzey Anadolu fayının güney kolunun oluşturduğu bir fay söz konusu değildir. Uludağ fayının kenarında ovayla sınırlayan fay hattı risklidir ama 1855'te kırıldığı için orada stres birikmesi için daha zaman gerekmektedir.
İZMİR İÇİNDEN GEÇEN FAY YOK
- Ege Denizı kıyısı, Güney Batıya doğru uzanan adalar ve parmaklarımızın çukurlarından oluşan bir yapıdır. Bunun en kuzeydeki Midilli fay hattı, Güneyde ise Karaburun ve İzmir yarımadasının oluşturduğu blok söz konusudur. Onun altında Sisam adası, daha Güneyde Bodrum yarımadası ve onun güneyinde de Datça adalarından oluşan Anadolu’nun Ege’ye doğru uzanan parmak şeklindeki yapılar vardır. Buralarda gerilme tektoniği ile Kuzey kenarlarında oluşan çukurlar açılmıştır ve buradaki depremler Edremit körfezinde keza Midilli'nin Güneyinde karaburun Foça körfezinde, Sisam körfezinde Bodrum körfezinde ve Marmaris’te oluşan depremler vardır. Bunlarda Kuzey Güney yönünü kesen ve Ege’ye doğru uzanan yanaltılı dominant bir fay söz konusu değildir. Ancak kaçma tektoniğinden dolayı yanaltılı bir fay tektoniği düşünülmektedir. Nasıl Adana'dan geçip Kıbrıs’a kadar giden bir çukur fay söz konusu değilse, nasıl Adalar körfezinden çıkıp Adalardan bütün Kuzey Marmara boyunca giden bir fay söz konusu değilse, aynı şekilde İzmir’in içinden geçip Ege’ye giden, Bodrum Körfezi’nden Güneye doğru giden bir dominant fay sistemi de söz konusu değildir. Küçük küçük transfer faylarıdır. O transfer fayları ana sistem gibi yorumlamak, Batı Anadoludaki tektonik olayı anlamamaktan kaynaklanır. Benim Sisam'da Midilli'de Bodrumda olacak dediğim depremler bütün o bölgede oluşmuştur. Ama bu kaçma tektonikçiler yaklaşık Kuzey Doğu, Güney Batı gidişli büyük yanaltılı sistemlerin Anadolu’nun Ege kıyısını sınırladığı, Ege’yle Anadolu’nun ilişkisi yoktur söylemine gelen bir tektonik modele de sebep olmaktadır. Bu Yunan ağırlıklı modeli bizim arkadaşlar da benimseyerek burada jeolojik olarak da, söylem olarak da bir hataya düşmektedir.
NAZİLLİ HATTINDAKİ BÖLGE
- Sisam depremi sonrası Aydın’da özellikle Batı kesiminde risk söz konusu değildir. 1955'te Söke’deki fay kırılmış, 1899-1900 yılında da Aydın’ın Batı kesimindeki fay kırılmış. Doğu kesiminde, Nazilli'ye doğru giden fay hattı 1650 yılından beri kırılmamış olup riskli bir bölgedir. Menderes Vadisi'nin Batı kesiminde risk yoktur ama orta ve doğu kesiminde risk vardır. Batı Anadolu'daki bu deprem modeli de kaçma tektoniğinden kaynaklanır.
Marmara Haritası
- İlk harita Marmara Denizi'nin batimetri haritası, kıyıyla faylar ilişkisi.
Kuzey Anadolu Fayı Yalova Çınarcık düzlüğünden geçerek Doğu Marmara çukurunun güney kenarından uzanmaktadır. Batıda ise Marmara Adası önünden geçip Silivri çukuruna gelen fay hattı Gaziköy fayında Saroz fayına birleşir. Kuzey kenarda Marmara çukurları kuzey kenar fayı siyahla gösterilmiştir ölüdür. Burada tek aktif fay kırmızıyla gösterilen Kumburgaz sırtını çevreleyen ters fay hattıdır.
- İkinci haritada detaylı batimetri haritası. Bu haritada İzmit Körfezi, Yalova Çınarcık çukuru güney kenarı 1894'te ve 1999'da kırılmış. Marmara Adası fayı 1912'de kırılmış Mavi ile gösterilmiştir. Kırılmayan yegane fay Kuzey Marmara'daki Kumburgaz sırtı fay hattıdır, ters faydır.
Marmara'da kırılan faylar kırmızı, beyaz mavi renkte belirgin olarak gösterilmiştir.
Üçüncü şekil de EMSC'nin Marmara Denizi'ndeki Kuzey Anadolu Fayı uzanımı görüldüğü gibi Marmara Çukurlarının güneyinden geçmektedir. Kuzey kenardaki yapılar Marmara Denizi'ndeki Kuzey Anadolu Fay Hattını temsil etmez. EMSC'nin sismolojik kayıtlarına baktığımız zaman 99 depremindeki fay hattı İzmit Körfezi güneyinden geçerek, Doğu Marmara çukurunun güneyinden devam etmekte, Kuzey Marmara'da tek kırılan, stres taşıyan fay 2019'daki 5.7'lik deprem yapan faydır. Kumburgaz çukurunu çevreleyen fay hattı esas olarak ters faydır.
Güney Marmara'nın Ege Sistemiyle birlikte saatin tersi yönünde dönmesi nedeniyle Kuzey Anadolu Fayı kuzeye doğru sıçrayamaz güneye doğru döner. Bu dönme sürecinde, Orta Yükselti ile Kuzey Marmara bloğu çarpışarak ters fay olarak hareket eder.