Gazeteci İsmail Saymaz, ailesi ve arkadaşlarıyla beraber yurtdışı tatili için gittiği havalimanında, hakkında yurtdışına çıkış yasağı kararı olduğunu öğrenmiş, konuyla ilgili sosyal medya hesabından açıklama yapmıştı. Saymaz, yaptığı açıklamalarda "Haftalardır süren itibar suikastlerine bir de hukuksuzluk eklendi. Eşim, çocuğum ve arkadaşlarımla haftasonu tatili için yola çıkmışken, hakkımda yurt dışına çıkış yasağı konduğunu öğrendim" ifadelerini kullanmıştı.
Son iki ay içerisinde beş defa yurt dışına çıkan ve Türkiye'ye geri dönen İsmail Saymaz verilen karara "Türkiye’den başka bir yere gitmeye niyetim yok. Bu yapılanları eleştirel gazeteciliğe bir gözdağı olarak görüyor ve reddediyorum" ifadeleri ile itiraz etmişti.
İSMAİL SAYMAZ: SUÇUM NE?
Gazeteci İsmail Saymaz bugün yaşanan gelişmeyi sosyal medya hesabından duyurdu. Saymaz dosyayı incelemek için adliyeye giden avukatlarının yaşadıklarını uzun bir mesajla anlattı.
Bana yapılan hukuksuzluk katmerlenerek artıyor.
— İsmail Saymaz (@ismailsaymaz) March 17, 2025
Tarihimizde benzeri olmayan bir hukuk tanımazlıkla karşı karşıyayım.
Malum, ifadem bile alınmadan hakkımda yurt dışına çıkış yasağı konmuş, pasaportum elimden alınmıştı.
Bugün sabah avukatlarım Aslı Kazan ve Serdar Laçin, karara…
İSMAİL SAYMAZ'IN AÇIKLAMALARI
"Bana yapılan hukuksuzluk katmerlenerek artıyor. Tarihimizde benzeri olmayan bir hukuk tanımazlıkla karşı karşıyayım. Malum, ifadem bile alınmadan hakkımda yurt dışına çıkış yasağı konmuş, pasaportum elimden alınmıştı. Bugün sabah avukatlarım Aslı Kazan ve Serdar Laçin, karara itiraz için İstanbul Adliyesi’ne gittiler. Savcılıkta, dosyaya erişimin hakimlik kararıyla kısıtlandığını öğrendiler. İtiraz etmek için kısıtlama ve yurt dışına çıkış kararlarından örnek istediler. Ne var ki bu kararlar bize verilmedi ve gösterilmedi. Oysa kararlar ve tutanaklar CMK’nın 153/3 maddesine göre gizlilik kapsamında değildir. Kanunen bize verilmesi gerekir. Biz örneği verilmeyen, içeriği gösterilmeyen kararlara nasıl itiraz edebiliriz? Avukatlarım ikinci bir dilekçe vererek, savcıyla görüştü. Savcılık ikinci dilekçemize işlem yapmayı da kabul etmedi. Ayrıca bugün, yarın, en kısa zamanda ifade vermeye hazır olduğumu bildirdiğimiz halde “gelin” denilmedi. Benim suçum nedir? Söylenmiyor. Yoksa bana da bir ‘örgüt’ mü bulunmak isteniyor? Trollerin bildiği, fakat bizden gizlenen bir soruşturma yürütülüyor. Yargıya karşı adalet arıyoruz."