Işıkhan, madenciliğin büyük bir özveri ve çaba gerektiren nadir mesleklerden olduğunu, madenin "selametle" diyerek girilen, "geçmiş olsun" diyerek çıkılan bir ekmek kapısı olduğunu aktararak "Madencilerimiz, ellerindeki kömür karasıyla ülkemizin, milletimizin, evlatlarının ve evlatlarımızın geleceğini aydınlatan fedakar emekçilerimizdir. Bu anlamda bizim için hem kutsal hem de değerli bir alanı temsil etmektedir." diye konuştu.

ENERJİ SEKTÖRÜNDE KİLİT

Bakan Işıkhan, 1848'ten beri Türkiye'nin kömür madenciliği sektörüne öncülük eden Türkiye Taşkömürü Kurumunun da yaklaşık 9 bin personeliyle bu alın terine ev sahipliği yaparak enerji sektöründe kritik bir rol oynadığını vurgulayarak kurumun, ülkenin enerji ihtiyaçlarını karşılama ve istihdam noktasındaki değerli katkılarını takdirle izlediklerini, her geçen gün daha da büyüyerek Türkiye'nin yüz akı kurumları arasında yer almaya devam edeceğine yürekten inandıklarını kaydetti.

İş sağlığı ve güvenliğinin madencilik mesleği söz konusu olduğunda kendileri için ayrı bir önem taşıdığını belirten Işıkhan, şöyle devam etti:

İŞÇİLERİ KORUMALIYIZ

"Bizim de öncelikle insani olarak sonra da çalışma alanımız nedeniyle iş sağlığı güvenliği konusu bizim için ayrı bir yere sahiptir. Maden işçilerimizin güvenliği ve refahı bizim için her şeyden daha önemlidir. Bu konuda bugüne kadar çok önemli uygulamaları hayata geçirdik. Madende çalışanlara asgari ücretin en az iki kat olarak uygulanmasını sağladık. Yer altında çalışan maden işçilerinin emeklilik yaşını 50'ye düşürdük. Maden kazalarında hayatını kaybedenlerin SGK borçlarının silinmesini, hak sahiplerine koşulsuz ölüm aylığı bağlanmasını, yakınlarına kamuda istihdam hakkını sağladık. Yeraltı madenlerinde personel takip sistemi, sığınma odaları ve oksijenli kurtarıcıların kullanılmasını zorunlu kıldık. Böyle hayati konularda tüm düzenlemeleri tereddütsüz hayata geçirerek madencilerimizin yanında olduğumuzu hep gösterdik."