Anadolu'nun simgelerinden biri olan ters lale, diğer adlarıyla Kerbela çiçeği veya Ağlayan Gelin, özel bir çiçek türüdür. Hüznün sembolü olarak kabul edilen bu çiçek, Anadolu efsanelerinin bir yansımasıdır. 19. yüzyıla kadar sadece Anadolu'ya özgü olan ters lale, Osmanlı'nın son dönemlerinde ülke dışına da yayılmıştır. Başta Hakkari ve Van çevresi olmak üzere, Adıyaman, Malatya, Bitlis, Elazığ ve Batman gibi bölgelerde yetişmektedir.
TERS LALENİN HİKÂYESİ
Hıristiyanlıkta: Ters lale, Anadolu'nun endemik bitki türlerinden biridir ve Hıristiyanlık inancında önemli bir yer tutar. Hz. İsa'nın çarmıha gerildiğini gören Hz. Meryem'in gözyaşlarının düştüğü yerde çıktığına inanılır.
İslam’da: İslam inancında da yer bulan ters lale, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in Kerbela'da şehit düşmelerinden dolayı ters ve kırmızı renkte olarak kabul edilir. Efsanelere göre, ters lale, aşklarıyla ünlü Ferhat ve Şirin'in kavuşamama hikâyesine dayanmaktadır.
244 BİN 315 LİRA
Ters laleler yılın sadece 20 günü yaşar ve bu özel çiçeği koparmanın ciddi bir cezası 244 bin 315 liradır.
NASIL YETİŞİR?
Ters laleyi gübrelemeden önce çiçeklenmesi beklenir. Çok soğuk ve çok sıcak yerlerde çiçek açmaz. Bitki çiçeklenmeye başladıktan sonra iki haftada bir gübre verilir. Kaliteli gübre kullanımı verimliliği arttırır ve çiçeklerin çok daha canlı görünmesini sağlar. Ters lalenin dikimi için Eylül ya da Ekim ayı beklenmelidir. Hava şartlarına ve yüksekliğe bağlı olarak Kasım ayında da dikim yapılabilir.