Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın İsrail tarafından Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta Eylül ayında uğradığı suikast anının görüntüsü ortaya çıktı. Arap medyasında paylaşılan ve bir binanın güvenlik kamerasına yansıyan görüntüde, bir adamın binadan çıkıp motosikletine bindiği sırada sığınak delici bombanın yola isabet ettiği, asfaltın delindiği ve ortalığın havaya uçtuğu görüldü. Motosikletteki adamın can havliyle tekrar binaya sığındığı, sokağın moloz ve toz bulutuyla kaplandığı kameraya yansıdı.
Yeraltındaki karargahta öldürülmüştü
64 yaşındaki Hasan Nasrallah, İsrail ordusunun 27 Eylül 2024'te Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güneyindeki Dahiyeh'te Hizbullah'ın bir binanın altında bulunan ana karargahına gerçekleştirdiği saldırıda hayatını kaybetmişti. Nasrallah'ın İsrail'in Hizbullah ile geniş çaplı savaşa girmeyeceğinden emin olduğu, danışmanlarının endişelerini reddettiği ve 27 Eylül'de öldürüldüğü yeraltı sığınağından başka bir yere geçmesi yönündeki çağrılara direndiği öne sürülmüştü.
ABD'li senatör Mark Kelly, saldırıda ABD yapımı 900 kilo ağırlığındaki Mark 84 serisi bomba kullanıldığını belirtmişti.
Cenaze töreni 23 Şubat'ta
Hizbullah'ın yeni lideri Naim Kasım geçtiğimiz pazar günü yaptığı açıklamada, Nasrallah için 23 Şubat'ta "büyük bir cenaze töreni" düzenleyeceğini duyurmuştu. Nasrallah'ın suikastın ardından geçici olarak gizli bir yere defnedildiği, cenaze töreninin daha sonra yapılacağı belirtilmişti.
HASAN NASRALLAH KİMDİR?
Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, 31 Ağustos 1960'da başkent Beyrut'ta dünyaya geldi.
Nasrallah, ülkenin güneyinde yer alan Sur kenti sakini babasının iş bulmak için geldiği Beyrut'un kuzeydoğusundaki Burc Hamud bölgesinde doğdu.
Lübnan'da iç savaşın başladığı 1975 yılında 15 yaşında olan Nasrallah, ailesiyle birlikte memleketi Sur kentine bağlı el-Bazuriye köyüne döndü ve orada Şiî Emel Hareketi'ne katıldı.
Irak ve İran'daki Şii merkezlerindeki "havza" diye adlandırılan okullarda dini eğitim alan Nasrallah, daha sonra Lübnan'a dönerek Emel Hareketi'nin lideri Abbas Musevi'nin kurduğu okulda öğrenim gördü.
İsrail'in 1982'de Lübnan'ı işgal etmesinden sonra Hizbullah örgütüne katıldı. Abbas Musevi'nin 1992'de İsrail tarafından öldürülmesinden sonra 12 Şubat 1992'de Hizbullah'ın genel sekreteri seçildi.
İsrail - Lübnan Savaşı sırasında 14 Temmuz 2006'da Nasrallah'ın birkaç saat önce ziyaret ettiği büro, İsrail'in attığı bombalarla imha edildi. Ancak Nasrallah, sağ kurtulmayı başardı.
Hizbullah'ın 2000 yılında güney Lübnan'ın 22 yıl süren İsrail işgalinden kurtarılmasında ve ardından Temmuz 2006 savaşında İsrail'e karşı oynadığı rol, Nasrallah'a büyük prestij kazandırırken, 2006 Lübnan Savaşı'nın galibi, birçok Orta Doğu ülkesinde Hizbullah olarak görüldü.
Nasrallah ayrıca Lübnanlı ve Arap esirler ile İsrail tarafından alıkonulan direnişçilerin cesetlerinin iade edilmesi için takas anlaşması yapılmasında da önemli bir rol oynadı.
Hamasetli konuşmaları ve güçlü kişiliği, Arap ve İslam dünyasında kendisine popülerlik kazandıran faktörler olurken, konuşmaları geniş yankı ve ilgi gördü.
Ancak 2011'de patlak veren Suriye devriminin bastırılmasında Hizbullah'ın Beşşar Esed rejiminin yanında yer almasının ardından Nasrallah bu popülerliğini büyük oranda kaybetti.
Hizbullah, İran'ın desteklediği diğer silahlı hareketlerle birlikte, Esed rejiminin Suriye'de devrimcilere karşı başlattığı savaşa katılmak suretiyle Suriye'nin birçok kasaba ve şehrinde katliamlar gerçekleştirerek milyonlarca Suriyelinin yerinden edilmesine katkıda bulundu. Bu da Hizbullah'a, onun yönetimine ve özellikle de Nasrallah'a ciddi eleştirilerin yöneltilmesine neden oldu.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenlemesi üzerine Nasrallah'ın adı tekrar gündeme geldi.
Nasrallah, Filistin direnişini desteklemek için Lübnan'ın güneyinde İsrail'e karşı bir cephe açıldığını duyurdu ve bu cephenin Gazze'deki savaş bitene kadar sakinleşmeyeceğini birçok konuşmasında söyledi.
Bununla birlikte Nasrallah açılan bu cephenin Filistin’e destek cephesi olduğunu vurgulayarak, İsrail’le topyekün bir savaşa girmek istemediklerini ima etti.