Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, "Gül hastalığı, genellikle yüzde görülmekle birlikte, vücudun diğer bölgelerinde de ortaya çıkabilir. Bu hastalığının tedavisinde en önemli adım, tetikleyici faktörlerden uzak durmaktır" dedi.
Gül hastalığı, ciltte kızarıklık, şişlik ve sivilce benzeri belirtilerle kendini gösteren kronik bir cilt rahatsızlığıdır. Özellikle yüzde ortaya çıkan bu hastalık, "rozase" veya halk arasında "gülleme" olarak da bilinir. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, Şok Gazetesi muhabirimiz Senay Güncavar’a verdiği röportajda, gül hastalığının belirtileri, tedavisi ve korunma yolları hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Prof. Dr. Zekayi Kutlubay

Gül Hastalığı Nedir?

Gül hastalığı, ciltte kızarıklık, şişlik, damar genişlemesi ve sivilce benzeri belirtilerle kendini gösteren bir cilt rahatsızlığıdır. Genellikle yüzde ortaya çıkar, ancak vücudun diğer bölgelerinde de görülebilir. “Rozase” ya da halk arasında “gülleme” olarak da bilinen gül hastalığının farklı tipleri bulunur. Tedavisi için en etkili yöntem tetikleyici faktörlerden kaçınılması sayılabilir.

Gül Hastalığı Neden Olur? Sebepleri Nelerdir?

Gül hastalığının birçok sebebi olabilir. Bunlardan bazıları şunlar sayılabilir;

Genetik Yatkınlık:

Araştırmalar, gül hastalığının genetik faktörlere bağlı olduğunu göstermektedir. İnflamasyon: 
Yani deri içerisindeki yangıdır. İnfilamasyonun farklı süreçleri hastalığın oluşumunda rol oynayabilir.

Deri Bariyerinde Zayıflama:

Deri altındaki bağ dokusunun bozulması da gül hastalığının zeminini hazırlayabilir.

Çevresel Faktörler: 

Aşırı sıcak-soğuk, güneş ışınları, alkollü içecekler, aşırı kafein, sindirim sistemi bozuklukları ve stres gibi faktörler gül hastalığını tetikleyebilir. Özellikle psikolojik faktörler çok önemlidir.

Demodeks Akarlar:

Akarlarının gül hastalığının oluşumunda rolü vardır. Bu parazitlerin kıl kökleri ve yağ bezlerinde sayılarının artması, güllemeye neden olduğu ve deri yüzeyinde inatçı kızarıklık, kaşıntı ve yanma hissine sebep oldukları bilinmektedir. 

Belirtileri Nelerdir?

Yüzde kızarıklık en sık görülen belirtisidir. Akne benzeri yaralar da gelişir. Hastalar kaşıntı ve yanma hissedebilir. Aynı zamanda kuruluk ve hassasiyet yapabilir. İleri evrelerinde göz tutulumu yapabilir. Burun veya başka bir bölgede büyümeye yol açabilir. Cilt altında damarlanmalara yol açabilir.

Nasıl Teşhis Koyulur? Tedavi Şekli Nedir?

Tanısı uzman bir dermatolog tarafından muayene ile kolaylıkla koyulabilir. Bazen başka hastalıklarla karışabilir ancak, uzman bir göz tarafından tanı konulması kolaydır. Tedavisinde deri bariyerini güçlendirecek tedaviler kullanılabilir. Aynı zamanda deri de bulunan parazitlerin hastalığı alevlendirdiği gösterildiği için, parazitleri öldürebilecek ilaçlar topikal olarak kullanılabilir. İnflamasyonu baskılamak için yangıyı baskılayan ilaçlar kullanılabilir. Hastalarda damar belirtilerini geçirmek için lazer yapılabilir.

Bu Hastalık Nasıl Geçer? 

Hastalığın tamam ile geçmesi söz konusu değildir. Yıllarca sürebilir. Asıl tedavi hedefi, kızarıklık kuruluk ve kaşıntı gibi bulguları azaltmaktır. Tetikleyici faktörlere uzun süre maruz kalınması durumunda, hastalık yeniden alevlenebilir. Bu hastaların kendilerine uygun bir bakım yapması gerekir. 

Gül Hastalığına Ne İyi Gelir? 

En büyük tedavi yöntemi, hastalığı artıran faktörlerden uzak durulmasıdır. Ayrıca hastalığın tipine, şiddetine göre uzman bir dermatolog tarafından tedaviler verilebilir. Güneş koruyucu ile güneşten uzak kalmakta önemli bir etken sayılabilir.

Gül Hastalığı Olanların Yememesi Gereken Gıdalar Nelerdir? 

Farklı gıdalar ve içerdikleri ham maddeler sonucunda gül hastalığı tetiklenebilir. Bunlar sinnamaldehit, kapsaisin, niasin ve histaminden zengin gıdalar olarak şöyle sınıflandırabiliniz…
Histaminden Zengin Gıdalar: 
Fermente, tütsülenmiş veya hazır gıdalar, 
Niasinden Zengin Gıdalar: 
Yer fıstığı, ciğer, ton balığı, somon balığı
Kapsaisin İçerikli Gıdalar: 
Biber türleri, acı soslar 
Sinnamaldehit İçerikli Gıdalar: 
Domates, narenciye, tarçın, çikolata gibi 

Gül Hastalığı Olanlar Nelere Dikkat Etmeli?

Gül hastalığının en büyük tedavisi, tetikleyici faktörlerden uzak durmaktır. Tetikleyici yiyeceklerden uzak durmak önemli bir adım sayılabilir. İkinci olarak güneşten koruyucu mutlaka kullanmak gerekir. Fazla buhardan kaçınmak ve terlemekten uzak kalmakta gül hastalığı olanlar için önemlidir. 

Gül hastalığı kimlerde görülür?

Açık tenli insanları daha fazla etkiler ve genellikle 30 ila 50 yaş arasında görülür. Kadınlarda daha sık görülse de erkeklerde daha ağır seyredebilir. Çocuklar ve ergenlerde nadir olarak görülür, ancak aile öyküsünde gül hastalığı bulunan kişilerde görülme ihtimali daha yüksektir.

Gül hastalığına eşlik eden hastalıklar var mıdır?

Gül hastalığına eşlik eden hastalıklar olabilir. Bunlar arasından en sık görülenleri, göz tutulumu, sindirim sistemi bozuklukları, hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar çalışmalarda en sık birlikte görülen hastalıklar olarak şöyle gösterilmiştir…

Göz Problemleri: 

Gül hastalığı olan kişilerde gözlerde kızarıklık, göz kapaklarında şişlik ve göz kuruluğu gibi belirtiler görülebilir. Bu duruma “göz rozasesi” denir.

Mide Sorunları: 

Sindirim sistemi bozuklukları, mide ülseri veya reflü gibi mide problemleri gül hastalığını tetikleyebilir.

Hipertansiyon: 

Yüksek tansiyon, gül hastalığı ile ilişkilendirilmiştir.

Kardiyovasküler Hastalıklar: 

Kalp ve damar hastalıkları, gül hastalığı olan kişilerde daha sık görülebilir.

Gül hastalığı tedavi edilmezse ne olur?

Uzun süre tedavi edilmezse, yüzde kalıcı kızarıklık olabilir. Ayrıca göz tutulumu olanlarda, gözlerde kızarıklık, şişlik ve göz kuruluğu yapabilir. Yüzdeki damarlarda kalıcı genişlemeler görülebilir. Hastaların yüzündeki bu değişiklikler görünümü etkilediğinden dolayı aynı zamana hastalarda psikososyal etkilere de sebep olabilir.

Kaynak: SENAY GÜNCAVAR