Glüten, buğday, arpa ve çavdarda bulunan bir protein grubudur ve bazı bireylerde çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir. Glüten hassasiyeti, çölyak hastalığı veya buğday alerjisi gibi daha ciddi durumlarla karıştırılmamalıdır, ancak belirtiler benzerlik gösterebilir. Uzman Diyetisyen İrem Orhan Demirel, glüten hassasiyetinin nedenleri ve glüten içermeyen bir beslenme şeklinde nelere dikkat edilmesi gerektiğini detaylı bir şekilde ele aldı.

Uzman Diyetisyen İrem Orhan Demirel

Glüten Hassasiyeti Nedir?

Glüten hassasiyeti, glüten içeren yiyeceklerin tüketilmesi sonucunda sindirim sistemi rahatsızlıklarına ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilen bir durumdur. Belirtileri arasında karın ağrısı, şişkinlik, gaz, ishal veya kabızlık, cilt döküntüleri ve yorgunluk gibi şikâyetler bulunabilir. Glüten hassasiyeti, çölyak hastalığı ve buğday alerjisi gibi durumlarla karıştırılmamalıdır. Çölyak hastalığı, bağışıklık sisteminin glüten karşısında otoimmün bir yanıt verdiği bir durumken, buğday alerjisi ise bağışıklık sisteminin buğdaya karşı anormal bir tepki göstermesiyle karakterizedir. Glüten hassasiyeti ise genellikle bu iki durumdan daha az şiddetli belirtilerle kendini gösterir, ancak yaşam kalitesini etkileyebilir.

GLÜTEN İÇERMEYEN BESLENME ŞEKLİ

Glüten hassasiyeti yaşayan bireylerin, bu durumu yönetebilmek için glüten içermeyen bir beslenme düzenine geçmeleri gerekmektedir. Uzman Diyetisyen İrem Orhan Demirel, glüten içermeyen bir diyetin temel prensiplerini şu şekilde özetliyor:

Tahıl ve Yiyecek Seçimi

Glüten İçermeyen Tahıllar: Pirinç, kinoa, amarant gibi glüten içermeyen tahıllar, glüten hassasiyeti olan bireyler için uygun alternatiflerdir. Bu tahıllar, glüten hassasiyeti yaşayan kişilerin diyetine dahil edilebilir.
Glüten İçermeyen Ürünler: İşlenmiş gıdalarda glüten bulunma riski taşıyan katkı maddeleri ve işleme süreçleri göz önünde bulundurulmalıdır. Etiketlerde “glüten içermeyen” ifadesi bulunmasına rağmen, bazı ürünlerde çapraz kontaminasyon riski olabilir.

Gıda Etiketleri ve Katkı Maddeleri

Etiket Okuma: Gıda etiketlerini dikkatlice okumak, glüten içeren bileşenleri tespit etmek açısından önemlidir. Glüten içermeyen ürünler, özellikle işlenmiş gıdalarda dikkatli bir şekilde seçilmelidir.

Yapay Katkı Maddeleri: Glüten içermeyen diyetlerde yapay tatlandırıcılar ve katkı maddelerinden kaçınılmalıdır. Doğal ve işlenmemiş gıdalar tercih edilmelidir.

YEMEK PİŞİRME VE ÇAPRAZ KONTAMİNASYON DİKKAT

Ayrı Eşyalar Kullanımı: Glüten içermeyen yiyeceklerin, glüten içeren yiyeceklerle temas etmemesi için ayrı mutfak eşyaları kullanılmalıdır. Çapraz kontaminasyon riski göz önünde bulundurulmalıdır.
Temizlik: Mutfak yüzeylerinin ve pişirme araçlarının düzenli olarak temizlenmesi, glüten kontaminasyon riskini azaltabilir.

GÜNLÜK YAŞAMDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Beslenme Planı: Glüten hassasiyeti olan bireylerin, beslenme uzmanı veya diyetisyen ile düzenli olarak görüşmeleri ve kişisel ihtiyaçlarına uygun bir beslenme planı oluşturulması önemlidir.

Sağlık Kontrolleri: Belirtilerin yönetilmesinde, düzenli sağlık kontrolleri ve uygun beslenme düzeni sağlıklı yaşam için kritik öneme sahiptir.

Son olarak İrem Orhan Demirel, glüten hassasiyeti yaşayan bireylerin, bu durumla başa çıkabilmeleri için kişiye özel bir beslenme planı oluşturulmasının önemine dikkat çekiyor. “Glüten içermeyen bir diyet, sağlıklı bir yaşam için etkili bir adım olabilir, ancak kişisel sağlık durumuna göre uyarlanmalıdır” diyor.

Kaynak: YASEMİN COŞKUNÖZ