Uzmanlar, Gazze'de kaygı, korku, depresyon, uyku eksikliği, öfke ve saldırganlığın yaygın olduğunu söyledi. Çocuklar en savunmasız olanlar... Filistinliler'in yaşadıklarını yansıtacak çok az kaynak var. Uluslararası Kurtarma Komitesi'nde acil çocuk koruma koordinatörü olan Ulrike Julia Wendt, "Ruh sağlığı ve psikososyal desteğe ihtiyaç duyan yaklaşık 1.2 milyon çocuk var. Bu rakam neredeyse çocukların tamamı anlamına geliyor" dedi.
Wendt, savaş başladığından beri Gazze'yi ziyaret ediyor. Oyun zamanı ve sanat dersleri gibi basit programlamaların fark yaratabileceğini söyleyen uzman, "Amaç onlara sadece kötü şeylerin olmadığını göstermek" diye konuştu. Tekrarlanan yerinden edilmeler travmayı daha da kötüleştirir. Gazze'nin 2.3 milyonluk nüfusunun yaklaşık 1.9 milyonu evlerinden sürüldü. Çoğu çadır kamplarında yaşıyor. Yiyecek ve su bulmakta zorlanıyorlar.
YİYECEK DEĞİL BOMBAYMIŞ
Jehad El Hams adlı Filistinli, bir kutu yiyecek olduğunu düşündüğü şeyi aldığında sağ gözünü ve sağ elinin parmaklarını kaybettiğini söyledi. Bu yiyecek kutusu değil, patlamamış bir mühimmattı. Çocukları da neredeyse ölecekti. O zamandan beri uykusuzluk ve yönelim bozukluğu yaşıyor.
UZUN VADELİ ETKİLER
Ruh Sağlığı Sorumlusu Fouad Hammad, sığınma evlerinde günde ortalama 10 ila 15 yetişkinle karşılaştıklarını, bu kişilerin yeme/uyku bozuklukları, aşırı öfke ve farklı sorunlar yaşadığını söyledi. Savaşın çocuklar üzerindeki zihinsel etkisinin ise gelişim üzerinde uzun vadeli etkileri olabilir. Gazze'deki çocukların stres, gürültü, kalabalık ve sürekli yer değişimi nedeniyle kabuslar gördüğü ve yataklarını ıslattığı belirtildi.
KIFAYETLERİNİ ÇİĞNİYORLAR!
Deir al-Balah'taki Nashwa Nabil, üç çocuğunun tüm güvenlik duygusunu kaybettiğini söyledi. En büyüğü 13, en küçüğü ise 10 yaşında. Nabil, "Artık idrarlarını kontrol edemiyorlar. Kıyafetlerini çiğniyorlar, çığlık atıyorlar. Sözlü ve fiziksel olarak saldırganlaşıyorlar" dedi. Filistin'deki birçok miniğin titreme nöbetleri geçirdiği de kaydedildi.