Tunuslu çiftçi Muhammed Bin Dav, kuraklık karşısında çareyi tropikal meyvelerden "ejder meyvesini" yetiştirmekte buldu.
Mornegiyye bölgesindeki aile çiftliğinde ejder meyvesi yetiştiriciliğine başlayan Bin Dav, Güney Asya, Afrika ve Latin Amerika’ya özgü bu meyvenin Tunus’ta yetiştirilmesi için yıllarca çaba sarf etti.
Her yıl temmuz ayından aralık ayına kadarki süreçte meyve veren ejder bitkisi, ormanlık alanlarda yetişen, içinde siyah küçük çekirdekleri olan beyaz, kırmızı veya mor etli bir meyve.
Tunuslu genç çiftçi Bin Dav, yıllar süren “ejder meyvesi” yetiştirme serüvenini anlattı.
Yıllar süren araştırmanın sonucu
Ülkedeki su kıtlığından dolayı kuraklığa dayanıklı bir ürün arayışına girdiğini belirten Bin Dav, "Fransa’da tropik meyve yetiştiren bir arkadaşım var. Onun da destek vermesiyle ondan aldığım tropik meyve fidelerini Tunus ikliminde denemeye başladım. 2015 yılında başlayan bu süreç yaklaşık 3 yıl sürdü. İlk ürünlerimizi 3 yıl devam eden bakım ve takibin ardından elimize alabildik." dedi.
Bin Dav, ejder meyvesinin yetiştiriciliği için büyük alanlara ihtiyaç olmadığına dikkati çekerek, "Yaklaşık 6 dönümlük araziye 6 bin ejder meyvesi fidesi diktik. Bu meyve ağacının en önemli avantajı, kökleri kütüklü olmadığı için çok geniş alana ihtiyaç duymaması. Bu yüzden fideleri birbirlerine yakın dikebiliyoruz." diye konuştu.
"İşin sırrı elle yapılan tozlaşmada"
Ejder meyvesi fidelerinin meyve verebilmesi için özel olarak döllenmesi gerektiğini vurgulayan Bin Dav, şöyle devam etti:
"Tunus’ta ejder meyvesi fideleri var ama süs ağacı olarak kullanılıyor. Bu ağacın meyve verebilmesi için elle tozlaşma yapılması suretiyle döllenmesi gerekiyor. Diğer meyvelerden ayrı olarak bu meyvenin en büyük farklılığı bu. İşin sırrı elle yapılan tozlaşma."
Bin Dav, ürün elde etme denemelerini başarıyla tamamlamasının ardından tarım alanındaki teşviklerden yararlanmak için Tunus Tarım Bakanlığına başvurduğunu belirtti.
Tunuslu çiftçi, "Tarım Bakanlığının, projemi uygulanabilir şeklinde değerlendirmesinin ardından bu işi profesyonel olarak yapmaya başladım. Tarımsal Yatırım Kooperatifi kapsamında aldığım teşvikle kendi işimi kurarak ejder meyvesi üreticiliğine kendi şirketimle adım attım. Şu an geldiğimiz noktada birçok Tunuslu çiftçi bizden ejder meyvesi fidesi satın alıyor." ifadelerini kullandı.
Ejder meyvesi bol suya ihtiyaç duymuyor
Ejder meyvesinin güneşin doğrudan ışıklarından korunması gerektiğini vurgulayan Bin Dav, "Genelde Tunus’ta ejder meyvesi yetiştiricileri ürünlerini seralarda yetiştiriyor. Biz meyve fidelerini Tunus iklimine uyum sağlayacak şekilde geliştirdik." dedi.
Meyveler, doğrudan güneş ışınlarına maruz kalmadığı müddetçe herhangi bir sorun yaşamadıklarını söyleyen Bin Dav, diğer önemli durumun ise bitkinin donmasına karşı tedbir alınması olduğunu aktardı.
Bin Dav, bundan dolayı ürünün, seralarda daha korunaklı alanlarda yetiştirilmesinin kalitesini de artırdığını dile getirdi.
Tropik bölgelerin yüksek neme ve sıcak bir iklime sahip olduğunu hatırlatan Bin Dav, sözlerini şöyle tamamladı:
"Tırmanıcı bir bitki olan ejder meyvesi, beslenebilmek için havadaki köklerinden yararlanıyor. Bu yüzden çok fazla suya ihtiyaç duymuyor. Nemli bir ortam sağlandığı takdirde çok az suyla bu bitkinin büyümesi sağlanabiliyor. Kuraklıkla boğuşan Tunus için suya gereksinimi az olan bitkiler çok önemli. Bu yüzden biz de böyle bir meyvenin üretimini gerçekleştirdik."
(AA)