Sakarya Nehri'nin doğduğu bölge

Sakarya Nehri'nin Sakarya'nın Karasu ilçesinden Karadeniz'e döküldüğü yere kadarki 824 kilometrelik macerasının başladığı yer olan Sakaryabaşı, 2020 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca "Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı" olarak ilan edildi.

Fırat ve Kızılırmak'tan sonra Türkiye'nin en uzun üçüncü akarsuyu Sakarya Nehri'nin doğduğu yer olan Sakaryabaşı, billur ve turkuaz rengiyle bölgeye gelenleri güzelliğine hayran bırakıyor.

Su altı görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan ve ekibi, her mevsim 18 ila 22 derece olan su sıcaklığı ile bozkırda bir dalış noktası oluşmasına imkan sağlayan bölgenin güzelliğini ve su altındaki hayatı görüntüledi.

Ceylan, AA muhabirine, Sakarya Nehri'nin çıkış noktasının berraklığıyla adeta göz kamaştırdığını belirterek, söz konusu yere olan ilginin artmasıyla Çifteler Belediyesinin, Sakaryabaşı'nda tam donanımlı ve uluslararası standartlı yetkili bir dalış merkezini konuşlandırdığını ifade etti.

Eskişehir Vali Yardımcısı Kürşat Güleryüz'ün de deneyimli bir dalışsever olduğunu ve bölgede dalış turizminin artırılmasına katkı sağladığını dile getiren Ceylan, "Çifteler Kaymakamlığı da belediyenin üstlenimindeki bu önemli faaliyete destek sağlamaktadır. Çifteler İlçe Belediye Başkanı Kadir Bıyık ve ekibini bu örnek faaliyetinden dolayı ayrıca kutlamak isterim." diye konuştu.

Ceylan, Derya Ateş Dalış Merkezi'nin hem rehberi hem de eğitmeni olarak gelen lisanslı dalışseverlere rehberlik yapmasının yanında, dalış eğitimi almak isteyenlere de eğitim imkanı sunduğunu bildirdi.

"Balıkların, sazlıkların arasında süzülerek kadrajımıza girmeleri harikaydı"

Sakarya Nehri'nin doğduğu yerde iki ana noktadaki su çıkışının yanı sıra alanın her tarafında irili ufaklı su çıkışlarının gözlendiğini aktaran Ceylan, şunları kaydetti:

"Berrak, turkuaz mavisi bu havzadaki dalışımızın başında derinlerden gelen bir yayın balığının 'merhaba' der gibi objektifimize takılması, günümüzün şanslı geçeceğinin habercisiydi. Nil Tilapyası olarak bilinen balıkların sazlıkların arasında süzülerek kadrajımıza girmeleri harika bir andı. Akvaryumlardaki jilet balıklarının akrabaları olduğunu tahmin ettiğimiz bu balıkların aynı alanda faaliyet gösteren Ankara Üniversitesi Sakaryabaşı Balık Üretim ve Araştırma İstasyonundan havzaya geçtiği, bilim insanlarınca ifade edilmektedir. Karidesler, irili ufaklı sazan balıkları, yengeçler ile sağlıklı ve muhteşem bir ekosistemi bozkırın ortasında su altından görüntülemek büyük bir ayrıcalık. Karadenize Sarmat Denizi'nden miras Mersin balıklarının da Ankara Üniversitesi tarafından bölgede yetiştiriciliği yapılmaktadır. Gelmişken onlardan da görüntü almayı ihmal etmedik. Çifteler Belediyesi Dalış Merkezi’nin Ankara'dan 2 saat mesafede olması elbette ki büyük bir avantaj."

(aa)