‘Asrın Felaketi’ olarak adlandırılan Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremlerde binlerce bina yerle bir olurken, binlerce kişinin hayatını kaybettiği 10 ilde arama kurtarma çalışmaları ise devam ediyor. 6 Şubat tarihinde saat 04.17’de 7.7 büyüklüğünde meydana gelen ilk depremde Hatay’ın Odabaşı Mahallesi’nde bulunan bir binada yaşayan ve depreme uykuda yakalanan 6 yaşındaki Naz Yaman ile anne Nazlı, baba Öner ve abi Beyazıt enkazda kaldı. İstanbul Ataşehir Belediyesi ekipleri tarafından arama kurtarma çalışmalarının olduğu binanın enkazında 36 saat sonra 6 yaşındaki Naz, sağ olarak kurtarılırken ailesi ise aynı enkazda hayatını kaybetti.
Minik Naz’ın annesinin ikizi olan ve Bitlis’in Tatvan ilçesinde yaşayan teyze Cemile Coşkun ise depremin ardından hemen Hatay’a gitti. Kız kardeşi, eniştesi ve yeğeninin vefat ettiğini duyan Coşkun, büyük üzüntü yaşarken 6 yaşındaki yeğeni Naz’ın enkazdan sağ olarak çıkarılması ise kendisini bir nebze olsun sevindirdi. Naz’ın enkazdan çıktığı an annesine çok benzeyen teyzesi Coşkun’u görür görmez ‘anne’ diyerek boynuna sarıldığını söyleyen Cemile Coşkun, minik Naz’ın hastanedeki tedavisinin ardından Tatvan ilçesindeki evine getirerek evlatlık edinmek istediğini söyledi.
İhlas Haber Ajansı'na konuşan 6 yaşındaki Naz Yaman, deprem anında yaşadıklarını anlatarak, hayatını kaybeden annesi için ‘annem uyudu’ sözlerini kullanması yürekleri sızlattı. Minik Naz, “Annem bana hiç ses vermiyor ve sürekli gözü kapalıydı. Anne ve babamın telefonunun çaldığını duyuyorum ama telefonunu göremediğim için açamıyordum. Abimi ve babamı hiç görmedim, sadece annemin yanındayım. Ama annem de hiç uyanmıyordu. Sürekli annemi çağırıyordum ama annem beni hiç duymuyordu. Ben annemi uyandırıyordum ama uyanmıyordu. Beni Hüseyin abi kurtardı. Annem şu an mezarda toprağın altında ve uyudu. Annemin gelmesini istiyorum. Gelmezse çok üzülürüm” diye konuştu.
Yeğeninin enkazdan çıkar çıkmaz ‘anne’ diye boynuna atladığını söyleyen teyze Cemile Coşkun ise “Acımız çok büyük. Allah ölenlerin hepsine rahmet eylesin. Haber aldığımız gibi Hatay’a gittik. Kız kardeşim, yeğenim ve eniştem vefat etmişti. Yeğenim Naz tek sağ olarak kurtuldu. Bütün ölmüşlere rahmet diliyoruz. Acımız gerçekten çok büyük. Naz enkazdan çıkar çıkmaz beni ilk gördüğü zaman annesi sandı. ‘Anne’ diye boynuma atladı. Bana ‘yaşıyor musun’ diye sordu. Bende evet kızım yaşıyorum dedim. Sözün bittiği yerdeyiz. Naz’ı kendimle Tatvan’a getirdim ve yeğenimi evlatlık edinmek istiyorum. Nazlı benim ikizim ve bir elmanın iki yarısı gibiydi. Çok üzgünüz, anlatacak kelimelerimiz yok. Naz enkazdan çıktıktan sonra sürekli yanımdaydı. ‘Anne beni götür’ dedi. Hatta Naz’a babaannen ve deden de var onlarla kalmak mı yoksa benimle gelmek mi istiyorsun diye sordum. Bana ‘anne seninle gelmek istiyorum’ dedi. Şu an bensiz bir yerde duramıyor” şeklinde konuştu.
Elinden geldiği kadarıyla Naz’a annelik yapmaya çalışacağını dile getiren Coşkun, “Evlatlık edinmek istiyorum hep yanımda olsun. Her konuda her zaman bir teyze olarak değil de anne olarak yanındayım. Bana ‘anne’, eşime de ‘baba’ diye hitap ediyor. Hatay’da evleri yıkıldı, bende ona bir düzen kurmak istiyorum. Allah bütün yardımsever insanlarımızdan razı olsun. Rabbim güç kuvvet verdiği sürece Naz’a çok güzel bir eğitim vereceğim. Okula da göndereceğim. Sadece istiyorum ki benim yanımda olsun ona sahip çıkayım. Annesi benim canım, ikizim, kardeşim. Naz çok akıllı bir çocuk her şeyi çok güzel anlıyor. Rabbim bizlere hayırlı evlat eylesin” dedi.
(İHA)