Uludağ Üniversitesi'nde düzenlenen törenin ardından Fehmettin Saymaz'ın naaşı, toprağa verilmek üzere Balıkesir'in Ayvalık ilçesine gönderildi. Bursa'da Askeri Hastane'de röntgen teknisyeni olarak görev yaparken emekli olan 70 yaşındaki Saymaz, 2013 yılında zatürre teşhisiyle Onkoloji Hastanesi'ne yatırıldı ve burada hayatını kaybetti. Vefatından önce bedeninin kadavra olarak kullanılmasını vasiyet eden Saymaz'ın naaşı, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne bağışlandı.

Saymaz'ın naaşı, 11 yıl boyunca tıp fakültesi öğrencilerinin eğitiminde kadavra olarak kullanıldıktan sonra ailesine teslim edildi. Aile fertlerinden kardeşi Ergin Saymaz (65), kızı Çiğdem Saymaz Narlı (56) ve Semra Kama (58), Uludağ Üniversitesi'nde düzenlenen törenle naaşı teslim aldılar. Fehmettin Saymaz'ın cenazesi, Ayvalık'ta düzenlenen tören ve cenaze namazının ardından ilçe mezarlığında defnedilecek.

"Babam ihtiyaç olduğunu haberlerde görmüş"

Ayvalık Adliyesi'nden emekli olan ve burada yaşayan Çiğdem Saymaz Narlı, cenazeyi teslim alırken duygularını şu sözlerle ifade etti: "Babam 11 sene önce vefat etti. Ölmeden önce kendi isteği, kadavra olarak teslim olmaktı. Biz de çok büyük zorluklarla annem, eniştem uğraşarak teslim ettik. Bu tür durumlar yaygın olmuyormuş. Neredeyse vazgeçecektik. Uludağ Üniversitesi'ne kadavra olarak bağış yapıldı. Babam askeri hastanede röntgen teknisyeni olarak görev yapıyordu. En son görev yeri Denizli idi. Orada emekli oldu. Orada yaşıyorduk. Babamın neden vefat ettiği tam anlaşılamadı. Zatürre dediler. En son biz öğrendiğimizde, akciğerine sıçrama yapmış. Hangi kanser türüydü tam net bilmiyoruz. Çabuk ilerleyen bir hastalıkmış. Denizli'de bir aya yakın kaldık hastanede. Kendi imkanlarımızla Bursa'ya geldiğimizde ilk olarak Göğüs Hastanesi'nde tedavi gördü. Onkoloji Hastanesi'ne bir hafta sonrasında yattık. Bir hafta normal kaldı. Bir hafta da yoğun bakımda geçirdi. Kendi talebiyle kadavra olmasını istedi. Annem kabul etmeyeceği için bana, amcama söyledi. Haberlerde görmüş. Kadavrasız eğitimde tıp öğrencilerinin sıkıntı yaşadığını görmüş. Kadavra ihtiyacı olduğunu duymuş, eğer vefat edersem beni kadavra olarak bağışlayın diye ısrar etti. Bağış yaparken bize 5 yıl dediler. Korona virüs ve deprem döneminde kullanılmadığı söylendi. Geçen yıllarda telefonla aradım. Kadavra eksikliğinden dolayı daha uzun kalmış. Teslim alma talebi bizden geldi ve bugün defnedeceğiz. 11 yıl babamın hep yaşadığını düşündüm. Bugün bir eksik tamamlanmış gibi olacak. Ayvalık'ta defnedeceğiz."

"Kadavra Bağışı Yetersiz"

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Erdoğan Şendemir, Türkiye'de kadavra bağışının yetersiz olduğuna dikkat çekerek, "Fehmettin Saymaz, binlerce tıp fakültesi öğrencisinin alabileceği en iyi eğitimi alabilmesi için bedenini bağışlayarak büyük bir hizmette bulundu. Ölçülebilir bir hizmet değildir. Ülkemizde 120 tıp fakültesi olmasına rağmen beden bağışı düşüktür. Pek çok tıp fakültesinde kadavra bulunmamaktadır. Bağışçıların varlığı ve aileleri bizim için anlamlı ve değerlidir. Nasıl organ bağışı ile çok hayat kurtulması mümkün ise beden bağışı da hekimlerin yetişmesi açısından karşılıksız değere sahiptir. Uzunca süre insanlığa hizmet etmiş Fehmettin Saymaz'ı ve yakınlarını şükranla anıyoruz.

Büyük bir borçtur. Öğrencilerimiz buna saygıyla yaklaşıp alabilecekleri en büyük eğitim ve bilgiyi Fehmettin Saymaz'dan almışlardır. Sonsuz saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz. Kadavra bağışı ne yazık ki yeterli değildir. 40 yıl önceki Avrupa'nın durumunu yaşıyoruz. Bağış sayısı yavaş yavaş artıyor. Ailelerin yaklaşımı ile birlikte bir ivme var. Yeterli mi? Hayır. Anadolu'da pek çok tıp fakültesinde kadavra bulmak zor. Batı kentlerinde Ege'de, Mersin'de, İstanbul, Ankara'da bağışlar arttı. Bunun yetmediği kesin. 8-10 öğrenciye bir beden sunabilmemiz lazım. Tıp Fakültesinde bir sınıfta 400 öğrencimiz var. Toplam 1600 öğrencimiz var. 10 öğrenciye bir beden sunacaksak çok sayıda bedene ihtiyacımız var.

Öğrencilerimiz çok görmek istedikleri yeterlilikte bir bedenle karşı karşıya gelemiyorlar. Umutluyuz, inançlıyız, ailelerden beklentimiz beden bağışlayanlardan geri kalmamaları. Tıp Fakültelerinin anatomi anabilim dallarına başvurmaları. Ben Saymaz'a ve ailesine teşekkürlerimi sunuyorum" diye konuştu.

Fehmettin Saymaz'ın kadavra olarak bağışladığı naaşı, tıp öğrencilerinin eğitimine büyük katkıda bulunurken, ailesi ve sevenleri tarafından sonsuz bir saygı ve minnetle anılıyor. Bu örnek davranış, kadavra bağışının önemine dikkat çekerek, daha fazla insanın bu konuda bilinçlenmesine vesile oluyor.