Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kara Harp Okulu mezuniyet töreninin ardından kılıçlarını çekerek "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganını attıktan sonra bir yemin metni okuyan teğmenleri olaydan günler sonra hedef alarak “Kılıçları kime çekiyorsun? Bunlarla ilgili olarak gerekli bütün araştırmalar yapılıyor. Oradaki birkaç tane kendini bilmez de temizlenecek. Bunlar kaç kişi olursa olsun ordumuzda bulunması mümkün değildir” diye konuştu.

Altaylı, kendi internet sayfasında yayımlanan yazısında şunları kaydetti:

“Çok belli ki, iktidar buradan yürümek istiyor, yeni bir karşıtlık malzemesi bulmaktan, yeni bir mağduriyet yaratmaktan memnun görünüyor. Gelen bilgiler, olayın bazı üst rütbeli askerler üzerinden FETÖ’ye bağlanacağı ve teğmenlerini bazılarının kellesinin alınacağı yolunda. Cumhurbaşkanı’nı bu konuda kimin ikna ettiğini, 8 gün sonra aniden fikir değişikliğine gidip sertleşmesini kimin sağladığı meçhul. Ama belli ki, Saray’daki bazı danışmanları ve Ömer Çelik’i açığa düşürmekten yana bir sıkıntısı yok. İktidarın iktidarını korumak için itişeceği kimse kalmayınca, teğmenler meselesi ilaç gibi gelmiş olmalı. Ama merak etmesinler bekledikleri etkiyi yaratmaz. Cumhurbaşkanı “O kılıçları kime çekiyorsunuz” diyerek konuyu yeniden hortlattı ama biz zaten konunun ilk gününden beri bir başka kılıç çekme olayından söz ediyorduk. Diyanet İşleri Başkanlığı koltuğuna oturtulan zatın kılıcından. Teğmenler o kılıcı kime çektiklerini zaten söylediler. Anayasa’ya başkaldıranlara, ülkenin vatanı ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü hedef alanlara, laik Cumhuriyet’i yıkmak isteyenlere karşı çektiklerini Harbiye’nin kuruluşundan bu yana söylüyorlardı. O törende de söylediler. Peki Diyanet İşleri Başkanlık koltuğuna oturtulan kişi o kılıcı kime çekiyor, asıl mesele o! Çünkü kılıç askerlerin üniformasının bir parçası. Ama Diyanet İşleri Başkanı kıyafetinin ne bir kılıcı var ne de bir kını. Cumhurbaşkanı, Diyanet işleri Başkanı’nın o kılıcı kime çektiğini merak etse daha iyi yapar. Çünkü FETÖ tezleri üzerine kitap yazıp, kitaplarına FETÖ kaynaklarını referans gösteren kişi teğmenler değil, Diyanet İşleri Başkanlığı koltuğuna oturttuğu zat.”

Kaynak: HABER MERKEZİ