Gündeme dair açıklamalrıyla sık sık adından söz ettiren gazeteci Fatih Altaylı yepyeni bir iddia ile dikkat çekti.  Altaylı, 30 bin megawattlık rüzgar enerji üretme lisansını alan bazı kişiler bunların 1 megawattını 200 bin dolardan pazarladığını iddia etti. 

Fatih Altaylı şu ifadelere yer verdi; 'Bir gece ansızın devletimizin elektrik, rüzgar enerjisiyle elektrik üretmek isteyenlere lisans vereceği tuttu. Toplam 30 bin megawatt lisans dağıtacaklarını açıkladılar ama bunu gece yarısı açıkladılar. 

HERKES UYURKEN SATILDI

Kimsenin olmadığı, kimsenin bakmadığı saatte açıkladılar. Gerçek yatırımcılar, rüzgar enerjisinden elektrik üreten büyük yatırımcılar sabahleyin müracaat ettiklerinde dediler ki, 'Valla hepsi bitti. Birileri almış geceleyin onları ve yatırımcılar alamadılar. Birkaç gün sonra yatırımcıların telefonları çalmaya başladı. ‘Abi rüzgar lisansı için başvurmuşsunuz kalmamış galiba. Bizde var.’ ‘Ne kadarlık var.’  ’50 megavatlık var.’ ‘E iyi alayım ben onu kaç para?’ ‘Megavat’ı 200 bin dolar.”

Sözlerine devam eden gazeteci; 'Bu arada o lisansı alan ve elektrik üretmekle aslında hiç alakası olmayan sözde yatırımcı, tabii iktidara yakın ki o lisansı alabilmiş herkes uyurken, durduk yere 50 megavattan 10 milyon doları indiriyor."

'TAŞ ATIP KOLUN MU YORULDU?'

Diyelim ki sen büyük bir holdingsin. Bunun megavat başına maliyeti, direği, pervanesi, şusu busu. İyi olmayan ama kötü de olmayan bir şey koymak istiyorsan oraya 1 milyon dolar. Diyorsun ki şimdi, 1 milyon dolara bunu yapacağım, 200 bin daha 1 milyon 200 bin. Tamam abi ver diyorsun, alıyorsun. 1 milyon 200’e mal ediyorsun. Bu arada o lisansı alan ve elektrik üretmekle aslında hiç alakası olmayan sözde yatırımcı, tabi iktidara yakın ki o lisansı alabilmiş herkes uyurken, durduk yere 50 megavattan 10 milyon doları indiriyor. 

30 bin megawatt ne yapar? 6 milyar dolar ediyor. Taş atıp kolun mu yoruldu? Devletin hazinesinden para mı çıktı? Yoo. Baktığın zaman ortada cepten çıkmış hiç para yok.' dedi. 

Köşesinde konuya değinen Fatih Altaylı; 'Eğer kendinize güveniyorsanız açıklayın firmaların isimlerini. Hep beraber öğrenelim, bunların kaçı gerçekten üretici, kaçı çantacı. Hadi sıkıysa açıklayın. Ne de olsa burası demokratik bir hukuk devleti değil mi! Bu kadarcık şeffaflık istemek çok mu ayıp. Bu kadarcık şeffaflık da mı sizi zorluyor.” ifadelerini kullandı. 

Muhabir: ÖZNUR DEMİRBEY